Camgöz ve İpek’in Kazası
Sevgili çocuk dostlarım;
Bugün yetimhanedeki çocuklarla birlikte Atlasların çiftliğine davetliyiz. Esma’nın doğum günü kutlanacak. Atlas’la Esma bizi atları İpek’le karşıladılar. Atlas:
- Arkadaşlar kutlamaya geçmeden önce, seyisimiz sizi sırayla atımızla gezdirecek, dedi.
Çocukların sevinci bir kat daha artmıştı. İpek de çocukları çok sevmişti. Onları gezdirirken keyifle başını sallıyor, hafif zıplayarak sevimli hareketler yapıyordu. Sonra Atlas:
- Haydi, Camgözle Uzun Kulak sıra sizde. İpek’le gezmekten eminim siz de çok hoşlanacaksınız, dedi.
Daha önce geyik ve leyleğe binmiştim ama ilk defa ata binecektim.Bahçede sakin sakin dolaşırken İpek birden kişneyerek ön ayaklarını havaya kaldırıp sallamaya ve ardından hızla koşmaya başladı. O kadar hızlı koşuyordu ki, çiftlikten hayli uzaklaştık. Bizim çiftliği de geçip otlağa doğru tırmanmaya başladı ama yokuş yukarı olduğu için hızı kesildi ve hemen geri dönüp tekrar çiftliğe doğru koşmaya başladı. Bizim için eğlenceliydi ama İpek düşüp bir yerini kırabilirdi. Gerçekten de tam çiftliğe girerken hızla yere yuvarlandı ve tabi biz de etrafa savrulduk. Çocuklar merakla etrafımızda toplandılar. Seyis hemen atı kontrol etmeye başladı.Esmacık yaşlı gözlerle;
- Seyis amca İpek nasıl? Neden kalkmıyor, diye sorunca Seyis;
- Esmacık İpek’imiz biraz bileğini incitmiş. Sen üzülme ben şimdi ilaç sürer sararım. Birkaç güne kadar da iyileşir,dedi.
Esma hemen eve koşup kocaman bir havuç getirdi ve;
- Güzel atım benim. Al bunu ye bak hemen iyileşeceksin,diyerek yedirmeye başladı.
İpek ağrısını unutup hemen katır kutur havucu yemeye başladı. Çocukların hepsi atın iyi olduğuna çok sevinmiş gülerek havucu yemesini izliyordu.
O sırada seyis de ilaç sürüp bileğini bir güzel sardı. O gün Uzun Kulak’la ben yanından ayrılmadık. İpek;
- Sizi de düşürdüm ya arkadaşlar. Bir yeriniz acıdı mı?
- Yok İpek’cik. Sana bir şey olmasın bizim bir yerimiz ağrımadı.
Uzun Kulak;
- Neden birden koşmaya başladın,diye sordu.
İpek;
- Küçük bir yılan gördüm, sakin kalsam çocuklara yaklaşır diye korktum.Korkup uzaklaşsın diye öyle hareketler yaptım. Zaten ben tırısa kalkınca o da kaçtı. Sonra da durduramadım kendimi. Koşmayı çok seviyorum,dedi gülerek.
O gün çiftlikte çocuklar ve İpek’le birlikte çok maceralı ve güzel bir gün geçirdik. İpek gerçekten de birkaç gün sonra iyileşti ve bizi görmeye çiftliğe geldiler.
Görüşmek üzere çocuklar, hoşçakalın…
Raziye SAĞLAM
Yazarİçinde bulunduğumuz mübarek günlerde, Müslümanlar nefsini bir tarafa bırakıp Allah’a layık bir kul olma yolunda daha çok gayret ederler. Çünkü insan eşref-i mahlûkattır ve inancımıza göre, bunu koruma...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Özlem, abisinin tabletini masanın üzerinden alırken kırmızı yuvarlak top gibi bir şey ellerinin üzerine yuvarlanıverdi. Korkuyla ellerini çekince, o şey, yere ayaklarının dibine düştü. Birkaç adım ger...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Adam çalar saatin tiz sesiyle yataktan fırladı. Yüzüne buz gibi bir su çarptı. Aynaya baktı. Birilerini mutlu etmek için harika bir gün, dedi.Dilini yakacak kadar kaynamış olan sütü içerken, yapılacak...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Bir süredir İsveç Göteborg’dayım. Soğuk ama temiz havası, geniş cadde ve sokakları, yemyeşil ormanları ve kıyılarında çöp yığınları olmayan sayısız gölleriyle, daha önce de birkaç kez bahsettiğim gibi...
Yazar: Raziye SAĞLAM