EBÛ’L-VEFÂ HAZRETLERİ
Mustafa bin Ahmed ismi, lâkapları Muslihuddin
Şeyh Ebû’l Vefâ Konevî, büyük mürşidi devrinin
Maddî, mânevî ilimler, asrının âlimlerinden
İrşad ile meşgul oldu, çağı bereketlendiren
Hac dönüşü Akdeniz’de, esir düştü korsanlara
Rodos’ta kaldı bir süre, ışık oldu zindanlara
Ödendikten sonra fidye, kavuştu hürriyetine
Orada Rumca öğrendi, bak Allah’ın hikmetine
Tekkesini İstanbul’da, halkı genelde Rum olan
Fakir, yoksul semtte kurdu, oldular kavî Müslüman
Fâtih devri evliyâsı, Vefâ’da kurdu dergâhı
Dünyâperesti sevmezdi, zikirle meşguldü Allah’ı
Bizans’ı İslâmbol yapan, mânevîyat ordusundan
En tanınmış talebesi, Tazarrûât yazan Sinan
Soruldu: “Neden Ene’l hak demişti Hâllac-ı Mansur?”
“Ene’l bâtıl mı deseydi?” şeklindeki sözü meşhur
Üç lisanda şiirleri, mücevher gibi her biri
Vefâ mahlasıyla yazan, büyük tasavvuf şâiri
Fî 896, Mîlâdi 1490: “İlâ rahmete Rabbih”
Sözleriyle düşürüldü, göçüne ebcedle târih
“Muktedâ-yı ehl-i mânâ, Muslihuddin Ebû’l Vefâ”
Kabir toprağı uşşâka, göz sürmesidir: “tûtiyâ”
Koskoca imparatorlar, unutulup gidiyorlar
Allah dostlarını herkes, hayırla yâd ediyorlar...
Bekir OĞUZBAŞARAN
ŞairYeryüzü hayatımız bütünüyle bir imtihan olmakla birlikte bu imtihanın bölümleri bulunmaktadır. Tek bir şeyden sınava girmemekteyiz. İnsanın kendisiyle, ailesiyle, akrabasıyla, iş arkadaşlarıyla, tanım...
Yazar: Enbiya YILDIRIM
“Garazsız hem ivazsız hizmet et her canlıya Kimsesizin düşkünün ayağı ol eli ol.“ Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (k.s.) İnsanoğlunun tamahkârlığı, aç gözlülüğü ve gem vurulmaz şehveti bütün canlıl...
Yazar: Mürsel GÜNDOĞDU
-Doğan Kaya’yaİpekten yumuşak huyumuz bizimKevser Irmağı’ndan suyumuz bizimYûsuf’un kuyusu kuyumuz bizimBeşten epey fazla duyumuz bizimBebek’ten gönüllü koyumuz bizimKırk gün kırk gecedir toyumuz bizi...
Şair: Bekir OĞUZBAŞARAN
Neyim Ben?Âdem’le Havvâ’dan beri dünyâda mihmânım benYasak meyve yediğim için çok pişmânım benNefsle şeytan, rūhumla Halîfe-i Rahmân’ım benAhsen-i Takvîm üzre yaratılmış insânım ben...Şanlıurfaİbrahim...
Şair: Bekir OĞUZBAŞARAN