Merhaba İlkbahar
Çukurova bayramlığın giyerken,
Çıplaklığın üzerinden soyarken,
Şubat ayı kış yelini kovarken,
Cennet dense sana yakışır dağlar.
Karacaoğlan
Sevgili çocuklar;
Kış mevsimi, gitmemek için ne kadar direnirse dirensin, son günlerini yaşıyor. Bu onun elinde değil. Allah (c.c.) mükemmel bir nizam kurmuş. Bu nizamı ve düzeni bozmaya kimsenin gücü kuvveti yetmez. Rabb’imiz bir şeyin olmasını isteyince “Ol!” der ve o emir hemen yerine getirilir.
Biliyorsunuz bir yılda dört mevsim var. Ülkemizde mevsimler bütün güzellik ve özellikleri ile yaşanmaktadır. Dört mevsimin yaşanmadığı birçok ülke vardır.
Yıllar öncesine ait bir anımı anlatayım size. Türkiye’ye üniversite okumak için Suudi Arabistan’dan gelen iki gençle oturuyordum. Dışarıda kar yağmaya başladı. O kadar güzel yağıyordu ki… Kar yağdığını gören Arap gençler bağırmaya başladılar. Sevinç çığlıkları atıyorlardı; adeta çocuklaştılar.
Ben şaşkın bir vaziyette onları izliyordum. Bu sevinçlerinin nedenini sorduğumda “Hayatımızda ilk kez kar yağdığını görüyoruz.” dediler. Hemen paltolarını giyerek sokağa çıktılar. Ben camdan onları izliyordum. Bir saat sonra geldiler; üstleri başları ıslanmıştı, fakat onlar çok memnundular bu durumdan. Şunu demek istiyorum ki bazı ülkelerde kar yağmıyor, bazılarında ise yaz mevsimi yok. Güneşlenmek için ülkemize gelen turistler tatilin tadını çıkarıyorlar.
Kış mevsiminin bitmesiyle tabiatta mükemmel bir hareket başlıyor. Ağaçların kuru dalları yaprak ve çiçeklerle süsleniyorlar. Bazı hayvanlar kış uykusundan uyanıyor. Her taraf çimenlerle ve çiçeklerle daha bir güzelleşiyor. Göçmen kuşlar her yıl aynı tarihte geliyorlar. Ellerinde takvim yok, harita yok navigasyon yok. Binlerce km. uzaktan yolu şaşırmadan, tarihleri karıştırmadan gelen bu kuşlara bunları öğreten yüce bir varlık var.
İlkbaharda tabiat uyanıyor demiştim. Arılar, karıncalar, böcekler, kelebekler… Her yerde bir hareket, bir telaş… Hepsi de rızıklarının peşinde.
Seviyorum ilkbaharı. Hoş geldin ilkbahar.
Sırrı ER
YazarSevgili çocuklar;Bir yıl daha geçti. 2024’teki sevinçler, üzüntüler, mutluluklar, başarılar, özlemler… Hepsi terk etti bizi birer birer. Giden yıl bize ait belgeleri topladı ve “Elveda!” dedi. N...
Yazar: Sırrı ER
Sevgili çocuklar;Çocukluğumdan beri bildiğim ve sevdiğim bir çocuk şarkısı vardır: Öğretmenim, canım benim, canım benim/Seni ben pek çok, pek çok severim/Sen bir ana, sen bir baba/Her şey oldun artık ...
Yazar: Sırrı ER
Benim iki küçük kızım; Cemile ile Feride, bir sabah yanıma gelerek bir istekte bulundular: - Babacığım, akşam eve gelirken bize oyuncak bebek alır mısın? Hani başında saç gibi püskül olanlardan.&...
Yazar: Sırrı ER
Şam şehri yakınlarında üç yıl süren bir kuraklık olmuş. O yıllarda, başta buğday olmak üzere, hiçbir ürün yetişmemiş. Açlık ve gıdasızlıktsan ölenlerin sayısı her geçen gün artınca, çölde yaşayan aile...
Yazar: Sırrı ER