ARTIK RUHUNU BESLE
"Doğum/Yaratılış" başlığını taşıyan birinci bölümde yazar¸ babalığa- anneliğe hazırlık döneminden¸ bebeğin anne karnındayken pek çok şeyin farkında olduğundan bahsediyor. Bu dönemde annenin psikolojisi kadar babanın da psikolojisinin bebek üzerinde etkili olduğunu vurguluyor. Tevekkülün stresi azaltmadaki rolünü¸ normal doğumun neden daha sağlıklı olduğunu ve doğumda da ölümde olduğu gibi duaların çok büyük etkisi olduğunu belirtiyor. Çünkü bebek negatif enerjiyi de emer¸ diyor.
Dr. M. Ender Saraç'ın son kitabı "Artık Ruhunu da Besle!" Hayy Kitap'tan çıktı. Doğum/Yaratılış¸ Yaşam/İmtihan¸ Ölüm/Kavuşma olmak üzere üç ana bölümden oluşuyor. Doğal tıp ve beslenme uzmanı olarak tanıdığımız Ender Saraç¸ "Ruhsal Gelişim ve Kader" adlı kitabı kıvamındaki son kitabının yazılış amacını şöyle ifade ediyor:
"Gereksiz yere acı çeken çok fazla insan olduğunu ve hastalıkların önemli bir kısmının da psikosomatik kökenli¸ manevî boşluktan ya da ruhsal yorgunluktan kaynaklandığını gözlemledim. Bu sebeple yalnızca fizikî (maddî) beslenmedeki yanlışların düzeltilmesi yüzde yüz yeterli olmamaktadır. Bu gibi durumları yaşayıp tecrübe edince insanın manevî beslenmeye de ihtiyaç duyduğunu¸ manevî (ruhsal) bir obezitenin de söz konusu olduğunu fark ettim ve modern tıbbın tedavisine ek olarak insanın huzur bulmasını sağlayacak olan dini ritüellerin de çok olumlu bir katkısı olduğunu söyleyebilirim."
Ender Saraç'ın bu tarz kitapları sıkıcı ve boğucu olmayan¸ okuruna geniş bir hareket alanı bırakan¸ keyifli¸ ruhsal açıdan zengin¸ rahatlatıcı kitaplardır. Bilimsellikle maneviyatı örtüştüren¸ özellikle tıp alanında hekimlerin bilgisine mutlaka ve mutlaka başvurulmasını salık veren ve bu bilgileri küçük manevî reçetelerle de tamamlamayı öneren¸ okuması kolay¸ duru çalışmalardır. Saraç'ın sizinle konuşuyormuş gibi bir havası var ve kitaplarını kendi yaşam deneyimleriyle de zenginleştirerek okura samimi bir ortam oluşturmakta. Biz kitapseverler için özellikle antibiyotik ağırlığındaki yoğun düşünce kitaplarından sonra vitamin ya da nefes açıcı spreyler gibi bir etki oluşturuyor.
"Doğum/Yaratılış" başlığını taşıyan birinci bölümde yazar¸ babalığa- anneliğe hazırlık döneminden¸ bebeğin anne karnındayken pek çok şeyin farkında olduğundan bahsediyor. Bu dönemde annenin psikolojisi kadar babanın da psikolojisinin bebek üzerinde etkili olduğunu vurguluyor. Tevekkülün stresi azaltmadaki rolünü¸ normal doğumun neden daha sağlıklı olduğunu ve doğumda da ölümde olduğu gibi duaların çok büyük etkisi olduğunu belirtiyor. Çünkü bebek negatif enerjiyi de emer¸ diyor.
"Yaşam/İmtihan" başlığını taşıyan ikinci bölümde insanın niçin yaratıldığından¸ sevaplarımızın bizim ölüm sonrasındaki enerjilerimiz olduğundan bahsediyor. Hayatımız boyunca sağlığımıza çok dikkat etmemiz gerektiğini belirten Saraç¸ "Bedenimiz bize emanettir¸ biz bu bedeni kirletirsek¸ genetik mirasla bizden sonraki nesilleri de bozmaya başlıyoruz." diyor.
İnsandaki enerji merkezlerine de değinen yazar¸ çoğu okült çalışmada ve sistemde insanın yedi enerji merkezinin yani çakraların oldukça önem taşıdığını belirtiyor. Her çakranın kendine göre önemi olduğunu ve bunlardan sadece birinin bile dengede olmamasının bedenin enerji akışında sorunlar yaratacağını söylüyor ve çakraları açıklıyor. Her insanın ruhsal tekâmül programı¸ fıtratı¸ kader yazılım programı o insan için en uygun olan şekilde dizayn edilmiştir. Bu dizayna büyü¸ fal vb ile yapılmaya çalışan etkinin kişinin kader yazılım programına virüs bulaştırmak olacağını belirtiyor. Bedensel obezitenin yanı sıra ruhsal bir obezitenin de varlığından bahseden yazar¸ beş duyu ile ruhumuzu da beslememiz gerektiğini¸ kokular¸ renkler¸ helal beslenme ve tefekkürün önemini vurguluyor ve okuruna 40 günlük bir tefekkür diyeti de sunuyor.
Kitabın "Ölüm/Kavuşma" adlı üçüncü ve son bölümünde ise ölümün son olmadığını aksine yeni bir başlangıç olduğunu belirtiyor.
Artık Ruhunu da Besle¸ Ender Saraç¸ Hayykitap Tel: 0 212. 352 00 50
Özgül ÇAĞLAYAN
Yazar
Her ilim dalı ‘hoca-talebe’ münasebetinin zorunlu olduğu süreçlere şahitlik eder. Örneğin bir ustanın dizinin dibine oturmadan usta bir marangoz olunmayacağı gibi bir kimsenin alanında uzman bir hocan...
Yazar: Fatih ÇINAR
15 Temmuz’da köprüye yürüyenler arasındaydık. Bir hafta sonra kızımın düğünü vardı ve biz düğün hazırlıklarıyla uğraşırken, hiç aklımıza gelmezdi böyle bir gecenin yaşanacağı. O akşam çocuklarla Çeng...
Yazar: Raziye SAĞLAM
“Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek” mefhumu, insanlara genel manada güzellikleri telkin eder. Yaratılmışların en şereflisi olan insan elbette ki, “ahsen-i takvim” olduğu için fıtrî olarak da, cismî o...
Yazar: Musa TEKTAŞ
Ey öğrencim! Dünya sevgisinden sakın. Zira sirke saf balı bozduğu gibi dünya sevgisi de sâlih ve iyi amellerini bozar. Yetimlere, şefkat, çıplaklara elbise giydirmekle merhamet, açları doyur...
Yazar: somuncueditor