Mercan’ın Sırrı
Bir zamanlar Gazze'de, Filistin'in kalbinde, Kudüs sokaklarına yakın bir kasabada, küçük bir çocuk yaşarmış, adı Ahmet. Ahmet’in en sevdiği yer, taş kaldırımlarla dolu dar sokaklar arasında gizli kalmış olan eski ve büyülü bir zeytin ağacının altıymış.
Her sabah, Ahmed, Mescid-i Aksa'nın güzelliklerini hayal ederek uyanır, bu hayalini gerçekleştirmenin o kadar da kolay olmadığını bilirdi. Çünkü kasaba, İsrailli askerler tarafından sık sık denetleniyordu. Ancak, Ahmed'in içindeki cesaret ve sevgi, onu engelleyemedi.
Bir gün, kasabanın sokaklarında dolaşan bir kedi buldu Ahmet. Adını Mercan koyduğu bu kedi çok sevimliydi. Mercan, Ahmet'in en iyi arkadaşı oldu ve birlikte Mescid-i Aksa'yı ziyaret etme hayalini paylaştılar.
Bir akşam, Ahmet ve Mercan, zeytin ağacının gölgesinde otururken, kasabanın huzurunu bozan bir gürültü duydular. İsrailli askerler, sokakları arama ve sakinleri sorgulamaya başlamışlardı. Ahmet ve Mercan, saklandıkları yerden bu durumu izliyorlardı.
Ahmet'in yüreği hızla atmaya başlamıştı, ancak içindeki kararlılık ve sevgi onu terk etmedi. Mercan’ın desteğiyle, cesaretle ayağa kalktı ve İsrailli askerlere doğru yürüdü. Bir çocuk ve bir kedi, barışın ve sevginin sembolü olarak, Mescid-i Aksa'ya özgürlük ve barış dilekleriyle dolu pankartlar taşıyorlardı.
İsrailli askerler, bu küçük çocuğun cesaretine ve barış çağrısına duyarsız kalamadı. Ahmet'in içten dilekleri, kalplerini yumuşattı. O gün, kasabanın sokaklarında, barış ve sevgi için bir umut filizlendi. İnsanlar, Ahmet'in cesaretini örnek alarak bir araya geldi ve birlikte Mescid-i Aksa'ya özgürlük ve barış için dua ettiler.
Ahmet'in cesareti ve sevgisi, bir kasabanın kaderini değiştirdi. Onun küçük kalbi, büyük bir değişimi başlattı ve insanların bir araya gelerek birbirlerine destek olmalarını sağladı. İşte o günden sonra, Gazze, Filistin ve Kudüs sokakları, birlikte barış içinde yaşamanın gücünü keşfetti. İnsanlar, bir araya gelip birbirlerine destek olmuş, barış ve kardeşlik duygularıyla dolup taşmışlardı. Ancak, kasabanın sakinleri arasına Kerem adında gizemli birisi katıldı. Üsküdar'dan gelmiş olan Kerem, kasabanın dengesini değiştirecek yeni bir kişiydi.
Kerem, kasabanın sokaklarında dolaşırken, Ahmet ve Mercan'ın barış çağrısını duydu. Bir çocuk ve bir kedi, Mescid-i Aksa için özgürlük ve barış mesajı taşıyorlardı. Kerem, bu samimi çabaya katılmaya karar verdi ve Ahmet ile tanıştı. İkisi, birlikte kasabanın dört bir yanına giderek insanlarla buluştular, onları bir araya getirdiler.
Üsküdar'dan gelen Kerem, bilgelik dolu sözleri ve sakin tavrıyla kasabanın insanlarını etkilemeye başladı. Ahmet'in cesaretiyle birleşen Kerem'in bilgeliği, kasabanın sakinlerini bir araya getirerek ortak bir hedefe yönlendirdi. İki arkadaş, kasabanın çeşitli köşelerinde barış ve sevgi mesajlarını yayarak insanları bir araya getiriyordu.
Bir gün, kasabanın meydanında, Ahmet, Mercan ve Kerem, İsrailli askerlerin barışçıl bir gösteriye müdahale etmesini engellemek için insanlarla birlikte durdu. Kerem’in bilgelik dolu sözleri, askerleri etkileyerek gerilimi azalttı. İnsanlar, bir arada durarak barışa olan inançlarını bir kez daha gösterdiler.
Üsküdar'dan gelen Kerem, kasabanın yaşadığı değişimde önemli bir rol oynadı. Ahmet'in cesareti ve Kerem'in bilgeliği, insanların birbirlerine olan bağlarını güçlendirdi ve kasabanın yeni bir başlangıca doğru ilerlemesini sağladı. Birlikte, Üsküdar'dan gelen Kerem, Gazze'nin sokaklarındaki barış hareketine katılarak, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için umut dolu bir geleceğe doğru ilerlediler.
Erbay KÜCET
YazarKudüs’ün tarih kokan, daracık kesme taş döşeli sokakları arasında, asırlık bir zeytin ağacının gölgesinde, küçük bir evde huzur dolu bir aile yaşardı. Baba Yusuf, mahallenin çocuklarına bilgi ve ahlak...
Yazar: Erbay KÜCET
Çukurova bayramlığın giyerken,Çıplaklığın üzerinden soyarken,Şubat ayı kış yelini kovarken,Cennet dense sana yakışır dağlar.KaracaoğlanSevgili çocuklar;Kış mevsimi, gitmemek için ne kadar direnirse di...
Yazar: Sırrı ER
Bir zamanlar, yeşillikler içinde bir bahçeli evde, Yusuf ve Nihan adında iki kardeş yaşardı. Anneleri sevgi dolu bir öğretmen, babaları ise zeki bir bilgisayar mühendisiydi. Evleri, ağaçlarla ve renkl...
Yazar: Erbay KÜCET
Bir zamanlar Kudüs'ün tarihî taş döşeli sokaklarında yaşayan Selim ile Kerim adında iki kardeş vardı. Babaları Türkiye’de doğup büyümüş, bilgisayar mühendisi olarak eğitim almış, anneleri ise Filistin...
Yazar: Erbay KÜCET