 
                ABDULLAN BİN CÜBEYR
Adı	: Abdullah
Künyesi	: Ebu'l-Münzir 
Doğum yılı	: Tespit edilemedi
Doğum yeri	: Medine
Baba adı	: Cübeyr b. Numan
Adı	: Abdullah
Künyesi	: Ebu'l-Münzir 
Doğum yılı	: Tespit edilemedi
Doğum yeri	: Medine
Baba adı	: Cübeyr b. Numan
Anne adı	: Tespit edilemedi
Eş(ler)i	: Tespit edilemedi
Akrabaları	:Havvât b. Cübeyr'in kardeşidir.
Oğulları	: Neslinin olmadığı belirtilmektedir. 
Kızları	: Tespit edilemedi
Kabilesi	: Evs
İslâm'a girişi	: M. 621'de I. Akabe Bey'atinde (Hicretten iki yıl önce)
Sohbet süresi	: 4 yıl
Rivayeti	: Yok
Yaşadığı yer	: Mekke¸ Medine
Mesleği	: Muhtemelen ziraat ve askerlik
Hicreti	: Yok
Savaşları	:Bedir ve Uhud. Bedir'de Peygamberimizin damadı Ebu'l-As'ı esir almıştır.
Görevleri	: Uhud Savaşı'nda Ayneyn Tepesi'nde okçu birliğinin komutanı.
Fiziki yapı	: Tespit edilemedi
Mizacı	: Cesur¸ fedakâr
Ayrıcalığı	: Verilen emre itaatkar¸ sorumluluk bilinci tam.
Ömrü	: Orta yaşlarda olmalı
Ölüm yılı	: H. 3.
Ölüm yeri	: Uhud.
Ölüm sebebi	: Ebu Cehil'in oğlu İkrime tarafından şehit edilmiştir.
Hakkında	: Âl-i İmran Suresi 152. ayette geçen "Sizden bir kısmınız da ahireti istiyordunuz" şeklindeki övgü ifadesi o ve orada şehid düşen okçular hakkındadır. 
Sözleri	: O¸ Uhud Savaşı'nda beyaz bir elbise giymiş¸ elli kişilik okçu birliğine komuta etmekteydi. Düşman ordusunun geri çekildiğini ve ganimetlerin toplanmaya başlandığını gören ve yerlerinden ayrılan okçulara "O'nun dediklerini unuttunuz mu? Allah Rasulü bizden söz aldı¸ ne olur gitmeyin!" diye uyardıysa da onların çoğunu engelleyemedi. Sadece yanında on kadar okçu kalmıştı. Okçuların yerlerini terk ettiğini fark eden Halid b. Velid komutasındaki süvari birliği tepenin arkasından gelerek onlara saldırdı. Abdullah ve kalan arkadaşları okları bitinceye kadar¸ sonra da kılıçları kırılıncaya ve çarpışarak şehid düşünceye kadar mertçe savaştılar. Müşrikler onun elbiselerini soyup¸ bedenini mızraklarla parçalıdılar¸ iç organlarını dışarı çıkardılar. 
Kaynaklar : Tabakat¸ III. 475-6; İstiab¸ II. 278; Üsd¸ III. 194; Nubela¸ III. 331-359; İsabe¸ II. 286; DİA¸ I. 93; Sahabiler Ansiklopedisi¸ s. 22-23.
Bünyamin ERUL
YazarOsmanlı padişahlarının onuncusu, 89. İslâm halifesi olan ve “Muhteşem Süleyman” olarak anılan Kanûnî Sultan Süleyman 1494 (bir rivayete göre ise 1495)’te, babası Yavuz Sultan Selim’in sancakbeyi (vali...
Yazar: M.Nihat MALKOÇ
 
                                    Tonton tavşan yavrularını gezdiriyordu. Onlara ormanı tanıtmaya çalışıyordu. - Yavrularım, ağaçlara, yapraklara, otlara bakın ne güzel. Kelebekler uçuşuyor dört yanda. Pamuk: - Evet. Kır çiçe...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
 
                                    Her ilim dalı ‘hoca-talebe’ münasebetinin zorunlu olduğu süreçlere şahitlik eder. Örneğin bir ustanın dizinin dibine oturmadan usta bir marangoz olunmayacağı gibi bir kimsenin alanında uzman bir hocan...
Yazar: Fatih ÇINAR
Sevgili çocuklar; “Bizim en vefalı dostlarımız kitaplardır.” desem abartmış olur muyum acaba? Beni bu yargıya götüren etkenlere bir göz atalım isterseniz. Hiç unutmam; orta ikinci sınıfa gidiyordum....
Yazar: Sırrı ER
 
        