İlk Mehter Takımı ve Halil Nuri Bey
1920 yılının Temmuz ve Ağustos aylarıydı. Milli Mücadele’nin en bunalımlı zamanları yaşanıyordu: Mudanya, Edremit, İzmit, Tekirdağ, Lüleburgaz, Edirne ve Bursa Yunanlılar tarafından işgal edilmişti. Bursa’nın işgali tüm ülkeyi yasa boğdu. Millet Meclisi’nde kürsüye siyah örtü serildi.
Bu kötü gidişata rağmen Milli Mücadele, Anadolu’nun yetiştirdiği kahramanlar sayesinde yoluna devam etti. Bunlardan biri de 20 yaşındaki Asteğmen Halil Nuri Bey idi. Adını tarihe yazdıran hizmeti, Milli Mücadele’nin ilk Mehter Takımı’nı kurmasıydı. Neden kurduğu hakkındaki düşünceleri şöyleydi:
“Halkın ümitsizliği yenebilmesi için gönülleri harekete geçirmek gerekiyordu. Mehteri, kısıtlı şartlar içinde kurmayı düşündüm. Gerçekleşmesi halinde büyük neticeler vereceğine inandığım manevî kuvvetin şahlanmasına döndüm.”
Müderris Abdullah Azmi’nin mehter takımının kurulmasındaki rolünü şöyle hikâye etmişti:
“Eskişehir’de iken Abdullah Azmi Efendi’yi ziyaret ettim. Bu mübarek şahıs, Osmanlı Meclisi’nde milletvekili idi. Arzumu anlatınca, bana şu cevabı verdi:
– Sana gideceğin yerde tanıdığım hocalara ismen açık mektup vereceğim. Karamsarlığa kapılma, korkuya düşme… Cenabı Hak bu milleti kederde bırakmayacaktır.
Bana 200 lira verdi. O günün imkânlarına göre büyük para idi. Bu muhterem ve cömert insan, daha fazlasını temin edemediğinin üzüntüsü içindeydi:
– Çok yetersiz bir miktar, ama elimdekinin hepsi bu!”
Mehter takımının ikinci büyük destekçisi Bolvadinli Müderris Yunuszade Vehbi Efendi idi. Halil Bey, onun manevi desteği ve katkısıyla ilgili de şu mühim satırları kaydetmişti:
“Çevrede büyük saygınlığı olan Yunuszade Vehbi Efendi’ye başvurdum. Emeklerimi dinledikten sonra bana dedi ki:
- Oğlum, sana düşüncelerimi açıklayacağım. Onu çoğaltıp, hepsinin altını imzalayacağım. İcap ederse, son nefesimi, savaşların bu en yücesi için veririm.
Bana ertesi gün, emeklerimi değerlendiren şiirini verdi. Çoğalttık, altlarını imzaladı. Şiir gittiğim yerlerde amacımı açıklamanın en kudretlisi oldu.”
Yazdığı o müthiş şiir şöyleydi:
Pek büyük hizmetleri geçti İslâmiyet’e,
Cinsinin uğrunda candan vazgeçen imana bak,
Din Düşmanı karşısında yüz çevirmez bu yiğit,
Temiz kalbinde duran iman ateşine bak.
Halil Nuri Bey, Mehter Takımı’nın Ankara’ya girişindeki muhteşem atmosferi de şöyle anlatmıştı:
“Mehterin, Büyük Millet Meclisi önünden geçişi hadise oldu. Ankara, o güne kadar böylesine coşkun bir hava yaşamamıştı. Mehterin önünde siyah büyük bir bayrak taşınıyordu. Üzerine beyaz yazıyla şu ifade işlenmişti: “Müslümanlar beklediğimiz kıyamet bu günlerdir. Birleşelim. Kurtuluruz!” Anlıyorum ki o ruh, aşılmaz sanılan zorlukları yerle bir etmiş ve zaferin yolunu açmıştı.”
İsmail ÇOLAK
Yazar
Birinci İnönü Savaşı’nın yaşandığı, 1921 yılı Ocak ayı başlarıydı. Anadolu’da ve Ankara’da sancılı günler olanca şiddetiyle sürüyordu. Ankara Öğretmen Okulu’nun konferans salonu, bu defa kadınlarla hı...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Kurtuluş Savaşı boyunca bütün Anadolu, imkânsızlıklara ve şartların ağırlığına aldırış etmedi. Varını yoğunu, elinde ve avucunda ne varsa, vatanın bağımsızlığı için harcamaktan çekinmedi. Yapılan feda...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Çanakkale’nin köylerinden her gün bıyığı henüz terlememiş, çocuk denilebilecek yaştaki yüzlerce genç, savaşa katılmak üzere birliklere katılıyordu. Kısa süreli bir eğitimden sonra bölük bölük cepheye ...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Sultan II. Abdülhamid'in, baş ikbal iken dördüncü zevcesi olan Müşfika Kadınefendi’den dünyaya gelen kerîmesidir. 1 Kasım 1887 tarihinde Yıldız Sarayı’nda doğmuştur. Babası Abdülhamid Han, doğmadan ön...
Yazar: İsmail ÇOLAK