Şiir: İncir Ağacı
Ben seni saymakla bitiremem ki,
Söyle sayınız kaç incir ağacı…
Tek meyvene şiir yetiremem ki,
Hep güneşe muhtaç incir ağacı…
Kurabiye, dolma, lokuma durmuş,
Muhallebi, kaymak ile taht kurmuş!
Kuran-ı Kerim’de Rabbim buyurmuş,
Yeminlere miraç incir ağacı…
Hem tâze, hem kuru lezzete kanat,
Reçellerde, tatlılarda bir hayat,
Vücutlara şifa, ağızlara tat,
Dertlilere ilaç incir ağacı…
Nice efsaneyi anlatsan bize,
Kabukla dallarla gelirsin söze,
Sahillerden el ederek denize,
Atıyorsun kulaç incir ağacı…
Vitamin, mineral, reçinesi pek,
Köklerden yaprağa bir demir direk,
Potasyum, kalsiyum, yoksula ekmek,
Her zaman ihtiyaç incir ağacı…
Başkentin Aydın’dan süzme bizleri,
Çiçeksiz de güldürürsün yüzleri,
Ilık kış seversin, kuru yazları,
Mutluluğa araç incir ağacı…
Bazen dağ başında, bazen vadide,
Şu Celil’i sarmalayan bir dede!
Ardıç, hurma, zeytin gibi nadide,
Ne güzel bir ağaç incir ağacı
Halil GÖKKAYA
ŞairAilemin yok tadı, sen yoksan eğer,Kemirir beynimi kurt anneciğim…Güzelim gökyüzü matemde meğerTalan olmuş oba, yurt anneciğim.Nâra düştüm, kime derdim yanayım,Üsküdar’dan sana güller sunayım.Tut sarıp...
Şair: Halil GÖKKAYA
Beşiklerden mezarlara giderken,Günden güne katlanıyor günahım,Ömrümüze yıllar vedâ ederken,Kulluğunla gönenir mi sabahım?Tövbemizi kabul eyle Allâh’ım!..Yâ Rab bizi, kenetlenmiş saf eyle,Affa lâyık ol...
Şair: Halil GÖKKAYA
Boğazda raks eder yeşille maviRuhu dinlendirir, eder tedaviCennete varsa burada müsaviBen İstanbul derim İstanbul elbetHaliç’te sallanan sandallarınlaBeyazıt, Galata meydanlarınlaSurlarda asılı aşiyan...
Şair: Hulusi TATAR
Bazen öyle daralır, öyle sıkışırız ki; sığınacak, derdimizi dökecek ve gözyaşlarımızı yanında rahatça akıtacağımız birini ararız. Böylesi durumlarda en rahat sığınacağımız, sıkıntımızı rahatça arz ede...
Yazar: Enbiya YILDIRIM