Yaralı Güvercin
Elinde yaralı güvercin merdivenleri çıkarken panikle sesleniyordu;
- Ali amca!..
Dokuz numaralı daire kapısında durup zile bastı. Nefes nefeseydi. Kapıyı otuz beş yaşlarında biri açtı. Ömer;
- Ali amca, bahçede buldum. Hareketsiz…
- Yaralanmış olmalı. Bir bakayım.
- Anlıyorsunuz kuşlardan diye getirdim. Güvercin beslediğinizi duymuştum. Sizce iyileşir mi?
Ali amca;
- Atmaca saldırmış olmalı. Kanadı yaralanmış. Yarası ağır değil Allah’a şükür. Birkaç güne kendine gelir Ömer.
Güvercin yarı baygındı. Yaralarını sarıp onu bir kutunun içine koydular. Ömer mutluydu.
Eve gittiğinde başından geçenleri ailesine anlattı. Güvercinin çabucak iyileşmesini istiyor, bunun için dualar ediyordu. Babası;
- Ali, anlar kuşlardan. Allah’ın izni ile onu sağlığına kavuşturacaktır. Sizlerin sevgisine ihtiyacı olacak. Onu ziyaret etmeyi unutma sakın!
- Yarın ilk işim okul dönüşü Ali amcaya uğrayıp güvercinin durumunu soracağım baba.
- Bazen insanlar da sağlıklarını istemeden yitirebilirler. Bir kaza sonucu, bir hastalık sonucu bu durumlar başımıza gelebilir. Hastalıklar gelmeden sağlığımızın kıymetini bilirsek, bedenimize gereken özeni gösterirsek bu rahatsızlıkları daha kolay atlatabiliriz. İyi beslenmek, beden temizliğine dikkat etmek, spor yapmak, bizleri hem bedenen hem ruhen zinde kılar. Hasta olduğumuzda bir de sevdiklerimizin bize karşı ilgisi, sevgisi çabuk iyileşmemizi sağlar. Ben de geçirdiğim zor günleri, sevdiklerimin sayesinde atlattım çok şükür.
Babasının gözleri dolmuştu. Geçen sene geçirdiği kalp ameliyatı aklına gelmişti. Ömer, koşup babasına sarıldı;
- Seni çok seviyoruz babacığım.
Kardeşi de koşarak yanlarına geldi;
- Ben de çok seviyorum ben de.
Mutlulukları gözlerinden okunuyordu. Ertesi gün iki kardeş Ali amcanın evine gittiler. Güvercinin odanın içinde gezdiğini görünce şaşırdılar. Yaraları sarılıp, yemi suyu verilince anlaşılan canına can gelmişti. Hiç korkmadan evin içinde gezdiğine göre Ali amcanın sevgisi de iyileşmesinde önemli rol oynamıştı. Halıdan masaya zıpladı. Teşekkür edercesine Ömer’e uzun uzun bakıp açık pencereden uçup gitti.
Emine Yılmaz DERECİ
YazarKöy evinin kileri oldukça büyük olmasına rağmen içi tıkış tıkıştı. Bir köşeye un çuvalları, yağ tenekeleri, bir köşeye pirinç, şeker, tuz paketleri dizilmişti. Kilerin duvarındaki raflarda tencereler,...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Beyaz Balina yavrusuyla beraber gün boyu yüzmüştü. Yavrusunun yorulduğunu hissediyordu. Dinlenecekleri adayı görünce yavrusuna;-Geldik işte bak İnci! Sana dediğim güvenli sular burası. Birkaç gün bura...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Deprem; kısaca yer sarsıntısı demektir. Deprem geçmişten günümüze kadar yer yer meydana gelen ve bundan sonra da varlığını sürdürecek olan doğal felaketlerden biridir. Türkiye bir deprem ülkesidi...
Yazar: Naciye BEYZA
Kar taneleri dört bir yanı beyaza boyuyordu. Kara kış yüzünü açıktan açığa göstermeye başlamıştı. Etrafta büyük bir sessizlik vardı. İki kuş gün boyu yiyecek aramışlar fakat bulamamışlardı. Bir evin s...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ