Hayatımızda Ölçü ve Denge
Hayatımızın her alanında ölçülü ve dengeli olmalı, aşırılıktan uzak durmalı, iyilik ve doğruluk üzere yaşamalı, sağduyulu ve tutarlı davranmalıyız. İnsanoğlu madde ile mânâ, beden ile rûh, dünya ile âhiret arasındaki dengeyi koruduğu sürece mutlu olacaktır.
Dünyamızda huzur ve barışın hâkim olması da ancak bu dengeyi korumakla mümkündür. Alışverişte, eğlencede, yeme-içmede, giyim-kuşamda, konuşmada ve yazmada hatta dinî konularda aşırı uçlara savrulmak, insana da topluma da zarar verecektir.
İnsana yakışan kâinatın her zerresine işlenen muhteşem dengeyi hayatımıza taşımaktır. İfrât ve tefrite kaçmadan orta yolu izlemektir. İçi ile dışı farklı olan insanlar stres içindedir. İkiyüzlü olmak sağlıksız bir kişilik özelliğidir. İç huzuru olan bir insan kendisi ve çevresiyle barışık yaşar.
Güvensiz toplumlarda stres daha çok görülür. Anne-baba çocuğuna, çocuk anne babaya, öğretmen öğrencisine, öğrenci de öğretmenine güven duymaz. Sadi Şirâzî: “İnsanlarla ilişkilerin ateşle ilişkin gibi olsun, çok uzaklaşırsan donar, çok yaklaşırsan yanarsın.” diyor. Öyleyse insanlarla ilişkilerimizin düzeyli ve dengeli olması gerekir.
İnsanoğlu hem âit olmak hem de bağımsız olmak ister. Birey olmak ve âit olmak ihtiyacı ne kadar dengeli ise kişiler de o derece enerjik ve mutludur. Bağımsız hareket edemeyen insan mutsuzdur. Toplumlardan ayrı kalmış insanların da mutlu olamadıklarını biliyoruz.
İnsanoğlu çevresinden hem saygı görmek hem de kendisine değer verilmesini ister. Çocuğun gelişmesinde ona verilen değer çok önemlidir. Çocukla göz göze gelmek için aynı hizaya inerek konuşmak, yürürken onun yürüyüşüne göre yürümek ona değer verdiğimizi gösterir. Bunu gören çocuk da mutlu olur. Çocuklara sen varsın ve bizim için çok değerlisin mesajı verilirse çocukların kendine güveni artar. İnsanlar birbirine değer verdikleri zaman iletişim başlamış olur.
“Sorumluluk nedir?” sorusuna, kişinin kendisini hesap vermeye hazır hissetmesi hâlidir diyebiliriz. Bir anne-baba çocuğunun yetişmesinden tutun da kişiliği, yaptıkları ve yapamadıkları hakkında hesap verebiliyorsa bu anne-babaya sorumluluğunu anlamış ve kavramış diyebiliriz. İnsanın kendi kendine hesap verebilmesi hem kendisi hem ailesi hem de toplum için yararlıdır.
Dinleme en önemli iletişim aracıdır. İnsanlar birbirini dinlerken kendilerini bulur, kim olduklarını anlarlar. Onun için gerek ailede gerekse okulda çocuğun dinlenmesi gerekir. Bu sayede de çocuk gelişmiş olur. Dinlenilmeyen çocuk aileden kopar, kötü arkadaş edinerek yanlış ve pis işler sonucu suç işler. Gençlerini dinlemeyen toplum ancak suç işledikleri zaman onları görür. Bu yüzden de hapishaneler, sokaklar, köprü altları tinerci, balici ve kapkaççılarla doludur.
Kötüye gitmek kolaydır. İyiye gitmek, iyi insan olmak, hayırlı işler yapmak, çalışmak ve azim ister. Sevgi bir yaşamdır, sevgi bir insanın olabileceğinin en iyisi olması, gelişmeye, mutluluğa kendisini adamasıdır. İnsan özünün onurlandırılmadığı yerde sevgi yoktur, insanı insan yapan kalbindeki sevgidir. Sevgi insan onurunu yüceltir, geliştirir.
Kederde ve sevinçte, öfkede ve mutlulukta ölçüyü kaçırmamaktır. Rabb’imizin emrettiği gibi ölçülü ve dengeli hayat sürenlere selâm olsun.
Ali ÖZKANLI
YazarYüce Allah Bakara Sûresi 185. âyette şöyle buyurmaktadır: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'ân'ın indirildiği aydır. Öyle ise ...
Yazar: Mehmet SOYSALDI
On beşinci yüzyılın sonları ile on altıncı asrın başlarında yaşamış olan Sünbül Sinan Efendi’nin tam adı Şeyh Yûsuf b. Ali b. Kaya Bey’dir. Kendisine Şeyh Sinâneddin Yûsuf da denilmektedir. Amasya’nın...
Yazar: Kadir ÖZKÖSE
Çanakkale Batı’nın ölüm kustuğu yerdi,Medenî silahlara Mehmetçik göğüs gerdi,Kudurmuş canavara şehadet dersi verdi.Arşa çıkan canların yoludur Çanakkale,Şehidin cennetteki gülüdür Çanakkale.Çanakkale ...
Şair: Yusuf DURSUN
Filozofların hareketin sayımı dedikleri zaman, yaratılmıştır. Biz, süreli bir hayatta yaşıyoruz. Bütün yaratılmışlar bir zamanla kayıtlıdır. Kur’ân’da asra, kuşluk vaktine, geceye, gündüze, sabah vakt...
Yazar: Ramazan ALTINTAŞ