Baharı Görmek
Beyzanur anı defterine bakarak düşünüyordu. Onun arada gülümsediğini gören ablası sordu;
-Kendi kendine neye gülüyorsun Beyzanur? Söyle de ben de güleyim:
-Şey, aklıma dünkü kaplumbağa geldi. Onun tüm gayretiyle yürüyüşü gözlerimin önünde. Bence o kaplumbağa, tavşanlar ile maratona katılmalı?
-Bence de.
İkisi de gülümsediler. Beyzanur yaşadıklarını düşünerek, yazmaya başladı:
Annem, bahar geliyor dediğinde, Bahar kim diye merak etmiştim. Anneme sorduğumda annem gülümsedi. Bahar diye bir arkadaşım var ama benim beklediğim bahar başka dedi. O sırada babam;
-On beş gün sonra baharı göreceğiz. Azıcık sabredin.
On beş gün geçmek bilmedi. Merakım günden güne arttı. O gün geldiğinde ailece arabamıza bindik. Bir saatlik yolculuktan sonra erik bahçesine geldik. Ağaçların dalları bembeyaz çiçeklerle doluydu. Gözlerim dallarda, ayaklarım yemyeşil çimenlerin içinde, mis kokulu havayı içime çeke çeke bağırdım.
-Burası çok güzel.
Kelebeklerin, çiçeklerin üstündeki uçuşlarını seyrettim. Sonra papatyaların güneş yüzlerini fark ettim. Onları okşadım, sevdim. Bir kuşun yerden küçük çubuklar toplayışına şahit oldum. Kaplumbağanın yavaş yürüyüşüyle otların içinde kaybolduğunu gördüm. Bu beni çok heyecanlandırdı. Saklanan kaplumbağayı bir süre aradım, bulamadım. Babamın haydi gidiyoruz, toplanın demesiyle ona;
-Neden baba? Biraz daha kalalım ne olur.
Babam gökyüzündeki kara bulutları gösterip;
-Az sonra yağmur başlar. Bahar, yağmuruyla, çiçeği, böceğiyle, kuş cıvıltılarıyla geliyor.
Annem hemen;
- Hoş geliyor. Gözümüze, gönlümüze hoş geliyor.
Arabamıza bindiğimizde yolun kıyısında kaplumbağayı tekrar gördüm. Kendinden beklenmeyen bir hızla ilerliyordu. Bir ara bana bakıp tekrar otların arasında kayboldu. Anlaşılan saklambaç oynamayı çok seviyordu.
Emine Yılmaz DERECİ
YazarÖdevimi bitirmenin mutluluğu içinde çalışma masamdan kalktım. Anneme biraz yardım etmek istiyordum. Akşama elde makarna kesecektik. Unun hamur olması, hamurun oklava yardımı ile açılması, yufkanın inc...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Sevgili çocuklar;Başlıkta sanat kelimesini kullanmam belki size garip gelmiştir fakat ben bu görüşteyim. Neden mi? Bir insanı bebekliğinden itibaren eğitmek, bilgiler öğretmek, onu hayata hazırlamak k...
Yazar: Sırrı ER
Minare: Biz Müslümanların ibadet yeri olan camilerde, namaz zamanının geldiğini bildirmek için müezzinin çıkıp ezan okuduğu yüksek ve ince yapı yapılı yerlerdir. Minareler çoğunlukla taştan, tuğladan ...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Yavaşça gözlerini açtı. Nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Son hatırladığı şey zıplarken bir tele takıldığı ve karnının çok acıdığı idi. Ne kadar çabalasa da o telden kurtulamamış bitap düşmüştü. ...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ