Fatih'in Emaneti
Ayasofya, manevî ve kültürel yönüyle tartışmasız bir değere sahiptir. Tarihî ve mimarî açıdan çok büyük yeri olan Ayasofya İstanbul’un en önemli simgelerinden biridir.
Mimarî açıdan çok değerli olan Ayasofya, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait izleri taşımaktadır. Ayasofya’nın iç ve dış mekânı emsalsiz bir güzelliğe sahiptir.
Küçük bir şehzadeyken Osmanlı Devleti’nin başına geçen büyük bir padişah; II. Mehmet. Hayali İstanbul’u fethetmekti. 21 yaşında hayalini gerçekleştirerek İstanbul’u fethetti. İstanbul’u fethinden hemen sonra yönünü Ayasofya’ya çevirdi. Fetihle birlikte “Fatih” unvanını alan Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonraki ilk cuma namazını Ayasofya’da kıldı.
Geniş kubbe altında namaz kılıp dua etmek Fatih Sultan Mehmet’e ayrı bir huzur vermişti. Bu tarihten sonra da Ayasofya Camii ve çevresi düzenlendi. Ayasofya’ya minber ve mihrap yaptırdı. Yanına medrese, imarethane ve kütüphane yapıldı. Minareler inşa edildi. Mahfil, kürsü ve şadırvanlarla Ayasofya Camii daha güzel bir hâle geldi.
Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya’yı camiye çevirdikten sonra Ayasofya Camisi Vakfı’nı kurdu.
Ayasofya herkesi cezbeden bir ibadethane. Harika mimarisi, yüksek tavanları, renkli mozaikleri ile çocukların da oldukça ilgisini çekiyor.
Ayasofya Fatih’in; 1453 yılında İstanbul'u fethinden sonra kiliseden camiye dönüştürüldü. Ayasofya Camii olduktan sonra dinî ve toplumsal değerlere aracılık etmesi yönüyle merkezî bir ibadethane statüsüne sahip olmuştur. Ayasofya, bu büyük ve anlamlı statüsünü, müzeye dönüştürüldüğü tarihe kadar korumuştur
1935 yılında müze olarak kullanılmak üzere restore edilmiştir. Ayasofya, yerli ve yabancı turistlerin ve ziyaretçilerin ilgisini çeken bir müze olarak hizmet vermiştir.
2020 yılında asli hüviyetine dönüştürülerek yeniden cami olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), İstanbul’u fethedecek komutan ve onun ordusunu övmüştür. 29 Mayıs 1453’te İstanbul'un fethi gerçekleşti. Bu övgü Fatih Sultan Mehmet Han ve ordusuna nasip olmuştur. Peygamberimiz’in övgüsünü alan İstanbul’da ve Ayasofya Camii’nde namaz kılmak bütün mü’minlere huzur vermeye devam edecektir.
Naciye BEYZA
Yazar
Hulûsi Efendi; Yüce Rabb’imizin; “Sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım.” iltifatına mazhar olan Rasûl-ü Kibriya’nın manevî varislerindendir. O, gül neslinin gül kokulu şahı gönlümüzün sultanıdır.“İnsan...
Yazar: Naciye BEYZA
Sorumluluk, kişinin kendine ve başkalarına karşı yerine getirmesi gereken görevlerini zamanında yapmasıdır.Sorumluluk sahibi insan,başkalarının haklarına saygı gösterir. Kendi davranışlarının sonucunu...
Yazar: Naciye BEYZA
Bir gün ölüm meleğiBaşucuna gelecek“Ey insan, vakit tamamHazır mısın?” diyecekÇok ânî oldu bu işÖnce haber verseydinEş, dost, akraban ileHelalleş deseydinSana çok haber geldiHepsinde mesaj vardıBu uya...
Yazar: Sırrı ER
İmanın şartlarından biri de meleklere iman etmektir. Melekler nuranî varlıklardır. Dişi veya erkek ayrımı söz konusu değildir. Sürekli Allah'ın emrettiği gibi ibadet ile meşguldürler. İnsanlar gi...
Yazar: Naciye BEYZA