SÜRPRİZ ŞİİR
Sevgili arkadaşlar, sürprizlerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Bazen sevinçli, bazen üzgün... Bazen mutlu, bazen yorgun... Ama uyandığımız günün her anında hayat bize bir şeyler öğretiyor. Etrafımızdaki yaşadığımız olumsuzluklara sabretmeyi, zorluklar karşısında ayakta kalabilmeyi, darda kalanlara yardım etmeyi öğreniyoruz. Salgın hastalık yüzünden zor bir dönemden geçiyoruz. Hem kendi sağlığımız hem de sevdiklerimizin sağlığını korumak için tedbirli ve dikkatli olmalıyız. Devlet büyüklerimizin aldığı önlemler kapsamında okulumuza da belirli günlerde gitmek zorunda kalıyoruz. Ama yine de bu süreyi derslerimize çok çalışarak, verimli bir şekilde değerlendiriyoruz. Öğretmenlerimiz her fırsatta ihtiyacımız olan bilgileri hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan bizlere öğretiyorlar. Bazen da davranışlarıyla hayatımıza ışık tutacak dersler veriyorlar. Öğretmenler Günü’nün sabahında okul müdürümüz tüm öğrencilere kısa bir konuşma yaptı: - Arkadaşlar, sizler bizim geleceğimizsiniz. Yarınlarımız size emanettir. Sizler hem bilgili, hem sağlam karakterli hem de kendine güvenen, çağımızın teknolojik gelişimine ayak uyduracak bireyler olmalısınız. Hepimiz dikkatle müdür beyi dinlerken eline aldığı bir kâğıdı havaya kaldırarak: - Sizden on kıta olan bu şiiri iki ders saati içinde ezberlemenizi istiyorum. Ezberleyen öğrencimiz bugün Öğretmenler Günü Programı’nda şiirini okuyacak. Ona bir de ödül vereceğiz. Herkes bir anda “Acaba bu uzunca şiiri kısa sürede ezberleyebilir miyim?” diye düşünürken birkaç arkadaşımız “Ben ezberlerim hocam!” diyerek öne çıktılar. Şiirin yazılı olduğu kâğıtları zarf içinde teslim ederek onları boş bir sınıfa aldı. Hepimiz merak ediyorduk. Şiir uzundu. Bu kısa sürede acaba başarılı olacaklar mıydı? Hepimiz sınıflarımıza geçtik. Derslerimize devam ettik. Bir süre sonra programın yapılacağı okulumuzun konferans salonuna geçtik. Program başladı, şiiri ezberleyen arkadaşlar sahneye davet edildi. Heyecan dorukta... Salonda sessizlik hâkim. Mikrofonu alan arkadaşımız yüksek sesle okumaya başladı: - Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır patlayacak, O benimdir o benim milletimindir ancak. ... Bir anlık şaşkınlığın ardından solanda hep bir ağızdan İstiklal Marşı’mızı söylüyorduk. Müdür bey bizlere iyi bir ders vermişti. Başarmak için önce kendimize güvenmemiz ve cesaretli olmamız gerektiğini, yılmadan usanmadan çalışmamız gerektiğini hiç unutulmayacak şekilde bizlere öğretmişti. Tüm öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum. İyi ki varsınız...
Esra Elif ŞAHİN
YazarSevgili arkadaşlar, yaşadığımız şu dünya üzerinde insanlar, hayvanlar ve bitkiler olmak üzere sayısız canlı yaşamaktadır. Kâinatın yaratıcısı olan Yüce Rabb’imiz her canlıyı yaşadığı ortama uyum sağla...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Sevgili arkadaşlar, okulların tatil olmasıyla hepimizde bir telaş başladı. Tatil programı yapanı mı arıyorsun, okul masraflarını çıkarmak için simit mi satayım, yoksa ayakkabı mı boyayayım, diye düşün...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Kendimizi tanımak en büyük erdemdir. Peki, kendimizi nasıl tanıyacağız? Varlığımızı oluşturan parçalar bir araya getirildiğinde insan denilen o mükemmel varlıkla karşılaşmaktayız. İnsan, vücut orga...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR
Lavantaların arasında nefessiz kalırcasına koşuyordu Akif. Böyle bir özgürlüğü daha önce hiç yaşamamıştı. Arkasına baktı, dostları geliyordu ardı sıra…. Şehrin gri renginden, puslu kokusu...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT