Sahabe Albümü: Berâ Bin Ma'rur
İkinci Akabe Biatı’na katılanlar içerisinden seçilen 12 temsilciden biri de Berâ bin Ma’rur’du. Hz. Berâ, Akabe’de Peygamberimiz’e biat ederken şu mealde bir konuşma yapmıştı:
“Bizi Muhammed’le şereflendiren ve sevgili kılan Allah’a hamd olsun. Biz Allah’a ve Rasûl’üne ilk davet edilenler değiliz. Ancak bu davete icabet edenlerin ilkiyiz. Allah ve Rasûl’ünün davetini işittik ve itaat ettik. Ey Evs ve Hazreç topluluğu! Allah, sizi diniyle şereflendirdi. Eğer dinleyip itaat etmeyi memnuniyetle kabullenmişseniz, Allah’a ve Rasûl’üne itaat ediniz.
Seni hak din ile gönderen Allah’a hamdolsun ki kendimizi ve aile efradımızı koruyup esirgediğimiz şeylerden seni de korur ve esirgeriz. Biz, vallahi, savaşmasını iyi bilen kimseleriz.”
Hz. Berâ, Medine’de İslamiyet’in yayılması için canla başla çalıştı. Birçok kimsenin İslâmiyet’le müşerref olmasına vesile oldu.
İslâmiyet’in ilk yıllarında Müslümanlar, Kudüs’e yönelerek namaz kılıyorlardı. Kıble henüz Kâbe’ye çevrilmemişti. Bu durum, Hz. Berâ’yı son derece mahzun ediyordu. Kâbe’ye yönelerek namaz kılmayı çok arzuluyordu. Hatta bir seferinde Mekke’ye giderken namazda Kâbe’ye karşı durmuştu.
Diğer sahabiler, onun bu davranışını hoş karşılamadılar. Mekke’ye vardıklarında Hz. Berâ durumu Rasûlullah’a sordu; “Yâ Rasûlallah! Ben Kâbe’yi arkama almamayı, namazımı ona müteveccihen kılmayı uygun gördüm. Fakat arkadaşlarım bana muhalefet ettiler. Siz ne buyurursunuz?” Rasûlullah da “Sen şimdilik bir kıble üzerinde bulunuyorsun. Keşke biraz sabretseydin!” buyurdu. Bunun üzerine Hz. Berâ, namazlarında artık diğer Müslümanlar gibi Kudüs’e yöneldi.
Hz. Berâ, Rasûlullah’ın Medine’ye hicretinden biraz önce hastalandı. Bu hastalıktan kurtulamayacağını anlamıştı. Dilediği yere sarf etmesi için malının üçte birinin Peygamberimiz’e verilmesini, üçte birinin Allah yolunda harcanmasını, üçte birinin de çocuklarına kalmasını vasiyet etti. Peygamberimiz’in Medine’ye hicret ettiğini göremeden de vefat etti.
Berâ (r.a.), hac mevsiminde Kâbe’ye geleceğine dair Peygamberimiz’e vaatte bulunmuştu. Hastalandığında, “Rasûlullah’a olan vaadim sebebiyle beni kabrimde Kâbe’ye karşı çeviriniz. Çünkü ben geleceğime dair kendisine söz vermiştim.” dedi. Yakınları onun vasiyetini yerine getirdiler.
Peygamberimiz, Medine’ye hicret ettiğinde sahabilerle birlikte Hz. Berâ’nın kabri başına gitti. Saf bağlayıp cenaze namazını kıldı. “Allah’ım, onu affet, ona rahmet et, ondan razı ol!” diyerek duada bulundu. Böylece Hz. Berâ, “ilk defa namazda Kâbe’ye yönelen, ilk defa kıbleye karşı defnedilen ve kabri üzerinde Peygamberimiz tarafından ilk defa cenaze namazı kılınan sahabi” olma şerefini kazandı. Allah ondan razı olsun!
N.Nida DURAN
Yazar
Ramazan deyince biz anne babaların aklına genellikle eski ramazanlar özellikle de çocukluğumuzda tuttuğumuz oruçlar gelir. Çocukluğumuzda oruç deyince de aklımıza ilk tekne orucu gelir. Onun için çocu...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Ebû Fukeyhe (r.a.) puta tapan bir putperestin yanında köleydi. Kalbi İslâm’la nurlanmıştı. Fakat efendisi onun İslâm’a girip Müslüman olmasını bir türlü hazmedemiyordu. Çünkü o kendisine bile faydası ...
Yazar: N.Nida DURAN
İslâmiyet’in tebliğinden sonra aileler ikiye ayrıldı. Bir kısmı Peygamberimiz’e ve onun Rabb’inden getirdiği hakikatlere iman etme saadetini kazanırken bir kısmı da batıl inançlarında körü körüne ısra...
Yazar: N.Nida DURAN
Mekke’de hidayete yol bulanlar Hz. Peygamberimiz’in etrafında toplanıyordu. Müşrikler ise bu gidişten endişeleniyorlardı.Bir gün Mekke’de bir sokak başında müşriklerin ileri gelenleri Muhammed (s.a.v....
Yazar: N.Nida DURAN