Kitap: Hafıza Koleksiyoncusu
Kitabın adı: Hafıza Koleksiyoncusu
Yazar: Kayahan Demir
Yayınevi: Genç Timaş
Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2022
Sayfa sayısı: 240
Yaş aralığı: 14+
İşlenen konular: Osmanlı Dönemi’ne ait bir sikkenin çalınması, bir tarih profesörünün öldürülmesi ile gelişen olaylar.
Roman tarihî bir gerçeklikten hareketle kurgulanmış: Cem Sultan ve II. Bâyezîd’in taht mücadelesi.
Fatih Sultan Mehmet’in 1481’de vefat etmesiyle Osmanlı tarihinde önemli değişiklikler olmuştur. Yeniçeriler ayaklanmış, Cem Sultan’ın İstanbul’a gelmesi gecikmiştir. Böylece II. Bâyezîd Osmanlı tahtının sahibi olmuştur.
Peki, bu mücadele öncesinde belki de olması gereken seyir nasıl işliyordu? İttifakla şu söylenmektedir ki Fatih Sultan Mehmet, Cem Sultan’ı padişah namzedi olarak görmek istiyordu; zira Cem Sultan her bakımdan donanımlı bir şehzade idi.
II.Bâyezîd tahta geçmiştir ancak Cem Sultan da bir köşeye çekilmemiştir. Etrafında büyük bir ordu toplamış, Bursa yakınlarında II. Bâyezîd ile savaşmış ve bu savaşı kazanmıştır. Ardından II. Bâyezîd’e Selçukluda görülen ama Osmanlıda görülmeyen bir teklif sunar: iki sultanlı bir devlet yönetimi. Ancak II. Bâyezîd bu teklifi “Saltanatta akrabalık yoktur.” diyerek reddeder.
Sonrasında Konya’ya çekilir Cem Sultan. Daha sonra Memlûklülere sığınır. Böylece esaret hayatı başlayan sultan, Rodos Şövalyelerine iltica eder; derken Fransa ve Roma arasında gider gelir. Ömrünün son üç yılı bu şekilde geçen Cem Sultan’ın ölümü hakkında da rivayetler vardır. Bu rivayetlerden biri de zehirlenerek öldürüldüğüdür. Himayesine verilen bir hizmetli tarafından usturasının ağzına “Karabaoğan” adı verilen bir zehir sürülerek zehirlenmiştir.
Cem Sultan Bursa yakınlarında yaptığı savaşı kazanınca sultanlığını ilan eder, adına hutbe okutur ve para bastırır. Bu paralardan biri İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir ve karalara bürünmüş bir siluet gece yarısı müzeye girer ve bu sikkeyi çalar. İşte roman yukarıda anlattığımız tarihî olay çerçevesinde bu sikkenin çalınmasıyla başlar.
Sikke çalınmış ve hemen ardından da İstanbul Üniversitesi’nin meşhur tarih profesörlerinden Beyazıt Vural bir cinayete kurban gitmiştir. Bu hırsızlık olayını ve cinayeti aydınlatma görevi de Şifreli Dosyalar Ekibi’ne verilmiştir.
Ekibin şifre bilimcisi Milas Ulukan cinayet mahalline gelir ve maktulü inceler. Milas’a şeffaf bir zarf uzatılır. Zarfın içinde yuvarlak bir saat pili büyüklüğünde gümüş bir sikke vardır ki bu sikke İstanbul Arkeoloji Müzesi’nden çalınan gümüş sikkedir.
İşler iyice karmaşık bir hâl almaktadır. Ekip üyeleri koskoca bir tarih profesörünün hırsızlıkla ne gibi bir işi olabileceğini anlayamaz. Vakit epey ilerlemiştir. Tam bu sırada yüksek sesle bir müzik duyulur. Müzik Beyazıt Hoca’nın odasından gelmektedir.
Milas, profesörün odasına girer. Duyulan müzik Fetih Marşı’dır ve profesörün masasında bir not vardır: Sultanın İntikamı. Kâğıdın sağ alt köşesinde küçük harflerle Hafıza Koleksiyoncusu yazmaktadır. Ayrıca duvarda asılı bir tablo vardır. Tablodakiler Fatih Sultan Mehmet ve karşısında kim olduğunu çıkaramadıkları genç yaşlarda gizemli bir.
Milas, Komiser Atıf, Elif ve diğer ekip üyeleri hemen çalışmaya başlar.
Milas üniversiteden arkadaşı sanat tarihçisi arkadaşı Sezar Serhat ile buluşur. Serhat, Milas’a tablo ve tablodan hareketle Cem Sultan ve yaşadıkları hakkında bilgi verir. Ardından şüpheli isimler ile görüşmeler yapılır. Bunlardan biri aynı üniversitenin hocalarından ve Beyazıt Hoca’nın en büyük rakibi Prof. Dr. Mustafa Yıldız, diğeri İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi aynı zamanda tarih bölümünde çift ana dal yapan Beyazıt Hoca’nın da arkadaşının kızı Melek Yılmazer ve hocanın dersinden bir türlü geçemeyen, yakın zamanda da tartıştıkları tarih bölümü öğrencisi Giray Demir’dir.
Milas Ulukan, adım adım ve büyük bir sabırla bu gizemli olayın izini sürer ve olaylar zincirinin düğümü Bursa’da Cem Sultan Türbesi’nde çözülür.
Hafıza Koleksiyoncusu Melek Yılmazer’dir. Melek Yılmazer, bu cinayetle hırsları uğruna ortadan kaldırılan babasının intikamını almıştır. Babasını bunalıma itenlerin başında da onu kızı gibi gören Beyazıt Vural gelmektedir ve hoca bir Cem Sultan düşmanıdır. Melek Yılmazer, hocayı Cem Sultan’ın akıbetine uğratmıştır.
Sait ÖZER
YazarKitabın adı: Kuşlar Benekli GökyüzüYazar: Vural KayaResimleyen: M. Ahmet DemirYayınevi: Kayalıpark Çocuk YayınlarıYayın yeri ve yılı: Konya / 2016Sayfa sayısı: 38Yaş aralığı: 8+İşlenen konular: gökyüz...
Yazar: Sait ÖZER
Günümüzde, eskiye oranla, anne ve babalara daha çok iş düşüyor. Ebeveynliğe; “Dünyanın en zor mesleği anne ve babalık!” denilmesi bunu gösteriyor.Çocuklar, bebeklik çağında daha çok anneleriyle özdeşl...
Yazar: Eşref BOLUKÇU
Kadın her sabah olduğu gibi o gün de beyaz değneği ve el yordamı ile otobüse binmişti.Şoför, soldan üçüncü sıra boş hanımefendi, dedi.Kadın 32 yaşında güzel bir bayandı ve eşi oldukça yakışıklı bir ha...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
İlk Müslümanlardan olan Abdullah bin Huzâfe (r.a.) Hz. Ömer (r.a.) devrinde Bizanslılarla yapılan muharebede birçok Müslüman’la birlikte esir düşmüştü.Abdullah bin Huzâfe’nin, sahabenin ileri gelenler...
Yazar: N.Nida DURAN