Bir Karanfil ve Bir Kaç Afili Söz
Bu yazıyı hazırladığım günlerde, dünyada Kadınlar Günü kutlandı. Kadınlara karanfillerin verildiği, toplantılarda afili sözlerin sarf edildiği yine içi boş bir kutlama... Dünya Kadınlar Günü ilk olarak Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanarak kutlanmaya başlanmıştır.
Birleşmiş Milletlerin kurucuları arasında Fransa, Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler Birliği, Çin gibi ülkeler var. Kuruluş amacı 1900’lü yılların ilk yarısında yaşanan savaşların bir daha yaşanmaması olsa da dünya barış ve güvenliğini korumak, insan haklarını desteklemek, hayat standartlarını yükseltmek, adalet ve sosyal eşitliği ve daha buna benzer insanla ilgili tüm güzel şeyleri sağlamak da Birleşmiş Milletlerin kuruluş amaçları arasında gösterilir.
Kurucu ülkelerden Amerika ve Batılı devletlerin 7 Ekim’den bu yana Gazze’de İsrail tarafından Filistinlilere uygulanan ve tarihte eşi görülmemiş soykırım ve zulmün yanında olmaları nasıl bir ironidir, doğrusu anlamak mümkün değil. Üye devletlerden birçoğu daha önce de Bosna’da yapılan ve insanlık tarihinin en acı yok etme vahşiliğine ya seyirci kaldılar ya da zulmedenleri alenen desteklediler.
En son Srebrenitsa’da sekiz bin kişi ölüp kadınlar süresiz istismarlara uğradıktan sonra, Sırplara birtakım yaptırımlar uygulandı. Bu da uluslararası kamu vicdanını biraz rahatlatmaktan öteye gitmedi.
Dünyada Kadınlar Günü kutlanıyor! Gazze’de anneler çocuklarının gözleri önünde öldürülüyor. Çocuklar annelerinin gözleri önünde katlediliyor ya da sakat kalıyor. Ya da bir şekilde hayatta kalabildilerse annelerinin gözleri önünde -açlık ve susuzluk başta olmak üzere- en temel insanî ihtiyaçlarından mahrum bırakılıyor. İsrail hapishanelerinde, istismardan aç ve susuz bırakılmaya kadar en ağır işkencelere maruz bırakılırken, “Birleşmiş Milletler nerede?” diye sormak istiyor insan. Hani onlar adaleti sağlayacaktı?
Dünya Kadınlar Günü kutlanıyor! Kadın, erkek ve çocukların yani insanın halen soykırımlara, asimilasyona maruz kaldığı dünyamızda gerçek adalet ve insan hakları sağlanmadıkça bugünlerin hiçbir anlamı yok. Kadın hakkı mı arıyoruz? Bu zaten bizim dinimizde en güzel şekliyle var ve maalesef Müslüman devletler birlik olmayı asla başaramadıkları ve dinimizi en güzel şekilde yaşayamadığımız için, bunu dünyaya anlatamıyoruz.
Gazze’de, Türkistan’da, çocukların sistemli bir şekilde istismara uğradığı Amerika’nın bir adasında ve adını sayamayacağımız birçok yerde maalesef insanlık sınıfta kalıyor ama Dünya Kadınlar Günü kutlanıyor!
Raziye SAĞLAM
YazarKomşuluk, insan ilişkilerinin en önemli parçalarından biridir. Komşular insanın ailesinden sonra sosyal hayatı en fazla paylaştığı kişilerdir. Hâl böyleyken insan komşusuna gerçek manada kıymet verip ...
Yazar: H. İklil ABBASOĞLU
Evet, yanlış duymadınız: mahalle baskısı.Olumsuz mu? Değil. Çok baskı yapsın bu söylem. Mahalle kültürüne vurgu yapalım altını çizerek. Baskının iki anlamı da güçlendirsin mahalleyi.Gerek en çok satıl...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
İçinde bulunduğumuz mübarek günlerde, Müslümanlar nefsini bir tarafa bırakıp Allah’a layık bir kul olma yolunda daha çok gayret ederler. Çünkü insan eşref-i mahlûkattır ve inancımıza göre, bunu koruma...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Yeri göğü yaratan yâr,Sen âlâsın, sen yücesin.Gönlüm seninle bahtiyar,Sen âlâsın, en güzelsin.İnanmayan nerden bilsin?Arzın, arşın Yaradanı,Adınla andın adını,Duy garibin feryadını,Sen yücesin, en güz...
Şair: Rabia BARIŞ