Başarının Sırrı: Baltayı Bilemek
Hayatta başarıya ulaşmak sadece çok çalışmakla mümkün olmaz; aynı zamanda akıllıca çalışmayı ve kendimizi geliştirmeyi de gerektirir. Bazen yoğun çabalarımıza rağmen istediğimiz sonuçları elde edemediğimizi fark ederiz. Bu durumda yapılması gereken, durup düşünmek ve eksikliklerimizi gözden geçirmektir. İnsan zihni ve yetenekleri, tıpkı bir balta gibi, zamanla körelir. Bu nedenle, arada bir durup "baltamızı bilemek" yani kendimizi yenilemek ve daha verimli hale gelmek için gerekli adımları atmamız gerekir.
Kendi alanımızda daha iyi olmak, öğrenmeye devam etmek ve kişisel gelişimimize zaman ayırmak başarı yolunda en önemli adımlardır. Tıpkı bir oduncunun baltasını bilemesi gibi, insanlar da bilgi ve becerilerini sürekli yenileyerek hayatta daha iyi sonuçlar elde edebilirler. Aksi halde, ne kadar çabalarsak çabalayalım, çabalarımızın verimi zamanla düşer. Şimdi, bu düşüncenin ne kadar doğru olduğunu gösteren güzel bir hikâyeye kulak verelim:
Bir zamanlar, güçlü ve çalışkan bir oduncu bir kereste tüccarından iş istemiş ve işe alınmış. İşin hem ödeme hem de çalışma koşulları oldukça iyiymiş. Bu durumdan memnun olan oduncu, elinden gelenin en iyisini yapmaya karar vermiş.
Patronu, oduncuya bir balta vermiş ve çalışacağı bölgeyi göstermiş. Oduncu büyük bir gayretle işe koyulmuş ve ilk gün tam 18 ağaç kesmiş. Bunun üzerine patronu onu tebrik etmiş ve böyle devam etmesini söylemiş. Bu sözlerden daha da motive olan oduncu, ertesi gün çok daha gayretli çalışmış. Ancak bu kez sadece 15 ağaç kesebilmiş.
Durumdan biraz mahcup olan oduncu, üçüncü gün bunu telafi etmek için daha fazla çalışmış. Ancak bu kez sadece 10 ağaç kesebilmiş. Günler geçtikçe, kestiği ağaçların sayısı azalmaya başlamış.
Oduncu, kendisinde bir güç ve kuvvet kaybı olduğunu düşünmüş ve patronuna giderek özür dilemiş. Çok çalıştığını, ancak kestiği ağaç sayısının giderek düştüğünü anlatmış. Patron, oduncuya bir süre dikkatle baktıktan sonra sormuş: “BEn son baltanı en son ne zaman biledin?”
Oduncu şaşkınlıkla, “Bilemek mi?” diye cevap vermiş. “Odun kesmekle o kadar çok meşguldüm ki, baltayı bilemek hiç aklıma gelmedi.”
Bu hikâyeden alınacak en önemli ders, başarıya ulaşmak için sadece çalışmanın yeterli olmadığıdır. Sürekli aynı şeyle uğraşmak, bir noktadan sonra çabalarımızın verimini düşürebilir. Hayatta asıl başarı, zaman zaman durup eksiklerimizi gidermek, bilgi ve yeteneklerimizi geliştirmek ve kendimizi yenilemekten geçer.
Oduncunun baltasını bilemeyikten ihmal ettiği gibi, bizler de bazen kendimizi geliştirmek için gereken çabayı göstermeyi unuturuz. Bu nedenle, hayatın temposuna kapılmadan önce ara sıra durup düşünmeli ve kendi "baltamızı bilemeli" yani bilgi ve becerilerimizi keskinleştirmeliyiz.
Sonuçta, başarı sadece çok çalışmakla değil, aynı zamanda doğru yöntemlerle çalışmakla gelir. Bu değerli hayat dersi, bizi daha verimli, güçlü ve başarılı bir birey olmaya yönlendirebilir.
Ayşe Gül PINAR
YazarEvi terk etmeye karar vermişti.Babasının “Diş fırçalarken suyu açık bırakma!”“Salondan en son kim çıktı? Işıklar neden açık!”“Makası neden yerine bırakmıyorsun?” gibi ikaz ve söylemlerine dayanamıyord...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
“Melek” kelimesi, Arapçadaki “malak” kökünden gelir ve “tanrısal varlık, haberci, elçi” anlamlarına sahiptir. Fakat bu kelime, güzel Türkçemizde mecazî olarak da birden çok anlama karşılık gelvermekte...
Yazar: H. İklil ABBASOĞLU
Çilek genellikle bahar ve yaz aylarında yetişen bir meyvedir. Mayıs ayı çilek tüketiminin tam zamanı!İçerisinde bol miktarda kalsiyum, fosfor, demir ve A, B, C vitamini bulunduran çilek; kısa zamanda ...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Karpuz, yaz aylarında en çok sevilen meyvelerden biridir. Yeşil ve sert bir kabuğu, içi ise kıpkırmızı ve çok tatlıdır. İçinde minicik siyah çekirdekler var, ama bazı türlerinde hiç çekirdek yok!Karpu...
Yazar: Ayşe Gül PINAR