Hoşgörü Değer Vermektir
Hoşgörü; insanın kendinden farklı düşünen inanç ve davranışlarda bulunan kişilere karşı saygılı, sevecen olması hâlidir. Hoşgörü hiçbir menfaat gözetmeksizin insanlara yardımcı olmaktır
Hoşgörü bir vurdumduymazlık değildir. Hoşgörü anlayışlı olmanın adıdır, sevginin yoludur. Hoşgörü kendimizi bilmektir. Hataları düzeltmeye çalışmaktır.
Peygamberimiz (s.a.v.)’in ahlâkî özelliklerinden biri de hoşgörü sahibi olmasıydı.
Hoşgörü kavramının içinde dürüstlük vardır, sevgi vardır, saygı vardır. Her şeyden önce doğru olanı yapmak ve ahlâkî kurallara uymak vardır.
Hoşgörü, insanların hatalarını anlayışla karşılayabilmektir. Her insan bize karşı veya çevresine karşı bilerek veya bilmeyerek hata yapabilir.
Bizler de diğer insanlardan farklı değiliz. Bizim de hatalarımız, yanlışlarımız, zaaflarımız mutlaka vardır.
Bir insana, bir arkadaşımıza karşı bir hata yaptığımızda çoğu defa pişman oluruz ve özür dileriz. Affedilmek bizi mutlu eder ve aynı hatayı yapmamak için kendi kendimize söz veririz. Aynı zamanda hata yaptığımız kişi bizi hoş gördüğü için ona olan saygımız ve sevgimiz artar. Eğer biz de insanları anlayışla karşılar, hatalarını hoşgörü ile karşılarsak, onlar da bizim hakkımızda daha güzel düşünecek, aynı hatayı yapmayacak, bizi sevecek ve sayacaktır.
Hoşgörü insan ilişkilerinin temelidir.
Bugün her zamankinden daha fazla hoşgörüye ihtiyacımız olduğunu görmekteyiz. Trafikte, sokakta, okulda, işyerinde, ailede kısaca insanın olduğu her yerde hoşgörü yoksa anlaşmazlık, güvensizlik, tartışma gibi olumsuzlukları görebiliyoruz. Bu hatalı ve yanlış davranışların sebebi insanların birbirine karşı olan sevgi ve saygı eksikliğidir. Bunun tedavi yolu ise sevgiyi-saygıyı aramak, yaşamak, uygulamaktır. Daha doğrusu hoşgörülü olabilmektir.
Hoşgörülü kişide empati yapabilme özelliği vardır. İnsanların hata yapabileceğini kabul eder. Her zaman kendisinin haklı olamayacağını bilir.
Hoşgörülü olduğumuz ölçüde birbirimizi anlayabilir, birbirimize saygı gösterebiliriz. Hoşgörünün olmadığı yerde önyargılar ortaya çıkar. Çevremizdeki insanların farklılıkları bizim sosyal zenginliğimizdir. Hoşgörülü insanlar daha huzurlu, daha mutludur. Çevresindekiler ona her daim güvenir, inanır ve saygı duyar.
Sevginin, saygının ve hoşgörünün olduğu yerde de kıskançlık, öfke, kızgınlık, önyargı, farklı görme olmaz. Bizler her birimiz bu toplumun birer üyesiyiz. Onun için diğer üyeleri önemsiz ve gereksiz göremeyiz.
Hoşgörü; değer vermektir, anlayışlı karşılamaktır, ayıpları-kusurları kapatmaktır, alay etmemektir, hafife almamaktır, affedici olmaktır, lakap takmamaktır, tahammül edebilmektir, uyumlu olmaktır.
Hoşgörü yaşamımızı kolaylaştırır, her türlü zorluğu aşmamıza, barış içinde huzurlu ve güvenli yaşamamıza yardımcı olur.
Naciye BEYZA
YazarSevgili çocuk dostlarım;Hafize Teyze bu bağbozumunda, üzüm bağlarını durumu iyi olmayan köylülerle paylaşmaya karar verdi. Bugün de üzümler toplanacak. Bütün köylülerin gelmesiyle birlikte; türküler, ...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Nisan’la birlikte “bahar” gelir. Bahar canlılık mevsimidir. Tabiatın kış uykusundan uyanmasıdır. Bahar denilince uçuşan kuşlar, çiçekler, kırmızı, pembe uğur böcekleri ve renklerin kırmızı,...
Yazar: Naciye BEYZA
Ağaçkakan yeni yapacağı yuva için güzel bir köknar ağacı arıyordu. Henüz istediği gibi bir ağaç bulamamıştı. Ormanın üstünde bir süre uçtu. Koca koca ağaçlarının bulunduğu bir alana geldi.Küçük bir de...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Bir milleti, millet yapan, bir arada tutan, ait olma duygusu veren çok kuvvetli değerleri vardır. İnsanlar değerleri sayesinde bir arada olmasa; dağılmaları, parçalanmaları ve yıkılmaları an meselesid...
Yazar: Naciye BEYZA