Kitaplık: Hacnâme
Bilal Kemikli’nin kaleme aldığı Hacnâme: Huzurda Bir Kutlu Mevsim, hac ibâdetinin yalnızca ibâdet yönünü değil, onun iç dünyadaki yankılarını, mânevî izlerini ve gönül ikliminde bıraktığı derin tesirleri ele alan çok yönlü bir edebî çalışmadır. Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları tarafından yayımlanan bu eser, hem klasik bir tür olan "hacnâme" geleneğini günümüze taşımakta hem de modern okuyucular için derin bir tefekkür ve ruhsal keşif imkânı sunmaktadır.
“Hacnâme”, kelime olarak “hac” ve “nâme” (mektup) kelimelerinden oluşur. Eski dönemlerde şair ve yazarlar, hac yolculuğu sırasında edindikleri izlenimleri, yaşadıkları mânevî hâlleri, ziyâret ettikleri kutsal mekânları ve duâlarla süslenmiş düşüncelerini hacnâme türü metinlerde bir araya getirirlerdi. Bu tür, hem bir hatırat hem bir seyr-i sülûk anlatısıdır. Kemikli’nin hacnâmesi ise bu geleneği çağdaş edebî deneme türüyle harmanlayan özgün bir örnektir.
Kemikli’nin eseri, sadece coğrafî bir yolculuğu anlatmakla kalmaz; ruhsal bir menzile, içsel bir arayışa da kapı aralar. Mekke’de Cenâb-ı Allah’ın misafiri olmakla başlayan bu yolculuk, Medine’de Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in misafirliğine evrilir. Bu süreçte okuyucu, yazarın satır aralarında kendi iç yolculuğuna da tanıklık eder.
Kitap, yazarın önceki umre ziyaretlerinde tuttuğu notlar, günlükler ve özellikle son hac ziyâreti sırasında kaydettiği gözlemlerden, hislerden ve tefekkür anlarından beslenmiştir. Bu anlamda metin, bir yazma eyleminden ziyâde bir tanıklık beyânıdır. Her cümle, Kâbe'nin gölgesinde, Ravza'nın kokusunda yoğrulmuş bir iç konuşmanın meyvesi gibidir.
Bilal Kemikli Hocamızın dili sade ama zarif, samîmî ama derinliklidir. Bu yönüyle okuyucu, yazının içinde yürür, duraklar, duâ eder, düşünür. Kitap boyunca hac ibâdetinin farklı yönleri, sıradan gözle değil, derin bir mâneviyat ve içsel sezgiyle yorumlanır. Yazılar, modern edebiyatın deneme formuyla kaleme alınmış olsa da, klâsik edebî kültürümüzün izlerini taşır.
Mekke ve Medine’deki tarihî ve kutsal mekânlara yapılan ziyâretler sadece gözle değil, gönülle tasvir edilir. Bu tasvirlerdeki güçlü betimlemeler, okuyucuyu da o iklimin bir parçası hâline getirir. Beytullah’ın etrafında dönen binlerce insan arasında siz de varmışsınız hissi uyandırır.
Kitap iki ana bölümden oluşur:
Eser, hac yolculuğuna çıkmayı düşünenler için bir rehber niteliğinde. Duyguların, düşüncelerin ve maneviyatın edebi dille ifadesine güzel bir örnek. Yine eser İslam medeniyetinin kutsal şehirleriyle ilgili kültürel ve dinî birikimi anlamak isteyenler için eşsiz bir kaynak olduğu gibi okurun kalbine hitap eden, klâsik değerleri yaşatan bir anlatı.
Bilal Kemikli hocamız, bu eseriyle hac ibâdetinin sadece fizikî değil, içsel bir karşılık doğurduğunu, kutsal toprakların insan kalbinde ne tür yankılar oluşturduğunu ortaya koymak istemektedir. Kitabın her satırı, bir misafirin gönül defterinden notlar gibidir.
Mânevî derinliği olan, edebî estetikle yoğrulmuş böyle bir esere ulaşmak, sadece bir kitap okumak değil, bir yolculuğa çıkmak gibidir. Hacnâme, her okuyucu için farklı bir ruhsal yansıma yaratacak kudrete sahip.
Yusuf HALICI
YazarHulûsi Efendi'nin Nasihat Şiirinde: Karşılık Beklemeden Bütün Canlılara ve İhtiyaçlıya El UzatmakKur’ân’ın pek çok âyetinde, salih amellerin sürekli olarak imanla birlikte anılması, Hz. Peygamber (s.a...
Yazar: Oğuzhan AYDIN
Esmâ-i hüsnâ, “en güzel isimler” anlamına gelen esmâ-i hüsnâ, Allah’ın Kur’ân ve hadiste geçen isimleridir: İsmin çoğulu olan esmâ ile “en güzel” anlamındaki hüsnâ kelimelerinden oluşan esmâ-i hüsnâ...
Yazar: Mahmut KAPLAN
Bestami Yazgan’ın çocukluğu ve gençliği hem ailesinin hem de imam hatipte eğitim almasının etkisiyle mânevî bir ortamda geçmiştir. Küçük yaşta ibâdetlerini yerine getirmeye başlayan şair, yüreğindeki ...
Yazar: Yusuf HALICI
Bir çağı açıp bir çağı kapatan İstanbul’un fethi ile dünyanın siyâsî, askerî, kültürel ve sosyal gidişatı değişmiştir. Akşemseddîn (k.s.) başta olmak üzere birçok gönül erinin rehberliğinde II. Mehmed...
Yazar: Fatih ÇINAR