Kassam Tugaylarının İsmini Aldığı Kahraman: İzzeddin El-Kassâm
İzzeddin el-Kassâm, Suriye'nin Lazkiye iline bağlı Cebele'de doğdu. Babası, bir medresede öğretmenlik yapıyor ve şeriat mahkemesinde görevliyken, aynı zamanda bölgedeki Kâdirî Tarikatı’nın lideriydi. On dört yaşındayken kardeşiyle birlikte Kahire'deki Ezher Üniversitesi'ne gitti ve burada eğitim aldı.
Muhammed Abduh ve Muhammed b. Abdülmâlik el-Alemî gibi ünlü hocalardan ders aldı ve M. Reşîd Rızâ, İzzeddin Alemüddin et-Tenûhî, Züheyr eş-Şâvîş ve Ali et-Tantâvî gibi isimlerle dostluk kurdu. Eğitimini tamamladıktan sonra Cebele'ye dönerek babasının medresesinde öğretmenlik yaptı ve camilerde vaizlik yaptı.
1911'de İtalyanlar Libya'ya saldırdığında, Kassâm halkı silahlı mücâdeleye teşvik etti ve Osmanlı ordusuna gönüllü asker toplamak için çalıştı. Ancak Balkan Savaşı ve İtalyanlarla yapılan anlaşma nedeniyle Trablusgarp'a gitmeden geri döndü. I. Dünya Savaşı başladığında Osmanlı ordusuna katıldı, garnizon imamı olarak görev yaptı ve savaş sonrası Fransızlara karşı direniş hareketine başladı. Fransızların Suriye'yi işgal etmesi üzerine Filistin'e geçti ve Hayfa'ya yerleşti.
Hayfa'da ders vermeye başladı ve İstiklâl Camii'nde imamlık yaptı. Hasan el-Bennâ'nın öncülüğünde kurulan Müslüman Gençler Derneği'ne katıldı ve kısa sürede başkan oldu. Bölge halkını İngiliz işgaline ve Siyonist harekete karşı bilinçlendirme çalışmalarına başladı ve Yahudilere arazi satışını engellemeye çalıştı.
Kassâm, İngiliz mandası altında Siyonizm’in desteklendiğini düşünerek esas mücâdelenin İngilizlere karşı verilmesi gerektiğini savundu. Balfour Deklarasyonu'nun yıldönümünde (2 Kasım 1935) silahlı hareketini başlattı ancak kısa süre sonra İngilizler tarafından düzenlenen bir baskında şehit oldu (20 Kasım 1935). Cenazesi Hayfa'da defnedildi. Bu olay, İngilizlere karşı yürütülen silahlı mücâdelenin başlangıcı olarak kabul edildi ve 1936'da patlak veren Filistin ayaklanmasında Kassâmcılar önemli bir rol oynadı.
Kassâm’ın hareketi, askerî yönü ön planda tutarak, İngiliz idaresine karşı cihad fikrini benimsedi ve bu yönüyle diğer benzer hareketlerden ayrıldı. 1980'lerin sonlarında bazı Filistinli gruplar askerî kanatlarına İzzeddin el-Kassâm adını verdi. Ayrıca, Muhammed Kâmil el-Kassâb ile birlikte, cenaze konuları ve bid’atlere dair eleştiriler içeren bir kitap yazdı.[1]
İzzeddin el-Kassâm, Kahire'de yaklaşık 10 yıl Ezher Üniversitesi'nde klâsik İslâmî ilimler öğrenerek derin bir ilmî altyapı geliştirdi. 1896 yılında, memleketine dönerken sadece birkaç kitap ve yol parası taşıyan mütevazı bir öğrenci olarak dikkat çekti. Ezher'de kaldığı süre zarfında, Mısır’ın karışık sosyal ve siyasal ortamından etkilendi; Ahmed Urâbî Paşa'nın İngiliz işgaline karşı başlattığı direnişi örnek aldı.
Kassâm, Suriye'ye döndüğünde, babasının medresesinde öğretmenlik yaptı ve vaizlik görevine başladı. Ayrıca, İslâm'ı ve eğitimi yaymak için köy köy gezdi. 1911’de Libya'daki İtalyan işgaline karşı halkı silahlı mücâdeleye çağırdı, gönüllü asker topladı, ancak savaşın başlamasıyla geri dönmek zorunda kaldı.
1.Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusuna katıldı, garnizon imamı olarak görev yaptı. Savaşın ardından Fransız işgali altında direniş hareketine katıldı ve önemli kayıplar verdirdi. 1921'de Filistin'e göç etti ve Hayfa'da direniş mücâdelesine başladı.
Hayfa'da, İngiliz işgali ve Yahudi yerleşimcilerine karşı mücâdele eden Kassâm, 1930 yılında nikâh memuru oldu ve Müslümanları cihada çağırarak toplumda önemli bir etki yarattı. 1935'te Filistin'de silahlı direnişe başladı. 20 Kasım 1935’te, İngilizlerle çatışırken şehit düştü. Şehitliği, Filistin direnişinin sembolü oldu ve ona olan bağlılık, özellikle Hamas’ın askerî kanadı tarafından yaşatılmaktadır. Kassâm’ın mirası, onun mücâdelesi ve şehâdetiyle Filistin'deki direniş rûhunu ateşle beslemiştir.[2]
Filistin İslâmî Direniş Hareketi (Hamas), ilk olarak 1978 yılında Şeyh Ahmed Yasin tarafından Gazze'de hayır kuruluşu olarak kuruldu. 1987'deki İntifada ile popülerlik kazandı ve Mısır merkezli Müslüman Kardeşler Örgütü'nün (İhvan-ı Müslimin) Filistin kanadı olarak bilindi.
Hamas, FKÖ’nün pasifliği ve barış görüşmelerini eleştirerek, Filistin’in kurtuluşu için silahlı mücâdele ve cihat yolunu benimsedi. 1992’de İzzettin Kassam Birlikleri adında silahlı bir kanat kurarak eylemlerini yoğunlaştırdı. Hamas, hem siyasî hem de silahlı direniş yürütürken ABD ve AB tarafından terörist gruplar listesine alındı.
2006 seçimlerinde zafer kazanarak Filistin siyaseti üzerinde önemli bir etki yarattı. Ancak, bu başarının ardından uluslararası ambargolara ve iç siyasî gerilimlere maruz kaldı. 2007’de Gazze’de fiilî bir iktidar kurarak, Filistin iç barışını yeniden tesis etme ve uluslararası tanınma mücâdelesi vermeye başladı.[3]
Hamas, Filistin'deki İntifada hareketiyle birlikte fiilen harekete geçti ve Müslüman Kardeşler'in Filistin kanadı olarak geniş bir kitle hareketi hâline geldi. İntifada'nın başından itibaren direnişi yönlendirdi ve kitlelere hitap eden programlar sundu. İsrail karşısındaki mücâdelenin içeriği ve Filistin'in millî meseleleri hakkında bildiriler yayınladı.
1992'de, İzzettin Kassam Birlikleri adında bir askerî kanat kurarak fiilî eylemlerini bu kanat üzerinden sürdürdü. Şeyh Ahmed Yasin, Hamas'ın önde gelen isimlerinden biri olarak 18 Mayıs 1989'da tutuklandı ve 16 Ekim 1991'de müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mart 2004’te bizzat İsrail Başbakanı Ariel Şaron tarafından yürütülen gayriahlâkî bir füze operasyonu ile Filistin’in manevî önderi Şeyh Ahmet Yasin şehit edildi.
7 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'nde, Hamas’ın askerî kolu olan İzzettin Kassam Tugayları tarafından "Aksa Tufanı" adı altında yapılan saldırılarda, İsrail'in Filistinlilerden aldığı topraklarda yaşayan sivil ve askerler hedef alındı. Kassam Tugayları’nın sivilleri hedef alması, direnişin kabul edilemez bir yöntemi olarak görülmektedir.
İsrail güçleri bu saldırılara yanıt olarak “Demir Kılıçlar Operasyonu” başlatarak, geçmişte olduğu gibi Gazze Şeridi'nde yaşayan milyonlarca insanı uluslararası savaş ve çatışma hukukuna aykırı bir şekilde orantısız saldırılara maruz bıraktı. İsrail askerlerinin hastaneler de dâhil olmak üzere sivil hedefleri vurgulayan saldırılarında bebekler ve kadınlar da dâhil olmak üzere on binlerce insan hayatını kaybetti.[4]
[1] Mustafa L. Bilge, “Kassâm İzzeddin” maddesi. Tdv İslâm Ansiklopedisi, Cilt: 24. İstanbul, 2001, s. 582.
[2] https://www.gzt.com/mecra/minberin-ve-cihadin-kukreyen-aslani-seyh-izzeddn-el-kassm-3770939
[3] https://ihh.org.tr/public/publish/0/37/siyonizm-dusunden-isgal-gercegine-filistin.pdf
[4] https://www.tuba.gov.tr/files/yayinlar/raporlar/TUBA-978-625-8352-81-8.pdf
Oğuzhan AYDIN
YazarAdı Abdullah’tır. Babası Eşref’in adıyla şöhrete ulaşmıştır. Babası, Mısır'dan İznik'e göçmüştür. Eşrefoğlu Rumî İznik'te doğar. Doğum tarihi belli değildir. Hicrî 889 (m.1484) yılında İznik'te vefat ...
Yazar: Oğuzhan AYDIN
Elbette ki şehirler sadece taş ve toprak parçasından ibaret değildir. Bazı şehirler oldukça derin manevî bir güç ve anlam dünyasına sahiptir. Şehirlere bu minvalde bakıldığında Müslümanların ilk kıble...
Yazar: Oğuzhan AYDIN
Eser, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kültür ve sanat insanlarının hac ibâdetiyle ilgili olarak duygu ve düşüncelerini kaleme aldıkları yazılarının bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur. Eserd...
Yazar: Yusuf HALICI
Milletler büyük oğullarıyla nefes alırlar…Türk dilinin en az 3500 yıllık geçmişe sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu kadar eski geçmişe sahip olup hâlâ da varlığını gelişerek devam ettirmesinde elbet...
Yazar: Oğuzhan AYDIN