Uçan Savaşçı Rahmiye
“Tayyar” Hanım, Osmaniye’nin Raziyeler Köyü’ndendi. Asıl adı Rahmiye idi.
Katıldığı savaşlardaki çeviklik ve atikliğinden dolayı ona, “uçan kadın” anlamında “Tayyar Kadın” lakabı verilmişti.
Güney Cephesinde gönüllü birlikler oluşturdu. Birçok çarpışmaya katıldı. Önce, Albay Arif’in 11. Tümen’inde savaştı.
1920 yılı Şubat’ında, emrindeki gönüllü kuvvetlerle, Hasanbeyli Tüneli’nde Fransızlara saldırdı. Onlardan 80 tüfek, 2 makineli tüfek almaya muvaffak oldu.
Bu kahraman kadın, savaşta şehit düşen iki kişiyi de sırtında taşıdı.
Daha sonra 9. Tümene dâhil oldu. Yine gönüllü olarak bir birliğin komutasını üstlendi. 9. Tümen, Osmaniye’de Fransız karargâhına bir saldırı planlıyordu. Tayyar Rahmiye de birliğiyle beraber, bu saldırıda yer aldı.
Harekât, 1 Temmuz 1920’de başladı.
Fransızlar karargâhlarını, güçlü silahlarla sağlamlaştırdılar.
Bir ara, yağmur gibi yağan düşman ateşi karşısında askerlerimizde, kısa süreli bir endişe ve duraklama meydana geldi.
Bunun üzerine Tayyar Rahmiye, askerlerin cesaretini artıran kahramanca bir çıkışta bulundu. Onları yüreklendiren ateşli bir konuşma yaptı. Sözleri savaş alanında şöyle yankılandı:
- Ben kadın olduğum hâlde, ayakta duruyorum da; siz erkek olduğunuz hâlde, yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?
Düşman karargâhını saran çember gittikçe daralıyordu.
Fakat Tayyar Rahmiye Hanım, daha karargâhın alındığını göremeden, şehitler diyarına “uçup” gitti. Ateş hattında kalan iki arkadaşını korumak için ileriye atıldığı sırada, vurularak yere düştü.
Bu acı kayıp, birliklerimizi üzdü ve derinden etkiledi. Askerlerimizin büyük bir hücuma kalkışmasına yol açtı. Kısa sürede düşman karargâhının alınmasını netice verdi.
İsmail ÇOLAK
Yazar
Sıcak yaz günlerinde hem serinletici hem de çok lezzetli bir meyve olan kavun tatlı mı tatlı, sulu mu sulu; hem tadıyla hem de sağlığımıza olan faydalarıyla meyveler arasında özel bir yere sahiptir. H...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Kadın savaşçılarımızdan bir diğeri de, Gördesli Makbule Hanım idi. 1902 yılında, Manisa’nın Gördes ilçesinde dünyaya geldi. 12 yaşında babasını kaybetti; ağabeyinin himayesinde büyüdü.Yunan birlikleri...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Sevgili çocuklar;Gözlerinizi kapatıp bir ormanı hayal edin: Kuşların cıvıltısı, rüzgârda sallanan yapraklar, sevimli tavşanlar, koşan sincaplar... İşte Rabb’imizin bize sunduğu bu güzellikler, sadece ...
Yazar: Editör
Çocuk, az önce bulduğu sandığa bakarken karışık kafasını ve anlamlandıramadığı duygularını düşündü. Duyguları ve duyguların insana neleri kazandırıp neleri kaybettirdiğini...Sandığı sokağın orta yerin...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT