En Kıymetli Emanet
Canlı cansız varlıklarıyla, renkleriyle, kokularıyla, sesleriyle bize benzersiz güzellikler sunan tabiat evrende var olan en büyük sanat eseridir. Her birimiz tabiatın içinde yer alarak, bu büyülü dünya ile etkileşim içindeyiz. Sadece gözlerimizle değil, ruhlarımızla da yer alırız. Tertemiz bir denizde yüzmek, şırıl şırıl akan dere kenarında oturmak, dağlardan inen eşsiz lezzetteki suları içmek, ormanların derinliklerinde yürümek, kuş seslerini dinlemek, göl kenarlarında elimize kitaplarımızı alarak vakit geçirmek, meyve sebze bahçelerinde dolaşmak hepimizin ruhuna iyi gelir. Toprağın bitki ve ağaçları beslediğini, su ve güneşin hayat kaynağı olduğunu bilerek yaşarız. İnsanlık yüzyıllardır bu hayat kaynağının önemini kavramış, korumak için yollar aramış, yeni nesillere örnek olsun diye özlü sözler bırakmışlardır.
“Yaş kesen baş keser.” diyen Fatih Sultan Mehmet, bir ağaç kesmenin bir insan öldürmekle eş değer olduğunu,
“Orman öz yurdun evladı, ormansız yok dünya tadı.” diyen Âşık Veysel, orman ve ağaçların değerini,
“Ağaca beşikten mezara kadar muhtacız.” diyen Türk atasözü, doğumdan ölüme kadar ağaçlar olmadan yaşayamayacağımızı,
“Bir kimse bir ağaç dikerse Allah o ağacın meyvesi kadar o kimseye sevap yazar.” diyen Hz. Muhammed (s.a.v.), bir ağaç dikmenin değerini ne güzel anlatmışlar.
“Ağaç, çiçek ve yeşillik medeniyet demektir.”
“Bırakmak istiyorsan bir eser, bir fidan dikmen yeter.”
“Bir avuç altının olacağına bir avuç toprağın olsun.”
“Ormansız bir yurt vatan değildir.”
“Kıyamet kopmak üzere olsa da, elinde bir fidan varsa dikmemezlik etme.”
“Orman suya set, güneşe şemsiyedir.”
“Kirli çevre insanın ruhunu kirletir, kirli ruhlarda çevreyi kirletir.”
“Çevreyi korumak sevgiyle başlar, sevmek yaşatmaktır.”
“Birbirimizle değil, çevre kirliği ile savaşalım.”
“Biz tabiatı korudukça, tabiat da bizi korur.” sözleri ağaçların, ormanların, derelerin, göllerin, denizlerin ve tüm canlıların ne kadar kıymetli olduğunu anlatır.
Bize emanet edilmiş bu güzellikleri en iyi şekilde yaşamak, korumak, bu emaneti aldığımız gibi yeni nesillere aktarmak en önde gelen görevimiz olmalıdır.
Erdal KARASU
YazarSevgili arkadaşlar, biz insanlar doğumumuzdan vefatımıza kadar birçok sıkıntı ve imtihanla karşı karşıya kalırız. Bazen mutluluktan adeta uçarız, bazen de içimizi bir hüzün kaplar ve elimizden tutacak...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Soğuk, karlı, yağışlı geçen kış günlerinin ardından baharın müjdecisidir çiçekler. Havaların ısınması ile tarlalarda birdenbire bitiveren, ömrü kısa, güzelliği ömre bedel papatyalar, koparmaya kıyamad...
Yazar: Erdal KARASU
Eşsiz Boğaz’ı ile iki kıtayı birbirine bağlayan, bir çağı kapatıp bir çağın açılmasına neden olan, doğal güzellikleri, tarihî binaları, sarnıçları, çeşmeleri, yalıları, sarayları, kasırları, kiliseler...
Yazar: Erdal KARASU
“Tayyar” Hanım, Osmaniye’nin Raziyeler Köyü’ndendi. Asıl adı Rahmiye idi.Katıldığı savaşlardaki çeviklik ve atikliğinden dolayı ona, “uçan kadın” anlamında “Tayyar Kadın” lakabı verilmişti.Güney Cephe...
Yazar: İsmail ÇOLAK