Vazifelerimizi Biliyor ve Uyguluyor muyuz?
Allah, insanı kendi kudretiyle, en güzel şekilde yaratmış ve kendi ruhundan üfleyip halife olarak yeryüzüne göndermiş, gökte ve yerde ne varsa hepsini onun emrine vermiştir. Kendisine bunca nimet verilen insan, elbette başıboş bırakılmayacaktır. Kur’an’da; "İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder?" buyrulmaktadır.[i]
İnsan yapıp ettiklerinden sorumludur. Hatta görülen âlemde sorumluluk bilincine sahip tek yaratık insandır. Kur’an’da; "Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir." buyrulmaktadır.[ii]
Sorumluluklarımızın en önemli boyutunu Allah’a karşı olan sorumluluklarımız oluşturmaktadır. Çünkü yaratılış gayemiz, Kur’an-ı Kerim’de de belirtildiği gibi, O’na kulluk etmektir. Yüce Allah; "Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." buyurmuştur.[iii] Allah’a karşı sorumluluklarımızın yanında, kendimize ve diğer varlıklara karşı da sorumluluklarımız bulunmaktadır.
Aile; huzurun, sükûnun, saadetin, güzel ahlâkın, güven ve emniyet duygusunun hissedildiği ve yaşandığı bir yuva olmalıdır. O zaman gerçek bir dünya nimeti hâline gelir. Bir aile yuvasında, aile fertlerinin her birinin kendi üzerine düşen sorumluluğu bilmesi, yerine getirmesi ve bunun lüzumunu idrak eden bir şuurda olması bu güzelliklerin yaşanmasının esaslarından biridir. Belki de en önemlilerindendir.
Allah Rasûlü (s.a.v.); "Hepiniz çobansınız ve sorumluluğunuz altında bulunanlardan sorumlusunuz." buyurmaktadır.[iv]
Bu buyruk, hayat boyu bilinmesi ve hayatın her devresinde de dikkat edilmesi gereken bir buyruktur. Tekrar edilmeye, hatırlatılmaya ihtiyaç duyulan nebevî irşad ve ikazdır. Ancak sadece sözde bırakılmayıp gereğini yerine getirerek ve şuurlu olarak tekrarına, tavsiyeleşilmesine ihtiyaç vardır.
Ailede babanın vazifeleri, sorumlulukları vardır; annenin ve çocukların vazifeleri, sorumlulukları vardır... İster aile içinde isterse aile dışında yaşasınlar, büyük annelerin, büyük babaların sorumlulukları ve görevleri vardır. Akrabaların birbirlerine karşı sorumlulukları ve görevleri vardır... Bu çerçeveyi genişletip büyütmek mümkündür. Ancak biz aileden fazla uzağa gitmek istemiyoruz.
Günümüzün en ciddî sıkıntılarından birisi de sorumlulukların yeterince anlaşılmaması, vazifelerin yerine getirilememesi veya ihmal edilmesidir. Herkesin yapması gerekeni kendisinin değil, karşısındaki insanların bilmesi ve dile getirmesidir. Bir başka ifadeyle evin hanımının görevlerini erkeğin bilmesi ve dile getirmesi, evin erkeğinin görevlerini hanımın bilip dile getirmesi, anne ve babanın görevlerini çocukların, çocukların üzerine düşenleri ve yapması gerekenleri anne ve babanın dillendirmesi, zaman zaman da birbirlerine karşı bu bilgileri silah olarak kullanmalarıdır.
İnsan hatasız olmaz. Bu gerçek bilinmeli ve kabul edilmelidir. Aile içinde de hatalar olabilir. Bu hata ailenin her ferdinden gelebilir. Küçük hatalar işlendiğinde yerli yerinde ve iyi üslupla yapılacak ikazlar veya ikaz edici örnek davranışlar hemen karşılık bulacak, aile de birbirini affetmenin, hoş görmenin gönle verdiği sıcaklığı hissedecektir.
Rabb’im bizleri sorumluluklarını hakkıyla yerine getiren kullarından eylesin. Âmîn...
[i] Kıyame, 36.
[ii] Ahzâb, 72.
[iii] Zariyât, 56.
[iv] Sahîh-i Buhârî, Ahkâm.
Emine Büşra YÜKSEL
YazarBeğenilme ve takdir edilme duygusu insanın fıtratında vardır. Yaptığı işin beğenildiğini gören insanın şevki artar, daha güzel işler yapmaya motive olur. Fakat insanların beğenisi sürekli olmadığı gib...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL
Yeni bir öğretim yılı başlarken aileler tatlı bir telaş içindeler. Bizim zamanımızda eve en yakın okul, en çok tercih edilen okuldu ki bunlar da çoğunlukla devlet okulları olurdu. Zaten özel okulların...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Sağlık, Allah’ın nimetlerindendir. Sağlık, ibadeti tam olarak yapabilmenin de temel şartıdır. Sağlığı bozulmuş bir mü’min, hastalık durumuna göre, İslâm’ın beş temel şartından üçünü (namaz-oruç-hac) t...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL
Ramazan ayı bereketiyle gelmekte ve bizlere de birçok manevî değer kazandırmaktadır. Bu ayda Allah’ın rızası için yapılan bütün hayırlı işlerin sevabı, diğer aylarda yapılandan daha fazla olduğundan M...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL