Hayvanlar: Allah’ın Dilsiz Kulları
Canlı anlamına gelen hayvan, üç canlı türünden (insan, hayvan, bitkiler) biridir. Hayvanların, Dünya üzerinde bölgeye ve iklime göre on binlerce türü mevcuttur. Her işi bir hikmete binaen olan Allah’ın yaratmış olduğu her hayvanın yeryüzünde önemli bir görevi vardır. Evcil hayvanlardan koyun, keçi, sığır, manda deve gibi hayvanlar eti ve sütüyle, eşek, at ve deve gibi hayvanlar gücüyle, köpekler korumasıyla, bazı evcil ve yabani hayvanlar derileriyle insanların istifadesine sunulmuştur.
Her hayvan türünün doğal bir yaşama alanı vardır. Doğal yaşama alanlarından ve beslenme alışkanlıklarından mahrum bırakılan hayvanlar hem sağlık sorunlarıyla karşılaşmakta ve telef olmakta hem de saldırganlaşabilmektedir. Evcil hayvanlardan köpekler ve vahşi hayvanların en hayatî çabaları, beslenmenin yanı sıra doğal yaşama alanlarını korumaktır. Zira bu hayvanlar, doğal yaşama alanlarını kaybetmeleri halinde hayatta kalamayacakları hissiyatına kapılırlar.
Leş yiyen hayvanlar, adeta çevre temizliği yaparak salgın hastalıkları önleme görevi ifa etmekte ve ekolojik dengeyi korumaktadır. Denizlerde balıklar, çok hızlı çoğalmaktadır. Denizlerde, büyük balıklar daha küçük balıkları yutmakta ve böylece denizlerdeki dengeyi korumaktadır.
Bilim adamları hayvanların anatomik yapısından ve işlevinden bahsettikçe Allah’ın yaratmasındaki hikmetleri daha iyi anlıyor ve “Ya Rabbi, sen ne kadar yücesin!” sözünden başka bir ifade bulamıyoruz. Sinekler, böcekler, sürüngenler, yılan ve akrep gibi zehirli hayvanların daha önemli görevleri vardır. Yılanın zehri, çeşitli hastalıların tedavisinde kullanılmaktadır.
Hayvanlar, içgüdüleriyle hareket ederler. Duyguları vardır ancak akıl ve muhakemeden yoksundurlar. Konuşamazlar, isteklerini ve tepkilerini kendilerine has sesler çıkararak ifade ederler ve Allah’ı zikrederler. Hayvanlarla bir işimiz olduğunda, öncelikle verebileceği zararlara karşı tedbir alırız, sonra da tabii reflekslerini anlamaya çalışarak onlardan yararlanmaya çalışırız.
Peygamberimiz (s.a.v.), “Hayvanlar, Allah’ın dilsiz kullarıdır, onlara merhametle yaklaşın.” buyurmuştur. Eti yenen hayvanlar kesim usulüne göre kesilerek etinden ve derisinden istifade edilmelidir. Bunu yaparken de hayvanın fazla acı çekmemesine özen göstermek gerekir.
Eti yenmeyen, bedeninden bir fayda elde edilmeyecek zararsız hayvanların öldürülmeleri caiz değildir. Peygamberimiz, “Kim bir canlıyı/hayvanı, serçe kuşu haksız yere öldürürse o, kıyamet günü ondan şikâyetçi olacaktır.” (Kenzu’l-Ummal, 39968) buyurmuştur. Evcil hayvanları aç ve susuz bırakmak, onlara aşırı yük yüklemek ve onlara eziyet etmek de caiz değildir.
Peygamberimiz (s.a.v.), Mekke’nin fethine giderken geçtikleri yol üzerinde yeni doğum yapmış bir köpeği ve yavrularını görünce, at ve develeriyle oradan geçen birinin farkında olmadan onları ezmemesi için başına bir kişiyi görevlendirmiş, böylece hayvanlara da ne şekilde merhamet edilmesi gerektiğine dair güzel bir örnek ortaya koymuştur. Peygamberimiz “Siz yerdekilere (bütün canlılar) merhamet edin ki göktekiler de (Allah ve melekler) size merhamet etsin.” (Müslim, Birr, 16) buyurmuştur.
Evcil hayvanlar, insanlara itaat eder. Küçük bir çocuk, iri yapılı bir hayvanın yularından tutarak onu istediği tarafa götürebilir ya da elindeki değnekle onu istediği yöne sevk edebilir. Koyun, keçi, sığır, manda ve deve türündeki hayvanlar sütünü insandan esirgemez. Fakat onları sağan kimselerin de hayvanı baştan iyi beslemeleri ve sağarken yavrularını besleyecek kadar bir süt miktarını hayvanın memesinde bırakmaları gerekir.
Evcil hayvanlardan insan dostu olan köpekler, sürüyü, çevreyi ve evi koruma görevlerini ifa ederler. Kendilerine karşı bir tehdit algılamadıkları sürece saldırdıkları çok nadirdir. Son yıllarda şehirlerde başıboş dolaşan köpekler, kâh aç kalmaları kâh yaşadıkları mıntıkayı benimsemeleri sebebiyle tehlikeli olmaya başlamışlardır.
Sadece 2022 yılında köpekten kaçarken hareket halindeki aracın altında kalarak vefat eden çocuk sayısı 30 civarındadır. Bir yandan hayvanlara merhamet edelim derken insanların, özellikle çocukların hayatını riske atmak olacak iş değildir. Bu konuda belediyelere önemli görevler düşmektedir.
Belediyelerin, başıboş köpekleri oluşturacakları hayvan barınaklarına alarak, onların aşılarını ve bakımını yaparak ve kısırlaştırarak önlem almaları gerekir. 2022 yılında başıboş köpeklerin verdiği rahatsızlık sebebiyle bazı insanların evini satarak köpeklerin olmadığı yerlere taşınmaya başladığı haber konusu olmaya başlamıştır.
İyi insanları tanımlarken, “Karıncayı bile incitmez.” denilir. Daha ince düşünen ve dikkatli konuşanlar ise “bile” demeyin, bu sözde bir canı hafife alma söz konusudur, bile sözünden karıncalar incinir, demektedir. İnsan da hayvan da dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı kendince tedbirler almaktadır. Elbette tedbirli olmak iyidir fakat tedbiri saldırganlığa ve zulme dönüştürmemek, insanlara olduğu gibi hayvanlara da merhametli olmak gerekir.
Emine Büşra YÜKSEL
YazarRamazan ayı bereketiyle gelmekte ve bizlere de birçok manevî değer kazandırmaktadır. Bu ayda Allah’ın rızası için yapılan bütün hayırlı işlerin sevabı, diğer aylarda yapılandan daha fazla olduğundan M...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL
Hundi Hatun, Yıldırım Bâyezîd’in kızıdır. Ne zaman doğduğu ve geçmiş hayatı hakkında bilgi mevcut değildir. 1396 yılında gerçekleşen Niğbolu Zaferi’nden önce devrin manevî şahsiyetlerinden Emir Sultan...
Yazar: Bengisu HAYAT
Sıcacık pişmiş bir tencere yemek gibidir aile. Pişene kadar biraz ateş, biraz har gerekir. Emek kısmıdır bu. Sabır kısmıdır…Pişirme emeği karşılandıktan sonra sıcaklık ayarı mühimdir elbet. Çok kısmam...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
Edep ve ahlak, dinimizin özünü teşkil etmektedir. İnsanı süfli bir hayattan, pespaye bir kişilikten kâmil insan seviyesine yükselten nitelik edep ve ahlaktır. Çocuklar, edep ve ahlaka dair temel bilgi...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL