3. Ahmed’in Hayır ve İyilik Sahibi Kızı Zeynep Sultan
Sultan III. Ahmed’in kızlarından biridir. Doğum tarihi belli değildir. Doğum tarihinin 1715 yılı Ekim ayı ya da onu izleyen aylarından biri olduğu rivayet edilmektedir. Dört köşeli mührü üzerinde şunlar yazılıdır: “Saadetlü Zeynep Sultan binti Gazi Ahmed Han” Adı, kaynaklarda Âsime şeklinde de geçmektedir.
14 yaşına ayak bastığında, zayıf bir beden yapısına sahip olması sebebiyle küçük lakabıyla anılan Mustafa Paşa ile nikâhlandı. Düğünü, kardeşleri Ayşe ve Saliha Sultan’la birlikte 1728 yılında yapıldı. Tabii gerçek evlilik hayatı bulûğ çağına geldikten sonra gerçekleşti.
Eşi Küçük Mustafa Paşa, yirmi yıldan fazla süreyle Anadolu’nun çeşitli yerlerinde valilik yaptıktan sonra nişancı ve kaptan-ı deryalık vazifelerine atandı. Zeynep Sultan’ın Mustafa Paşa ile izdivacı, 1764 yılına kadar sürdü. Zira aynı yıl kocası vefat etti.
Dul kalan Zeynep Sultan, bir sene sonra eski kaptan-ı deryalardan Melek Mehmed Paşa ile ikinci evliliğine adım attı. Damat Melek Mehmed Paşa, Zeynep Sultan’la evli olduğu dönemde sadrazamlık yanında, bir defa daha kaptan-ı deryalık görevine getirildi.
Zeynep Sultan, 25 Mart 1774 tarihinde hayata gözlerini kapadı. Topkapı Sarayı Arşivi E. 7020 numaralı Sultan I. Abdülhamid’e ait hatt-ı hümayununda, Fatma Sultan’ın vefatı şu ifadelerle derç edilmiştir: “Bi-emrillah-ı Teâlâ işbu Muharremü’l-haramın on ikinci ruz-i Cuma’da hemşiremiz Zeynep Sultan âlem-i fâniden dâr-ı bekaya irtihal etmekle…”
Naaşı, kendisi tarafından 1769’da imar edilen Eminönü Soğuk Çeşme mevkiindeki (Gülhane Parkı karşısı) Rûh-î Sultaniye Camii’nin bahçesindeki türbesine defnedilmiştir. Sonraki yıllarda Zeynep Sultan’ın sandukası kaldırılmış, kemikleri bir tabuta konarak maalesef caminin bodrumuna indirilmiştir.
1955 yılında cami ve hazire çevresindeki duvar yeniden inşa edilince, Hanım Sultan’ın kemikleri de yeniden avluya nakledilmiş; fakat eşi Melek Mehmed Paşa’nın mezarı yanına gömülmüştür.
Zeynep Sultan, bilhassa Melek Mehmed Paşa ile evliyken hayatını hayır hizmetlerine adamıştır. En önemli eseri, devrin hassa başmimarı Mehmed Tâhir Ağa’ya inşa ettirdiği, günümüzdeki ismi Zeynep Sultan Camii olan Rûh-î Sultaniye Camii ve külliyesidir.
Caminin ana giriş kapısının soluna bir sebil, ön tarafına da bir sıbyan mektebi ile bir türbe yaptırmış; ancak sebil ve türbe günümüze kadar gelememiştir. 1770’de Sirkeci’deki Taya Hatun Sokağı’ndaki Salkım Söğüt Tekkesi karşısına da yine kendi ismiyle anılan bir çeşme kondurmuştur.
Zeynep Sultan vücuda getirttiği eserlerinin ayakta kalması ve hasenat defterinin açık kalması için pek çok mülkünü vakfetmiştir. Ruh-i Sultaniye ismiyle zikrettiği Zeynep Sultan Camii’ne ve yanındaki hayrata vefat etmeden önce Ortaköy’deki yalısını bağışladığı gibi, iki evini daha bağışlamıştır.
Bengisu HAYAT
YazarHz. Berâ (r.a.) Medineliydi. Babası da Müslümandı. Kendisi küçük yaşta Müslüman olmuştu.Berâ (r.a.), İslâm davasının kahraman bir mücahidiydi. Uhud Savaşı’ndan itibaren Peygamberimiz (s.a.v.)’le birli...
Yazar: N.Nida DURAN
Çocuklarıyla iletişim problemi yaşamayan anne baba yok gibidir. Genel anlamda iletişim problemlerinin başında, anne babaların çocukları kendi yetiştikleri çağa göre yetiştirmek istemeleri gelmektedir....
Yazar: M. Emin KARABACAK
Sultan Abdülmecid’in yedinci çocuğu olan Refia Sultan, 7 Şubat 1842 Pazar gecesi Beşiktaş Sarayı’nda dünyaya gelmiştir. Annesi, Sultan Abdülmecid’in ikinci ikbali olan Gülcemal Hanım’dı. Validesi Gülc...
Yazar: Bengisu HAYAT
Çerkez asıllı bir saray görevlisidir. Ne zaman, nerede doğduğu ve geçmiş hayatı hakkında ne yazık ki bilgi mevcut değildir. Cariye olarak Osmanlı Sarayı’na alınmış, zamanla kalfalıktan ustalığa kadar ...
Yazar: Bengisu HAYAT