Dîvân-ı Hulûsi: Çalkanır deryâ gibi dil
1. Çalkanır deryâ gibi dil bil ki deryâ andadır
Öyle bir deryâdır ol kim dürr-i yektâ andadır
2. Mü’minin mi‘râcıdır kalbî huzûr ile namâz
Kıl huzûr ile namâzın sırr-ı “esrâ” andadır
3. Nokta-i vahdetde cem‘ et cümleten efkârını
Dildedir ol nokta kim âyât-ı kübrâ andadır
4. Tâc-ı “kerremnâ” ile tekrîm edilmiş şânını
Bir düşün ey bî-haber bil ki o ma‘nâ andadır
5. Kudretin izhâr eder sun‘-ı “ulü’l-ebsâr” için
Çeşm-i im‘ân ile seyr et kim temâşâ andadır
6. Dâmen-i dilden tutup bir fark olunmaz cem‘e er
Ey Hulûsî “kâbe kavseyni ev ednâ” andadır
Nesre Çevirisi:
1. Gönül, deniz gibi dalgalanıp coşunca bil ki zenginlik ondadır. O öyle bir deryadır ki en değerli inci, Hz. Peygamber ondadır.
2. Kalp huzuru ile kılınan namaz mü’minin Allah’a yükselişi, Miracıdır. Namazını huzur ile kıl Mirac sırrı ondadır.
3. Bütün düşüncelerini birlik noktasında topla. Gönülde yer alan o noktada büyük âyetler vardır.
4. Ey gafil insan! “Biz hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık.” hitabıyla taçlandırılmış, ululanmış şanını bir düşün. Bil ki o yüce mana onda yani gönüldedir.
5. Allah, sun’-ı “ulü’l-ebsâr/yüce bir bakış sanatı” için kudretini ortaya çıkarır, izhar eder. Sen o sanatı dikkatli gözlerle seyret, gerçek temaşa odur.
6. Ey Hulûsî! Gönlün eteğinden tutup onunla fark olunmaz bir şekilde bütünleş; zira “kâbe kavseyni ev ednâ” sırrı ondadır.
Nesre Çeviren: Prof. Dr. Nihat Öztoprak
Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi
YazarBin bir nazla akıp gidenNehir göle yük değil mi?Bülbül bunca sitem nedenKahır güle yük değil mi?Yüz suyunu döktüğümüzBelimizi büktüğümüzÇilesini çektiğimizAsır yıla yük değil mi?Mecnun aşktan yandı bi...
Şâir: Ahmet Sami BENLİ
Beş bin yıllık yolun, yağız ılgazıDemirden dağların, yarası AlptürkAltay ellerinden, muştuyla gelenDestansı çağların, narası AlptürkAtmaca bakışlı, kartal kanatlıSerhat boylarında, koşturan atlıTuttuğ...
Şair: Celalettin KURT
Tevbe, en güzel bir biçimde günahları terk etmektir. Tevbe, bir çeşit, itirafta bulunarak, yapılanlardan özür dileme şeklidir. Aynı kökten gelen ‘tevvâb” ise, pişmanlık işini çok yapan kimse dem...
Yazar: Ramazan ALTINTAŞ
Tasavvufî bir terim olan “sıdk”; gerçeği ifade etme, dürüstlük ve güvenilirlik kavramlarını kapsayan derin bir ahlâkî erdemdir. Bu terim, bir şeyin objektif gerçekliğine uygun bir şekilde ifade edilme...
Yazar: Musa TEKTAŞ