NURULLAH GENÇ'İN OMUZLARINDA DÜNYASI
Bugünlerde Nurullah Genç'in
"Omuzlarımda Dünya"sını okuyorum. Kitabın kapağındaki "Hikâyem
Hayatımdır." cümlesinden de anlaşılacağı üzere, kitap yazarın hayat
hikâyesini anlatıyor. Tahsil hayatına başladığında, babasının daha önceden
gördüğü bir rüya üzerine okutmak için verdiği büyük mücadele ve Küçük
Nurullah'ın da öğrenim hayatı boyunca gerek okuldaki başarıları gerek yaptığı ek işlerle en güzel şekilde karşılık
vermesinin anlatıldığı bölümler ve özellikle aralarındaki baba-oğul ilişkisi
çok etkileyici. Babası Nurullah'ı okutmak
için mücadele ederken, kendi ailesinden ve çevreden bazı kişilerden de büyük
destek görüyor. Tam da burada, yazarın kitapta yer alan bir hatırasını
paylaşmak istiyorum:
Nurullah Genç'in doğduğu köy olan
Erzurum'un Pinaduz'unda okul yok, ortaokulu okuması için Kars'taki teyzesinin
yanına götürüyor babası. Teyzenin yedi çocuğu olmasına rağmen, severek kabul
ediyorlar Nurullah'ı. Onların bu hareketi, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in "Allah'a ve ahiret gününe inanan,
akrabasına iyilik etsin." hadis-i şerifini hayata geçirmek anlamına
geliyor aslında.
Nurullah orada okurken eniştesi her
gün çocuklarına 50 kuruş harçlık verdiği halde ona 75 kuruş veriyor. Çocuklar
ve Nurullah neden böyle yaptığını anlamıyor ve nihayet bu durum, çocuklardan
birinin kıskanmasına sebep oluyor. O çocuk daha fazla dayanamayıp neden
Nurullah'a daha fazla harçlık verdiğini sorunca, babası "Kızım, sizler
benim çocuklarımsınız. İhtiyacınız olduğunda benden isteyebilirsiniz hatta
bazen cebimden bozuk paraları da alıyorsunuz ama Nurullah misafirimiz olduğu
için isteyemez. Cebimden de alamaz. Bu nedenle ihtiyacı olduğunda zor durumda
kalmasın diye ona fazla veriyorum." der. Hareketteki inceliğe bakar
mısınız? Etkilenmemek mümkün değil. Sonraki bölümlerde yazarın da akrabalarına
karşı aynı sevgi ve merhametle davrandığını görüyoruz.
Raziye SAĞLAM
YazarGeçtiğimiz nisan ayında ilk umre yolculuğumuzu yaptık. Yakın bir akrabamın bir tur şirketi var. Birden karar verip onu aradık ve sağ olsun, bize biraz da kolaylık göstermesiyle yola çıktık. İlk durağı...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Sevgili çocuk dostlarım; Kasım ayının gelmesiyle havalar serinlemeye başladı. Soğuklar bastırmadan köyün çocuklarıyla birlikte yaylada piknik yapacağız. Çocuklar köyün otlatılacak koyun, kuzu ve ...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Sevgili çocuk dostlarım; Kayak merkezinin ikinci günündeyiz. Çocuklar kahvaltılarını yaptıktan sonra, kayak takımlarını giyip pistte toplandılar. Aslında Uzun Kulak’la ben, karlara batıp çıkarak ...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Toprak gibi engin olmalı gönül, Yoksa nasıl bilsin sevmeyi yürek. Tevazu bir kulun özünde yoksa Sevmeden eğilir sevdim diyerek. Gönül enginliği yüceltir kulu, Allah’a götürür selamet yolu...
Şair: Rabia BARIŞ