DERVİŞ KAŞIKLARI
Bir dervişe, “Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?” diye sormuşlar. Derviş, size farkı gösteriyim deyip, bir sofra hazırlamış ve sevgiyi dilden kalbine indirememiş olanları çağırmış. Derviş onlara sıcak çorbalar yanında bir metre boyunda kaşıklar vermiş ve “Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz.” diye de şart koymuş: Peki deyip çorbalarını içmeyi denemişler. Fakat kaşıklar uzun geldiğinden sıcak çorbayı döküp saçmaktan hem kendilerini yakmışlar hem de ağızlarına bir damla bile götürememişler. En sonunda bakmışlar olacak gibi değil, sofradan aç kalkmışlar. Derviş daha sonra sevgiyi gerçekten bilenleri yemeğe çağırmış. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen insanlar gelmiş, sofraya oturmuşlar. Onlara da aynı şartı dile getirmiş. Her biri uzun kaşığını çorbaya daldırmış, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak çorbalarını içmişler. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve sofradan afiyetle şükrederek kalkmışlar. Derviş sevgiyi gerçekten yaşayanların farkını soranlara; “İşte kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır. Unutmayın ki, hayat pazarında her zaman alan değil veren kazançlıdır.”
Hamidullah HALICI
YazarKaradaki en hızlı memeli olan çita, kısa mesafelerde saatte 97 veya 113 kilometre hıza ulaşabilir. Ancak genellikle avını bu hızın yalnızca yarısı kadar bir hızla kovalar. Bir kovalamacadan sonra, çit...
Yazar: Hamidullah HALICI
Eyüp (a.s.) oğlu Bişr diye bilinir. Adı üzerinde farklı görüşler olmakla birlikte genel kanı onun Eyüp Peygamber’in oğlu olduğu hakkındadır. “Kefalet sahibi, kısmetli, nasipli” gibi bir manaya gelir...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR
Bir kuş cinsi olarak güvercinler, orta boyutlarda bir gaga ve vücut yapısına sahip olup ürkek yapılı olması sebebiyle elle tutulması zor bir kuş türüdür.Bugün insanlar tarafından hobi amaçlı olarak ye...
Yazar: Hamidullah HALICI
Sultan IV. Murad, padişah olduktan sonra içerde düzen ve hâkimiyeti sağladı. Daha sonra dış meselelerle ilgilenmeye başladı. Büyük bir sefere çıkmak, muhteşem bir zafer kazanarak ordumuzu şahlandırmak...
Yazar: İsmail ÇOLAK