Yaz Kur’an Kurslarının Çocuklarımız İçin Önemi
Her Müslüman evladının en geç on yaşına kadar abdest, namaz, helal-haram ve 32 farz olarak formüle edilen dinî yükümlülükleri öğrenmesi gerekmektedir. Çünkü Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in, yedi yaşından itibaren çocukların namaza alıştırılması, 10 yaşından itibaren de namaz kılmaları için zorlanması yönünde tavsiyesi vardır.
Bir çocuğun namaz kılabilmesi için abdest almayı, guslün şartlarını, namazda okunacak duaları ezberlemesi ve diğer temel dinî bilgileri öğrenmesi gerekmektedir. Her anne baba, temel dinî bilgileri çocuklarına öğretemeyeceğinden çocukların bu bilgileri öğrenebileceği en uygun yer camiler, en uygun zaman da yaz tatilinin başlamasıyla camilerde açılan yaz Kur’an kurslarıdır.
Özel bir dinî eğitim almamış olan ülkemiz insanlarına temel dinî bilgileri, abdest alıp namaz kılmayı nerede öğrendikleri sorulduğunda çocukken camilerde açılan yaz kurslarına gittiklerini ve orada öğrendikleri bilgilerle ibadetlerini yerine getirdiklerini söylemektedirler.
Bu kurslarda öğrenilen bilgiler yüzeysel kalsa da hiç bilmeyene kıyasla çok kıymetlidir. 50 yaşını geçmiş bir komşumuza ibadetlerini nasıl eda ettiğini, sureleri tam olarak bilip bilmediğini sorduğumuzda, sadece iki sure ve bir dua bildiğini, Fatiha suresinden sonra ilk rekâtta İhlas suresini okuduğunu, ikinci rekâtta ise Amentüyü okuduğunu söylemişti.
Kendi ifadesine göre elhamdan sonra gulfüyü, sonra da Amentüyü okuduğunu ifade ettiğinde önce şaşırmış, sonra da üzülmüştüm. Namazda Amentü okunmaz dediğimde ise şaşırmıştı. Bu arkadaşımızın çocukken birkaç hafta camiye gittiği, sadece bu sureleri öğrenip bunlarla bir ömür geçirdiği anlaşılmaktadır.
Çocuklar ergenlik yaşına girmeden önce onlara farz olan ibadetlerini eda edecek kadar dua ve sure öğretmek, öğrenmelerini temin etmek anne ve babalarının sorumluluğundadır. Oyun çağında olan çocukların okulların tatil olması ve havaların ısınmasıyla oyuna meyletmeleri doğaldır.
Yaz kursları, çocukları bütünüyle oyunlardan ve arkadaşlarından mahrum bırakmamakta, aksine camilerde bu işin eğitimini almış hocalar tarafından cami ve kurs sevdirilerek eğitim verilmektedir. Çocukların bu eğitime severek katılmaları için onların en çok sahip olmak istedikleri oyuncakların (tablet, telefon, bisiklet vd.) alınacağına dair teşvikler yapılabilir. Namaz dualarını ve surelerini öğrenmeleri halinde bir hediye, Kur’an okumayı öğrenmeleri halinde ise daha değerli bir hediye alınacağı vaad edilebilir.
Çocuklar temel dinî bilgileri ilk, orta ve liselerde verilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde de öğrenmektedirler fakat okullarda uygulamalı eğitime fazla imkân bulunmamaktadır. Camilerdeki yaz kurslarında ise görevli hoca, şadırvanda uygulamalı olarak abdest almayı ve namazın kılınış şeklini göstererek öğretmektedir. Aynı zamanda çocuklar caminin yolunu öğrenmekte, namaz vakitlerinde cemaate katılarak cami ortamına alışmakta ve kalbi camiye ısınmaktadır.
Ülkemizde ilk, orta ve liseye devam eden öğrenci sayısı yaklaşık 18 milyon civarındadır. Yaz kurslarına devam eden öğrenci sayısının ise Diyanet’in resmi kayıtlarında 3 milyon civarında olduğu görülmektedir. Buna göre %99’u Müslüman olan ülkemizde 15 milyon çocuğun ve gencin okullarda verilen din dersleri dışında din eğitimi almadıkları ve camiye gitmedikleri anlaşılmaktadır.
Birkaç yıl önce bir Din Kültürü dersi öğretmeni ortaokul öğrencilerini ders saatinde camiyi tanıtmak için okul yakınındaki camiye getirmişti. İmam camiyi anlatırken öğrencilere ömründe ilk defa camiye gelenler el kaldırsın dediğinde öğrencilerin -çoğu kız öğrenci- yarısından fazlası el kaldırmıştı. Bu durum halkı Müslüman olan ülkemiz adına üzüntü vericidir. Ülkemiz insanının cami ile alakasının çok da iyi olmadığı görülmektedir.
Çocuklar, ergenliğe girmeden önce namazda okunacak olan duaları (Sübhaneke, Tahiyyat, Salli ve Barik, Rabbena ve Kunut duaları) ve Fatiha suresi başta olmak üzere Fil suresinden Nas suresine kadar toplam 11 sureyi mutlaka öğrenmelidir. Ayrıca dinimizde haram kılınan ve işlenmesi büyük günah sayılan fiiller hakkında da bilgi sahibi olmalı, temel dinî bilgilerin yanı sıra dinî sorumluluk ve bilinç oluşturulmalıdır.
Toplumda aile hayatında, akrabalık ve komşuluk ilişkilerinde ve iş hayatında sorunlar yaşayan, hatta adı adli vakalara karışan bireylerin geçmişi dikkatle incelendiğinde çocukken iyi bir aile eğitimi almadıkları ve çocukluk döneminde din eğitimlerinin ihmal edildiği görülecektir. Kendileriyle iftihar edeceğimiz, vefat ettiğimizde de arkamızdan dua okuyarak bizi hayırla yad eden göz aydınlığı evlatlarımızın olmasını istiyorsak onların din eğitimine önem vermemiz gerekmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın planlaması ile bütün camilerde açılan yaz kursları ise çocukların din eğitimi almalarına imkân sunmaktadır. Bu fırsatın iyi değerlendirilmesi, çocukların camilerde verilen eğitime katılıp katılmadıkları ve bu kurslardan ne ölçüde yararlandıkları takip edilmelidir.
Emine Büşra YÜKSEL
YazarAdem Peygamberden bugüne kadar,Yeryüzünde tüm insanlar kardeşiz.Kucaklaşacağız mahşere kadar,Her ülkede tüm insanlar kardeşiz.Dostunu yaralar dosttan gelen taş,Dünya baki değil, nedir bu telaş?Kavgala...
Şair: Rabia BARIŞ
Peygamberler, tarihin kötü seyrini değiştirmek ve zorbaların zulmüne müdahale etmek için Allah’ın insanlığa gönderdiği seçkin ve kâmil insanlardır. İslâm tarihi, aynı zamanda peygamberler tarihidir. Ç...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL
Bir gün, sıradan bir boyacıya, bir adam tarafından teknesini boyaması için iş verildi. Boyacı, malzemelerini topladı ve tekneye gitti. Teknenin sahibi, yalnızca gövdenin parlak kırmızı renge boyanması...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Çocuklarda güçlü bir kişilik oluşumu, sağlıklı bir ruh yapısının inşası, dinî ve millî aidiyet duygusunun gelişimi değerler eğitimi ile mümkün olmaktadır. Hayatın anlamlandırılması ve gerçekçi bir gel...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL