DAVETSİZ MİSAFİRLER
Ablamla beraber kitap okurken Enes koşarak odamıza girdi ve coşkuyla; - Misafirlerimiz var! Aynı hızla diğer odaları dolaşarak yine; - Misafirlerimiz var, diye bağırdı. Kapı zilini de duymamıştık. Kimler gelmişti acaba? Merakla yerimizden kalkan bizler salona doğru yürümeye başladık. Enes önde biz arkada balkonun kapısına kadar geldik. Bir de ne görelim... Annemin çiçek dikmek için aldığı saksıya kumrular yuva yapmıştı. Bir kumru saksının içinde kıpırdamadan duruyordu. Şaşırmış bir vaziyette gözlerimizi saksıya diktik. Kumru da bize bakıyordu ama yuvasını da terk etmek istemiyordu. Annem balkonun kapısını yavaşça kapattı. Cam arkasından kumruyu izlemeye devam ettik. Yanına bir kumru daha kondu. O sırada babam; - Yavruları büyüyene kadar bizim misafirimiz sayılırlar. Rahat etmeleri için elimizden geleni yapalım tamam mı çocuklar. - Tamam! En son olaya vâkıf olan dedemle babaannem de gülümseyerek kumruları seyrettiler. Davetsiz gelen bu misafirler çok ilgimizi çekmişti. Üç dört haftaya kadar belki yavrularda yumurtadan çıkardı. Düşüncesi bile çok güzeldi. O sırada Enes; - Misafire ikramda bulunmak gerekir. Evde buğday var mı anne, kumrular ne yer ne içer baba? Enes buğday, ekmek, su diye mutfağa koştururken Biz hâlâ kumruları seyrediyorduk. O an bir fil veya bir zürafa benim odamın penceresinden beni seyretse ne hissederdim diye düşündüm. Herhalde çok rahatsız olurdum. Camın kenarından yavaşça ayrıldım. Babam bizlere; - Misafir ağırlamanın mükâfatı büyüktür çocuklar. Peygamberimiz bir hadisinde, “Allah’a ve ahiret gününe inanan misafirine ikramda bulunsun.” demiştir. Yine, “Her misafir kendi rızkı ile gelir. Ve kimse kimsenin rızkını yiyemez, eksiltemez. Hatta misafir bir evin bereketini artırır o evin rızkında artma olur.” demiştir. Misafire güler yüz göstermeliyiz. Güler yüzlü hoş sohbetli bir ev sahibinden misafir de razı olur. Misafirin razı olduğu ev sahibinden de Yüce Mevla hoşnut olur. Bizler misafir ağırlamayı seven bir milletiz. Sizler de misafire değer verin, hürmet gösterin çocuklarım. O sırada Enes mutfaktan eli kolu dolu döndü. Kumruların mercimek ve nohut yiyeceğini düşünmüyorum ama mutfaktan ne bulduysa balkona taşımaya çalışan Enes'in fazla misafirperver olduğunu düşünüyorum. Sizce de öyle değil mi?
Nurçiçek YILMAZ
YazarEyüp (a.s.) oğlu Bişr diye bilinir. Adı üzerinde farklı görüşler olmakla birlikte genel kanı onun Eyüp Peygamber’in oğlu olduğu hakkındadır. “Kefalet sahibi, kısmetli, nasipli” gibi bir manaya gelir...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR
Yazar/ Çizer: Anna Kemp Çizer: Sara Ogilvie Çevirmen: Gülbin Baltacıoğlu Sayfa Sayısı: 32 Yaş Aralığı: 4-8 Yayınevi/Yılı: Pearson/2011 İşlenen Konular: Ebeveyn-Çocuk İlişkisinde Aktif Dinlemenin...
Yazar: Tuğba Karataş AYDAN
15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe teşebbüsünde yüzlerce şehit verdik. Şehit Ömer Halisdemir bu şehitlerin adeta sembolü oldu. Gazilerin gıpta ettiği önde gelen şehitlerden biriydi o. Niğde’nin Bor ilç...
Yazar: Mustafa AKGÜN
Bir dervişe, “Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?” diye sormuşlar. Derviş, size farkı gösteriyim deyip, bir sofra hazırlamış ve sevgiyi dilden kalbine indirememiş...
Yazar: Hamidullah HALICI