Hikâye: Ayıcık
Vitrindeki oyuncak bebekler gözüne çarptı. Çeşitli aksesuarlarla süslü bebekler, kız çocuklarının ilgisini çekiyordu. Hele bir tanesinin makyaj çantası bile vardı. Yine vitrinin bir köşesinde çeşit çeşit oyuncak silahlar sergileniyordu. Bu duruma morali bozuldu. Çocuklarını mutlu etmek istiyordu ama hem sağlıklı hem de kesesine uygun bir oyuncak henüz bulamamıştı. Bu pahalı oyuncaklarla çocuklarının ruhunda yaralar açmayacaktı. Eşine;
-Hadi eve gidelim. Çocuklarımın oyuncaklarını kendim yapacağım.
-Sen mi?
Sinem Hanım sadece gülümsedi. Yol üstündeki ipçi dükkânına girdiler. Bir örgü kitabı, tığ, renk renk ipler ve biraz boncuk elyaf alıp çıktılar. Çocukları okuldan alıp eve doğru yürüdüler. Sinem Hanım kendi kendine mırıldandı.
-Gerekli olan malzemeyi aldım. Bu akşam küçük bir ayıcık yapmayı denerim. Yarın da güzel bir bebek. Çocuklar bu işe çok sevinecek.
Akşam yemeğinden sonra bütün aile oturma odasında toplanmıştı. Sinem Hanım eline tığ ve iplerden birini alıp;
-Şimdi ayıcık öreceğim. İçini elyaf doldurup dikeceğim. Nasıl yapacağımı kitaptan ve internetten yapılış videolarını seyrederek az çok öğrendim.
Biraz ördü, sonra olmadı diyerek söktü. Ördü, söktü. Vakit ilerledikçe çocuklar annelerinin örmeğe çalıştığı bu oyuncağa ilgilerini kaybettiler. Babaları ile oynamaya başladılar. Birkaç saat sonra Sinem Hanım;
-Bitti.
Herkes yine başına toplandı. Çocuklar ayıcığa sevgiyle bakıyorlardı. Büyük oğlu sordu;
-Anne, hani ayıcığın kardeşi.
-Kardeşi mi?
-Onu düştüğünde kaldıracak, onun daima yanında olacak, onun hayatta yoldaşı, sırdaşı, kardeşi, oyun arkadaşı olacak, onu daima sevecek bir kardeşi olmasın mı?
-Olsun tabiki de…
Şaşırmış bir o kadar da mutlu olmuştu. Anlaşılan oğluna kardeşliğin ne demek olduğunu iyi anlatabilmişti.
İki kardeş ayıcığı alıp oynamaya başladılar. Ona yakında bir kardeşi olacağını müjdelediler. Sinem Hanım yine aldı tığı, ipi eline, başladı sevgiyle örmeye…
Emine Yılmaz DERECİ
YazarDedemlerin bizi ziyaretinin ikinci günüydü. Dedem her fırsatta Peygamberimiz’i anlatmaya devam ediyordu. Hadislerin, Peygamberimiz’in sözleri, sünnetleri ise yaptıkları olduğunu hemen kavramıştım. Pey...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Bugün çok mutlu ve heyecanlıyım. Anneannem, babaannem, dedem, teyzem ve halamlar bize geldiler. Bu akşam soframız şenlikliydi. Yemeğimizi yedik. Güldük, eğlendik, şarkılar söyledik. Dedem çocukluğunda...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Zengindir Türkçemiz, sohbetler kısırDillerin ucundan uçmuş sözcüklerHepimiz suçluyuz bizdedir kusurYaralı kuş gibi kaçmış sözcüklerBeş on kelimedir güne yayılanGünaydını zor der düşten ayılanLisanımız...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Bir insan olarak, Müslüman olarak bütün kardeşlerimize yardımcı olmalıyız. Kendi gücümüzü ve imkânlarımızı başkalarının iyiliği için, dayanışma ruhuyla kullanmalıyız. Zor durumda olanlara ...
Yazar: Editör