Hazine Çiçekleri
Az gittim uz gittim. Dere tepe düz gittim.Dağları aştım, çölleri geçtim.Neler gördüm neler gördüm. Altın tüylü kuşlar, zümrüt yapraklı çiçekler, mücevher veren ağaçlar.Hayran kaldım her birine. Kuşlarla uçtum, balıklarla yüzdüm. Kalp ve kalem bir olunca masal dünyasının kapısına dayandım. Okuyalım bakalım neler yaşamış kalp, neler yazmış kalem?
Bir varmış bir yokmuş. Rengârenk, çeşit çeşit masal kuşları varmış. Hadi birine tutunalım, birlikte uçalım.
Uzak mı uzak bir dağın zirvesinde hazine çiçekleri yaşarmış. Bu çiçekler her yerde açmadıkları için çok değerliymişler. İnsanların onlardan haberleri yokmuş.Hayvanlar ve bitkiler bu çiçeklerin yerini bir sır gibi saklarlarmış.Bir gün padişah, geveze papağanının kendi kendine konuştuğunu duymuş.Papağan ikide bir;
-Altınlar dağda. Hazineler dağda… Zümrütten yapraklar, elmastan çiçekler. Hepsi dağda…
Padişah, böylelikle çiçeklerin varlığından haberdar olmuş.Papağanın sürekli aynı şeyleri tekrarlaması merakını günden güne artırmış. Oğlunu ve birkaç askerini dağa doğru yola çıkarmış.
Az gitmişler uz gitmişler. Dereler aşıp uçurumlar geçmişler. Günlerce koca dağı gezmişler. Tam bu dağda taştan başka bir şey yok derken kayaların arasında pırıl pırıl parlayan çiçekleri görmüşler.Şehzade renklerine, kokularına hayran kalmış. Çiçekleri yanı sıra saraya götürmek istemiş. Tam birini sökecekken içlerinden bir tanesi konuşmaya başlamış.
- Bizleri koparıp, yerimizden ayırma. Biz başka yerde yaşayamayız. Burayı seviyoruz. Kardeşlerimizden biri zaten kalbinde. Ona değer verip, büyüt.O hepimizden kıymetli.
Şehzade düşünmüş. Ne imiş bu kalplerde açan çiçek.O sırada bir ses işitmiş,
-Benim.
- Sen kimsin?
-Ben sevgiyim.Sizler doğayı, insanları, hayvanları, bitkileri sevdikçe büyüyeceğim. En değerli hazineniz olacağım.
Şehzade, çiçekleri saraya götürmekten vazgeçmiş, onları doğada kendi yurtlarında bırakmış.Kalbindeki sevgi çiçeği bir yaprak daha açmış.
Gökten sevgi çiçekleri yağmış. Sana bana tüm okuyanlara…
Emine Yılmaz DERECİ
Yazar“Annemle babam kaç gündür birbiriyle konuşmuyor abla. Ne yapsak da onların barışmasını sağlasak?” diye sordu Sedef.“Düşünüyorum ama henüz bir çıkış yolu bulamadım kardeşim. Annemizin kalbi kırık. Birb...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Bakınca görülür, gelişin başkaÇiçeğe bürünen dallar sendedirRengârenk duruşun, gülüşün başkaYeşiller, beyazlar, allar sendedirTaşıdığın umut herkese yeterAşk bacayı sarar, gönüller tüterKendinden geçe...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Bugün annem pişirdiği yemeklerden bir miktar saklama kaplarına koydu.Onları da bir poşetin içine yerleştirirken bana,-Bunları Zehra Teyze’ye götüreceğim.-Bende seninle geleyim anne.Zehra Teyze’yi çok ...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
“Dalgalandı birden suskun deniz...” diye havalı bir giriş cümlesi sanırım iyi olur yeni yazım için...“Az önce kocaman bir yük gemisi geçti, fark etmedin mi?” dedi yanıma konan beyaz tüylü kırmızı gözl...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT