Şiir: Çanakkale Destanı
Ben Yozgatlı Hasan... Bir minik kuzu...
Girince böğrüne bir ince sızı,
Anam, al kınayı yaktı başıma,
Şehadet suyunu döktü başıma.
Bir beyaz buluta bindirdi beni,
Çanakkale için indirdi beni.
Geride bin parça yürek bıraktım,
Anamın sözünü göğsüme taktım:
“Vatan kurtulmadan ölünmez oğul,
Sen ölürsen vatan bölünmez oğul!”
Ağrı’dan, Bitlis’ten, Van’dan gelenim,
Akın akın dört bir yandan gelenim.
Adıyaman, Urfa, Samsun neresi?
Çanakkale dersen, aha şurası…
Gelmemek olmazdı benim bildiğim,
Düğün davetiydi koşup geldiğim.
Efeler zeybekte, dadaş bardadır;
Çayda çıra, horon, halay burdadır.
Sağdıca bayrakla kanımı verdim,
Damada armağan canımı verdim.
Seyit Onbaşı’yım sırtım demirden,
Üç yüzlük mermiyi alırım yerden,
Ya Allah, diyerek şaha kalkarım;
Topların sevinci kalmasın yarım.
Mermiyle beraber ben de giderim,
Vatana borcumu böyle öderim.
Zemzemle yıkanır bu koca deniz,
Gülistana döner Çanakkale’miz.
Adımıza destan dizsin ozanlar,
Unutmasın bizi tarih yazanlar.
Anzak askeriyim, olmaz olaydım;
Boğazlar önüne gelmez olaydım.
Çıplak gözle görülmeyen ordular,
Kale gibi karşımızda durdular.
Kellesi koltukta vuruşan vardı,
Eyvah! Çanakkale dünya kadardı.
Cengâverin adı Gazanfer olmuş,
Mehmetçik ezelden Muzaffer olmuş.
Cihanda bir yiğit gördüm yine de,
Mutlu bir ölüyüm Çanakkale’de.
Asım’ın nesliyim altın yeleli,
Zulme baş eğmedim arşa geleli.
Çanakkale, savaş değil mahşerdi;
Şehitlerin vuruştuğu bir yerdi.
Bedrin aslanları yalın kılıçtı,
Barbaros, ufukta delikler açtı.
Ulubatlı Hasan ok atıyordu,
Rabbim bize zafer yaratıyordu.
Şükrün doruğunda cümle erenler,
Can postunu Hak yoluna serenler…
Dedem Korkut geldi soy soylamaya,
Ebedî yurdumda boy boylamaya:
“Ergenekon denen bir ulu yerden,
Geldim ki ordumuz gelir seferden.
Malazgirt’te Alparslan’ı görendim,
Söğüt’te postumu yere serendim.
Yıldırım’da ümidimi bulmuştum,
Fatih’le çağları süsledi muştum.
Çanakkale tacı oldu tarihin,
Birlik olun, dirlik olun, sevinin;
Elde kopuz başlayalım türküye,
Haşre kadar hür yaşasın Türkiye!”
Yusuf DURSUN
ŞairResul’ün dilinden ilahi müjde,Dalga dalga gönüllere yayıldı.“Fetholunur elbet Konstantiniyye.”Bu mübarek sözler emir sayıldı;Ben de “güzel asker” olayım diye,Gül soylu yiğitler yola koyuldu.Şehzade Me...
Şair: Yusuf DURSUN
Ey Türkçe tahtının aziz sultanı,Dilimde bin yıldır şakıyan sensin.İmbikten süzülen Türkçe fermanıİlimde bin yıldır okuyan sensin.Sundun bize ataların sözünü,Yolumuza bir ölümsüz nur verdin.Çağlar ötes...
Şair: Yusuf DURSUN
Tarihimiz günümüzde büyük bir ilgi görüyor. Bu sahada düşünenlerin, araştırma yapanların ve ortaya eser koyanların sayısı da gün be gün artıyor. Şüphesiz bu müspet gelişme, çok sevindiricidir. Zira bu...
Yazar: Mehmet Nuri YARDIM
Kara çalı yeşil bezer yaprağıGüller açar mevsim bahar oluncaYağmur öper vuslat ile toprağıTaşa geçer mevsim bahar oluncaKeklik öter sarp kayadan seslenirDuman çöker mor ufuklar puslanırYazı yaban geli...
Şair: Ramazan PAMUK