Evlat Mal Mülk Adalet
Bir gün Peygamber Efendimiz bir sahabeyle otururken sahabenin oğlu geldi. Sahabe, çocuğu alıp kucağına oturttu. Daha sonra da kızı gelince, onu da yanına oturttu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.);
- Çocuklarına adaletle davranman gerekmez miydi, dedi.
Yukarıdaki kıssada olduğu gibi, Peygamber Efendimiz ashabına birçok kez çocuklar arasında ayrım yapmamalarını öğütlemiştir. “Kim üç kız çocuğunu ya da üç kız kardeşini korur, büyütür ve güzelce terbiye eder, evlendirir ve onlara lütuf ve iyiliklerini devam ettirirse o cennetliktir.” hadisinde olduğu gibi, onlara yapılan iyiliklerin karşılığının cennet olduğunu belirtmiştir.
Durum bu iken toplumumuzda halen kız çocuklarını erkek çocuklarından ayıran aileler var. Maalesef, şehir ya da köyde yaşasınlar, bu zihniyetteki insanların davranışı değişmiyor. Birçok kez çevremizden de duymuşuzdur; adam sağlığındayken servetinin belki onda birini bile vermeden kızlarının imzalarını alır ve kalanı erkek evlatlarının arasında paylaştırır.
Kızlar ya anne ve babalarının kalplerini kırmamak ya da sözünün dinlenmeyeceğini düşünerek sesini çıkarmaz. Hatta bazısı “Malı babam kazandı, istediği gibi de paylaştırır.” der ama gönlünün kırılmasına da engel olamaz. Bu imzaları verirken vazgeçtikleri servet bazen o kadar büyüktür ki; imzalarının geçerli olması için akıl sağlığı raporu bile istenir.
Hadi ana baba erkek evlatlarına düşkünlüğünden böyle davranıyor ama erkek kardeşler böyle bir haksızlığa nasıl razı oluyor, anlaşılır bir konu değildir. Yoksa şöyle mi sormak gerekir: “Konu mal mülk olunca adalet çoktan rafa mı kalkar?”
Kişi öldükten sonra miras paylaşımının dinimizde incelikleri vardır ama en bilinen kısmı mirastan kızlara bir hisse, erkeklere iki hisse verilmesidir. Bu yapılırken bile taraflar razı olursa eşit olarak paylaşım yapılabilir. Durum böyleyken sağlığında, kız ve erkek evlatlar arasında bu kadar haksızca bir paylaşım yaparak sade dünya malı için erkek evlatlarının da adaletten yoksun davranmasına sebep olan anne babalara söylenecek söz yok ama bence kız evlatların gönüllerinin kırılmasını ne anne babalar ne de erkek kardeşler göze almamalıdır.
Zira bir anne ve baba evlat sahibi oluyorsa keyfî davranma lüksü yoktur. Mademki; “Elhamdülillah, Müslümanız!” diyoruz o zaman Kur’an’ı ve Peygamber Efendimizi iyi tanıyıp ona göre davranılması gerekmez mi? Çünkü kızı veren de Allah’tır, erkeği veren de.
Sözümüzü yine sözlerin en güzelini söyleyen Peygamber Efendimizin bir hadisi ile bağlayalım:
“İkram ve ihsanlarınızda çocuklarınıza eşit davranınız. Eğer ben birini üstün tutacak olsaydım kızları üstün tutardım.”
Raziye SAĞLAM
YazarSevgili çocuk dostlarım; Kasım ayının gelmesiyle havalar serinlemeye başladı. Soğuklar bastırmadan köyün çocuklarıyla birlikte yaylada piknik yapacağız. Çocuklar köyün otlatılacak koyun, kuzu ve ...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Bir süredir İsveç Göteborg’dayım. Soğuk ama temiz havası, geniş cadde ve sokakları, yemyeşil ormanları ve kıyılarında çöp yığınları olmayan sayısız gölleriyle, daha önce de birkaç kez bahsettiğim gibi...
Yazar: Raziye SAĞLAM
İçinde bulunduğumuz mübarek günlerde, Müslümanlar nefsini bir tarafa bırakıp Allah’a layık bir kul olma yolunda daha çok gayret ederler. Çünkü insan eşref-i mahlûkattır ve inancımıza göre, bunu koruma...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Amr bin Abese, herkesin putlara taptığı bir sırada o, putlardan nefret eder, Yaratıcı’nın birden fazla olamayacağını düşünürdü. Amr, içindeki boşluğu dolduracak bir din arıyordu. Bir gün ehl-i kitapta...
Yazar: N.Nida DURAN