SEKSENSEKİZİNCİ HUTBE
“Göklerde ve yerde kim varsa hep onundur. O’nun katındakiler ne ona ibadetten çekinir (ve büyüklenir) ne de yorgunluk (ve bıkkınlık) duyarlar. Hiç ara vermeksizin gece gündüz tespih ederler.” (Enbiyâ, 19,20) Aziz Cemâat-i Müslimîn! Regâib gecesi bu geçen gece idi. O mübarek gecenin nurlu sabahı, mübarek günü de bu Cuma günüdür. Bu ay Ramazan-ı Şerîf’in ilk müjdecisidir. Böyle bir Recep ayında yapılan ibâdet, şöyle zikredilmektedir. Kütüb-i Fıkhiyye’de, bu gece muhtass kılınmış. Nûru’l-İzâh şerhi Merakı’l-Felâh ile onun haşiyesi, Tahtâvî, leyle-i Receb’i yalnız duanın reddolunmayacağı leyle-i hams (beş gece) meyanında zikretmiş ve İhyâ-i Ulûm’un nevâfil kısmında sâlât-ı Receb mezkûr olduğu gibi, leyâli ve eyyâm-ı fâzıla beyânını hâvi olan faslında recebin ilk ve nısf ve yirmiyedinci geceleri ve sâlât-ı leyle-i Mirac’da mezkûrdur. Bunlardan faslı, nevâfildeki sâlât-ı Receb, şehr-i Receb’in ilk cuma gecesine aittir ki, bizim leyle-i Regâib dediğimiz gecedir. Bu gecede kılmak arzu edenlerin kılacakları namaz kıymetçe 12 rekâttan ibarettir. İmam-ı Nevevî’nin Hadîs-i Erbaîri’m beşinci hadîsi şerhinin (evâhirinde) sonunda, Bursalı Şeyh İsmail Hakkı (k.s.) demiştir ki; “Ol gecede husus üzre tecelli-i ef’âl vâki olup, Cenâb-ı nübüvvet (s.a.v.) garîka-i nur-ı ef’âl olmakla şükran li’llâhi Teâlâ, on iki rekât salât-ı Regâib kılmıştır. Ve ol geceye leyle-i Regâib demek lisân-ı melâikeden sâdır olmuştur.” Bu mübarek geceyi gafletle geçirmek, muvâfık-ı insaf değildir. Sermâye-i saadetimiz Peygamberimiz Efendimiz’in rahm-i mâdere intikâl ettiği bu şerefli geceyi ibâdetle, zikir ile ihya etmek lâzımdır. Mevlâ-yı müteâl Hazretleri, cümlemizi böyle mübarek geceleri kendi rızâsına muvafık amellerle ihya etmeyi müyesser buyura. Amîn
Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi
Yazar1. Çalkanır deryâ gibi dil bil ki deryâ andadırÖyle bir deryâdır ol kim dürr-i yektâ andadır2. Mü’minin mi‘râcıdır kalbî huzûr ile namâzKıl huzûr ile namâzın sırr-ı “esrâ” andadır3. Nokta-i vahdetde c...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi
Muhterem Cemâat-i Müslimîn! Cenâb-ı Hakk, büyük kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” buyurmaktadır. Elbette bilenlerle bilmeyenler bir olmaz. İsterse küçük bir köy...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi
1. Gözün her kanda baksa gönlün usşâkın şikâr eylerEzel sırrın o demde bir nigâhın âşikâr eyler2. Hezârân Yûsuf’u çâha düşürür dâne-i hâlinNice Ya‘kûb yüzüne karşı arz-ı intizâr eyler3. Zülâl-i vaslın...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi
1. Her gönülün ayrı ayrı gizli bir mihmânı varKa‘rına eller erişmez bir azîm ummânı var2. Kem nazar kılmak yaraşmaz bende-i Rahmân’a kimHer kulun kalbinde bin gencîne-i pinhânı var3. Kiminin zâhirde d...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi