Sevgi Yaşatır
Köye geleli hemen hemen bir ay olmuş. Günlerimiz dolu dolu geçiyor. Dedemle sık sık ormanın içinde yürüyüşler yapıyoruz. Dedemlerin önceden ekip biçtiği tarlaları geziyoruz. Şimdi bu tarlalar ekilip biçilemediği için gür otların bittiği, içinde bol bol dikenlerin olduğu çayırlıklara dönüşmüş durumda. Bu dikenliklerden bol bol böğürtlen topluyoruz. Tarlaların içinde ve kenarlarında büyüyen kuşburnu bitkisinin de meyveleri olgunlaşmak üzere…
Dedem bizi bugün Pulluk denen, eskiden buğday, patates ekilen şimdilerde ormanın içinde kalmış bir tarlaya götürecek. Enes ve ben bu tarlayı göreceğimiz için heyecanlıyız.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra hazırlanıp yola koyulduk. Dedem önde biz arkada ormanın içine doğru patika yollardan ilerledik.Sonunda sadece köknar ağaçları ile dolu bir ormana girdik. Ağaçların dallarından güneş ışıkları aşağıya sızmıyor, ormanın zemini loş bir ortama bürünüyordu.
Buranın adının Karanlık orman olduğunu öğrenince tam da adına uygun isim verilmiş diye düşündüm. Alaca karanlıkta bir süre ilerledikten sonra dik bir yokuşun önüne geldik. Güneş yüzüme değince gülümseyen ben, az ötemizden bir karacanın zıplayarak hızlıca kaçışını görünce şaşırdım. İlk kez bir karaca görüyordum. Cılız bir kelime dudaklarımdan döküldü,
- Aaa karaca
Enes ise bağırdı;
- Dede, abla, gördünüz mü? Neydi o öyle, kaç metre zıpladı öyle havaya. Bu hayvan bu dünyadan mı?
Dedem gülümseyerek cevap verdi;
- Karaca. Buralarda çok olur.Çok hızlı koşar ve yükseğe zıplayarak düşmanlarından kaçarlar.
- Düşmanları çok mu?
- Çok. Ayı, kurt, çakal ve insan onların düşmanlarıdır.
- İnsan mı?
- Evet. Bilinçsiz avlanan avcılar doğaya büyük zarar vermekteler.
- Ben onları çok seviyorum, tüm hayvan ve bitkilerin dostuyum.Hiçbir zamanda hiçbir canlıyı avlamayacağım dede.
- Aferin…Bende doğayı çok seviyorum.Sevgi yaşatır, sevgi öldürmez. Sizlerde doğayı sevin ve koruyun torunlarım
İkimiz birden ‘’Tamam.’’ dedik.
Emine Yılmaz DERECİ
YazarBeyaz Balina yavrusuyla beraber gün boyu yüzmüştü. Yavrusunun yorulduğunu hissediyordu. Dinlenecekleri adayı görünce yavrusuna;-Geldik işte bak İnci! Sana dediğim güvenli sular burası. Birkaç gün bura...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Her sene kış aylarını bizlerin yanında geçiren dedemler bu sene köydeki evlerinde kalmayı tercih etmişlerdi. Bunun sebebi geçen sene aldıkları ve satmaya kıyamadıkları inekleri Şirin ve kedileri Taşkı...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Sen gökyüzü çiz çocuk!Bembeyaz bulutlarıNazlı uçurtmalarıBalonlarla birlikteUçan kuşları...Sen güneşi çiz çocuk!Doğsun tepelerin ardındanYol alsın doğudan batıyaYusyuvarlak sapsarıSen geceyi çiz çocuk...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Meşe ağacı her sabah olduğu gibi güneşin doğuşunu kalın dallarıyla, yeşil yapraklarıyla, yaşama sevinci içinde seyretti. Huzur doluydu. Köklerinin aralarında yaşayan karıncalara, gövdesini delip...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ