Bir Tekne ve Küçük Bir Delik
Bir gün, sıradan bir boyacıya, bir adam tarafından teknesini boyaması için iş verildi. Boyacı, malzemelerini topladı ve tekneye gitti. Teknenin sahibi, yalnızca gövdenin parlak kırmızı renge boyanmasını istemişti. Görev basitti, görünürde fazladan bir şey yoktu.
Boyacı, işe koyuldu. Fırçasını boyaya daldırdı, dikkatle ve özenle boyamaya başladı. Ama bir noktada, teknenin gövdesinde küçük bir delik fark etti. Sahibinden böyle bir şeyden bahsedilmemişti. Fakat durmadı. Kendi inisiyatifiyle, sessizce bu deliği onardı. İşini tamamladıktan sonra ücretini aldı ve ayrıldı.
Ertesi gün, tekne sahibi boyacının kapısını çaldı. Elinde bir çek vardı. Ancak bu çek, önceki gün verilen boyama ücretinden çok daha fazlaydı. Boyacı şaşırdı. “Ama beyefendi!” dedi, “Zaten bana işin karşılığını ödediniz. Bu fazla!”
Adam gözleri dolarak yanıtladı; “Bu ödeme, boyadığın kırmızı boya için değil. Sen, boyarken teknedeki küçük deliği de onarmışsın.”
Boyacı mahcup oldu; “Ama o kadar küçük bir işti ki... Sadece dikkatimi çekti ve hallettim. Bu kadar önemli bir şey değildi.”
Tekne sahibi derin bir nefes aldı ve duygulu bir sesle devam etti; “Sevgili dostum... Senin için küçük bir şeydi, ama benim için her şeydi. O gün, teknede bir delik olduğunu sana söylemeyi unuttum. Sonra çocuklarım balık tutmak için tekneyle denize açıldılar. Ben evde değildim ama birden aklıma geldi: ‘Ya o delik hâlâ oradaysa?’ Kalbim duracak gibiydi.
Ellerim titredi. Ne yapacağımı bilemedim. Onları geri göreceğimden emin değildim. Ama sonra çocuklarım sağ salim döndüler. Gülerek, neşeyle... Gözlerim doldu. Hemen tekneyi inceledim. Deliğin onarılmış olduğunu gördüm. O an, içimi tarifsiz bir huzur kapladı. Ne yaptığını şimdi anlıyor musun? O 'küçük' iyilik, çocuklarımın hayatını kurtardı. Ve ben bunun bedelini asla ödeyemem.”
Bu kıssadan çıkartılacak daha derin dersler:
Hiçbir iyilik küçük değildir. Farkında olmadan bile, birinin hayatını değiştirebiliriz. Yani her zaman iyilik et. Her zaman dikkatli ol. Her zaman işin en iyisini yap.
Ayşe Gül PINAR
YazarTeknolojinin hiç uğramadığı, oldukça sapa, dağ başındaki bir köy okulundan aynı senenin sonunda mezun olan otuz öğrencinin hepsi birden yıllar sonra oldukça dikkat çekici bir başarıya imza atar. O sen...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Hz. Musa'nın zamanında yaşanan kuraklık, insanları büyük bir sıkıntıya sokmuştu. Ekinler kurumuş, hayvanlar telef olmuş ve insanlar açlıkla karşı karşıya kalmıştı. Bu zor durumda, insanlar Hz. Musa'ya...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Tatil başladı, kuş cıvıltılarıyla yarışan çocuk sesleri dört bir yanda yankılanıyor. Tatilin gelişiyle sevinçle dolan minik yürekler, yazı karşılamak için sabırsız. Ancak bir yanda da durmadan koşan, ...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
Misafirperver bir sahabi vardı. Hanımı ise her gün kocasının yanında birkaç misafirle gelmesine tahammül edemez ve kocasına;- Sen her gün birkaç misafirle geliyorsun; gelen misafirler, çocuklarımızın ...
Yazar: Ayşe Gül PINAR