Beyaz Tüneldeki Siyah Kedi
Siyah bir kedi. Simsiyah…
Beyaz karlardan bir tünelde. Bembeyaz…
İlerliyordu.
Tünelin ne başı belliydi ne sonu. Siyah kedi, sonuna kadar gitmeliyim, diye düşündü.
Sonu neresiydi, bilmiyordu.
Sağı solu önü arkası altı ve üstü bembeyazdı.
Simsiyah kedi, bembeyaz kardan bir tünelde ilerliyordu...
Dışarıda diğer kediler, başka beyaz tünellerdeydi. Bir kısmı tünellerden çıkıyor, başka bir kısmı tünellerde uzun süre kalmaktan yorgun düşüp gözlerini kapatıyordu.
Simsiyah kedi kendi tünelinde zamanın neden bir türlü geçmediğini anlayamıyordu. Yoksa zaman, bu bembeyazlığın içinde durmuştu da haberi mi yoktu!?
Simsiyah kedi yürürken, dışarıda başka kedilerin kendi tünellerinde yalnız başlarına yürüdüklerinden habersizdi. Burada bir tek ben varım galiba, diye düşündü.
Dışarıda, bir kısmı tünellerden çıkmış bir kısmı hâlâ çıkmaya çalışan kedilerin hepsi yalnızlık içindeydi.
Gece olduğunda sevdiklerini çok özleyen kediler yıldızlara bakıyor ve kulaklarını yukarı uzatıp, uzun uzun miyavlıyorlardı. Yıldızlar da kedilere yardım etmek ister gibi uzun uzun yanıp sönüyorlardı.
Simsiyah kedi sonunda tünelden çıktığında, başka tüneller olduğunu gördü. “Yalnız değilmişim” dedi. Bir tünelin başına geçti hemen. “Yalnız değilsin.” dedi. Gökyüzünde bir yıldız uzun uzun yanıp sönüyordu.
Seda BAYRAK DURGUT
YazarBir karınca aniden yere konmaya karar verdi. Gökyüzünün masum ferahlığı neyine yetmemişti? Ve bir kumru. Toprağın altından kafasını çıkarmaya niyetlendi. Belli ki gözü kara, gönlü cesurdu!Bir ahtapot ...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Mesude sekiz yaşındaydı. Sevgi evlerinde kalıyordu. Babası Şükrü Bey bazı hafta sonları onu ziyarete geliyordu.Bir hafta sonu yine kızı Mesude’yi ziyarete gelmişti babası. Sevgi evlerinin kantininde b...
Yazar: Mustafa AKGÜN
Depremin üzerinden beş koca gün geçmişti. Hale, yine televizyonun karşısına oturmuş depremin yıktığı binaları, enkazın altında kalan insanların kurtarılışını izliyordu. Farkında değildi ama gözlerinde...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Çocuk soru işaretleriyle dolaşırdı. Bazen sırtında bazen omuzlarında, bazen paçalarında… Hep onlarlaydı. Soru işaretleri durmadan çocuğun kafasını karıştırırlardı.Çocuk bu durumdan şikayetçi değildi. ...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT