KİTAPLAR VE İNSANLAR
Sevgili çocuklar; “Bizim en vefalı dostlarımız kitaplardır.” desem abartmış olur muyum acaba? Beni bu yargıya götüren etkenlere bir göz atalım isterseniz. Hiç unutmam; orta ikinci sınıfa gidiyordum. Ömer Seyfettin’in “Kaşağı” hikâyesini okumuş ve sonunda ağlamıştım. Daha sonra aynı hikâyeyi anneme okuduğumda o da duygulanmış ve gözyaşlarına engel olamamıştı. Hikâyede, ağabeyinin iftirasına mâruz kalan Hasan’ın, haberinin olmadığı bir olaydan dolayı babası tarafından cezalandırılması ve hastalanıp ölmesi bizi oldukça etkilemişti. Kitaplar öylesine etkilidir ki okurken hüngür hüngür ağladığımız veya kahkaha ile güldüğümüz olur. Bazı kitaplar heyecanlandırır, bazıları da duygu seliyle ıslatır kuruyan gönlümüzü. Orhan Pamuk’un Yeni Hayat adlı romanı şu cümleyle başlar: “Bir kitap okudum, hayatım değişti.” Bir romanın ilk cümlesi için oldukça güzel bir cümle, öyle değil mi? İnsanların hayatını değiştiren kitaplar var mıdır? Evet vardır. Okuduğumuzda uzun süre etkisi altında kaldığımız eserler vardır, aradan yıllar geçse bile unutmayız onları. Olayı ve kahramanı yeri geldikçe hatırlarız. Benim yıllar sonra bile Kaşağı hikâyesini örnek verdiğim gibi. Unutamadığımız çok kitap var, örnek vermek açısından Kaşağı’dan bahsettim. Edebiyatımızın en başarılı hikâye yazarlarından olan Ömer Seyfettin otuz altı yaşında vefat etmiş. Gençlik yıllarında bu kadar güzel hikâyeler yazan Ömer Seyfettin daha çok yaşasaydı kim bilir neler yazacaktı neler… Allah’ın ona verdiği ömür o kadarmış, yapacak bir şey yok. Tatilde Ömer Seyfettin’in hikâyelerini okumanızı tavsiye ediyorum. Birbirinden güzel hikâyeleri umarım ki beğeneceksiniz. Sevgili çocuklar; Okudukça bilgi ve kültürünüzün geliştiğini göreceksiniz. Beyninizde yeni ufuklar açılacak, çevrenizde saygınlığınız artacak. Diğer insanlara bir şeyler anlatmak için bilgili olmak zorundayız. Bilmezsek ne anlatacağız? Kitaplarla geliştirelim kendimizi. Kitaplar ışıktır, beyinleri besleyen ve aydınlatan bir ışık. Işıksız yaşar mı bir canlı? Yaşasa bile, öyle bir hayata hayat denir mi? Bir canlı olarak, yaratılmışların en şereflisi olan bir insan olarak, kitaplarla yenileyelim kendimizi. Onlardaki bilgileri kana kana içelim. Kitabın olmadığı yer bizi rahatsız etsin. Öyle yerlerde fazla kalmayalım ki kafamız ve kalbimiz karamasın. Aydın bir insan olmak istiyorsak kitaplarla dost olmamız gerekiyor.
Sırrı ER
YazarŞam şehri yakınlarında üç yıl süren bir kuraklık olmuş. O yıllarda, başta buğday olmak üzere, hiçbir ürün yetişmemiş. Açlık ve gıdasızlıktsan ölenlerin sayısı her geçen gün artınca, çölde yaşayan aile...
Yazar: Sırrı ER
Sevgili çocuklar, başlıktaki ifadeyi ilk duyduğumda tebessüm etmiştim, sebebi şuydu: Acaba çocuklar bu kelimenin anlamını biliyorlar mıydı? “Yok daha neler, leblebi aile de var mı?” diyenler olmuştur ...
Yazar: Sırrı ER
Öğretmenin görevi; bahçesinde çeşit çeşit çiçek yetiştiren bahçıvanın işine benzer. Bir çiçek güneşi severken, bir diğer çiçek gölgeyi sever. Biri su kenarını severken diğeri dağ tepesinde yetişir. Bi...
Yazar: Ali ÖZKANLI
Kanûnî’nin küçük oğlu Selim, 28 Mayıs 1524’te İstanbul’da dünyaya geldi. Annesi Hürrem Sultan, saray içinde sözü geçen, etkili bir kadındı. Saray kadınlarına ve hizmetkârlara, Şehzade Selim’in terbiye...
Yazar: İsmail ÇOLAK