HZ. İBRAHİM ALEYHİSSELAM
İnsanlığın önemli yerleşim merkezlerinden biri Harran’da doğan İbrahim (a.s.)’ın babası Azer, kral Nemrud’un putlarının bakıcısı ve idarecisiydi. Musul’da Babil şehrini kurarak krallık yapan Nemrud, yeni adetlerle yönetimini pekiştirmiş astronomi ile uğraşıp gelecekle ilgili önemli tahminler yaparak insanların önderleri olmuş daha sonrada ateşe tapmayı kendine ibadet edinerek insanları kendisine ve putlara ibadete teşvik etmiştir. Rüyasında bir yıldızın güneş, ay ve diğer yıldızların ışığını kapattığını gören Nemrud bunu kâhinlerine yorumlatmış onlar da, bu yıl içinde doğacak bir çocuğun saltanatına son vereceğini söyleyince ülkesinde o yıl içinde doğacak bütün çocukların öldürülmesini emretmişti. Nemrud’un çok güvendiği Azer’in de o yıl bir çocuğu dünya gelmiş, annesi Nuna Hatun çocuğu gizlice doğurmuş, bunu babasından bile saklamış, böylelikle İbrahim (a.s.), Nemrut adamları tarafından öldürülmekten kurtulmuştur. Yıllar yılları takip etmiş ölümlü çocuk yılı unutulmuş İbrahim (a.s.) genç bir delikanlı olmuştu. Kendini ve etrafını tanımaya başlayan İbrahim (a.s.) yaratılış üzerine düşünerek Allah’ın varlığını bilmeye, anlamaya çalışmış, kendi kendine sorular sorarak bu çetin yolu aşmış, tek Allah fikrine ulaşmış, Allah da onu peygamber seçerek işini daha bir kolaylaştırmıştı. Azer, yaptığı putları satmaları için İbrahim (a.s.) ve diğer oğullarını görevlendirdiğinde İbrahim (a.s.) putları babasından alıp ayaklarına ip bağlayarak pazara kadar sürükler “Ne zarar ne da yarar vermeyen bu putları alan var mı?” diyerek putları satmaya çalışır kimse de ondan put almaz onun bu yaptıklarını da anlamazlardı. Nemrud bu olayı duyunca İbrahim (a.s.)’ı huzuruna çağırdı İbrahim (a.s.) onlara, “Siz kendi elinizle yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz? Hal bu ki sizi de elinizle yapageldiğiniz şeyleri de Allah yaratmıştır.” (37/Saffat, 94) dedi, daha sonra putları kırarak onların acizliğini gösterdi ama halk inanmadı Nemrud da İbrahim (a.s.)’ı cezalandırmak için ateşe attırdı. O zaman yüce Allah tarafından “Ey ateş! İbrahim’e karşı serinlik ve selametli ol.” (21/Enbiya, 69) buyuruldu ve ateş İbrahim (a.s.)’i yakmadığı gibi ateş alanı gül bahçesi oldu. Bu mucize karşısında halkın bir kısmı ona inandı. Bu duruma kızan Nemrud, İbrahim (a.s.) ile ona inananları ülkesinden çıkardı. İbrahim (a.s.) Ürdün, Mısır daha sonra da Kenan topraklarına hicret etti oraya yerleşti. İbrahim (a.s.)’ın Hacer’le evliliğinden İsmail (a.s.) dünyaya geldi. Onunla birlikte Mekke’de Kâbe binasını inşa etti. Bu gün bile Allah’a teslimiyetin örneği olarak anlatılan kurban hadisesi meydana geldi. Allah, emirlerine uyan bu ulu peygamberi Kur’an-ı Kerim’de defalarca övdü ve onun iman edenlerin önderi olduğunu belirtti. İbrahim Peygamber’e bazı sayfalar verildi. O da bu bilgilerle insanlara önderlik etti, onları bir olan Allah’a iman etmeye davet edip durdu. Sare Hanım’dan da oğlu İshak (a.s.) dünya geldi. İbrahim (a.s.) uzun yıllar yaşadı. Kudüs’te vefat etti.
Ali BÜYÜKÇAPAR
Yazar
Eğitim ve öğretim insanda var olan kabiliyetlerin ortaya çıkarılması faaliyetidir. Çocuklar bu işin merkezinde bulunur ve bütün bilgi ve hikmetin odak noktası da budur.Çocuk merkezli eğitim öğretim uy...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR
Eyüp (a.s.) oğlu Bişr diye bilinir. Adı üzerinde farklı görüşler olmakla birlikte genel kanı onun Eyüp Peygamber’in oğlu olduğu hakkındadır. “Kefalet sahibi, kısmetli, nasipli” gibi bir manaya gelir...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR
Çevremizde dinî konular konuşulurken bazen anlamakta zorlandığımız cümleler olur acele etmeyin, her hikmetli söz birden anlaşılmaz, biraz zaman ve dikkat ister. Din içine her türlü malumatın karışt...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR
Kendimizi tanımak en büyük erdemdir. Peki, kendimizi nasıl tanıyacağız? Varlığımızı oluşturan parçalar bir araya getirildiğinde insan denilen o mükemmel varlıkla karşılaşmaktayız. İnsan, vücut orga...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR