Kaybolan Harita
Yusra, henüz dört yaşındayken ailesiyle birlikte Şam’dan ayrılmıştı. Savaşın gürültüsü, korkusu ve aceleyle toplanan eşyalar hâlâ aklının bir köşesindeydi. Ama artık dokuz yaşındaydı ve ailesiyle birlikte Gaziantep’te güvenli bir hayat kurmuşlardı.
Bir gün annesi, eski bir sandığın içinden bir fotoğraf albümü çıkarırken içini çekti; “Biliyor musun Yusra?” dedi, “Dedenin bize bıraktığı hazine haritası o sandıktaydı... Şam’daki evde kaldı. Çok değerli bir anıydı.” “Hazine haritası mı?” Yusra’nın gözleri parladı. “Gerçekten mi?”
“Evet.” dedi annesi gülümseyerek. “Ama o bir altın hazinesi değil. Aile tarihimizin haritasıydı. Nerede doğduğumuz, nerelerde yaşadığımız, hangi ağaçların altında piknik yaptığımız... Hepsi o haritadaydı.” Yusra o andan itibaren bir karar verdi: Bir gün o haritayı bulacaktı.
Aylar sonra, Suriye’de barışa dair ilk umutlar yeşermeye başlamıştı. Sınırlı da olsa bazı aileler evlerine dönmeye başlamıştı. Yusra’nın ailesi de Şam’a gitmeye karar verdi. Evleri yerli yerindeydi ama bazı odalar yıkılmış, duvarlar çatlamıştı. Yusra, hemen işe koyuldu. Evin her köşesini aradı. Kitaplıkların arkasına baktı, çekmeceleri karıştırdı. Büyükbabasının çalışma odasına girdiğinde kalbi hızla atmaya başladı. Her şey toz içindeydi ama masa hâlâ oradaydı. Masanın altına eğildiğinde gevşemiş bir tahta parçası fark etti. Onu dikkatlice kaldırdı. İçinden sararmış, rulo yapılmış bir kâğıt çıktı. Haritaydı. “İşte bu!” diye bağırdı Yusra. Annesi yanına koştu ve haritaya baktı. “Bu sadece bir harita değil.” dedi babası. “Bu bizim hikâyemiz.” O günden sonra Yusra haritayı bir dosyaya koydu. Üzerine yeni yerler eklemeye başladı. Gaziantep’te yaşadıkları mahalle, okulun önündeki dut ağacı, komşu teyzenin pişirdiği leziz böreklerin yeri... Yusra artık biliyordu. Aile hazineleri altın ya da mücevher değil, birlikte geçirilen zamanlar ve paylaşılan anılardı.
Erbay KÜCET
YazarKudüs’ün tarih kokan, daracık kesme taş döşeli sokakları arasında, asırlık bir zeytin ağacının gölgesinde, küçük bir evde huzur dolu bir aile yaşardı. Baba Yusuf, mahallenin çocuklarına bilgi ve ahlak...
Yazar: Erbay KÜCET
Sevgili okurlarımız;Yaz tatili boyunca güneşle oynadınız, dondurmalar yediniz, belki denize gittiniz, belki de dedelerinizle, ninelerinizle zaman geçirdiniz. Şimdi yeni bir serüven zamanı geldi: Okul ...
Yazar: Editör
İçinde birçok kültürün ve inancın izlerini barındıran Kudüs’ün toprağı, tarihin izlerine şahitlik ediyordu. Bu topraklarda büyüyen Feyza, Sare ve Durunaz, sanki bu toprakların canlı birer yansımasıydı...
Yazar: Erbay KÜCET
Bir zamanlar Gazze'de, Filistin'in kalbinde, Kudüs sokaklarına yakın bir kasabada, küçük bir çocuk yaşarmış, adı Ahmet. Ahmet’in en sevdiği yer, taş kaldırımlarla dolu dar sokaklar arasında gizli kalm...
Yazar: Erbay KÜCET