Editör’den: Dost Olmak
Toplum içerisinde yaşarken insanlar; herkese “merhaba” der, herkese selam verir ama samimi oldukları, arkadaşlık bağı kurdukları dostlarıyla ayrı bir iletişim bağı kurarlar. Dostluk kurulan gönüller birbirlerine yakınlaşır. Farklı bedenlerde yaşarlar ama yaşam prensipleri birbirine çok benzerlik gösterir. Zaten iki birey, farklı duygu ve düşünceleri savunuyorlarsa, onların arasında dostluk gelişmez.
Dostluk deyince sevgi değerleri üzerine bina edilmiş bir değerimiz olduğunu bilmek lazımdır. Dostluk, paylaşmaktır. Acıları, üzüntüleri, mutluluğu, sevdiklerinin düşüncelerini, ihtiyaç hâlinde maddî imkânları, bazen bize ait olan eşyaları bile hiç düşünmeden dostumuzla paylaşmaktır. Dostlar benzer huylara, zevklere sahip olduklarından benzer şeyler yaşayıp her konuda birbirlerine konuda destek olurlar.
Dostluk, fedakârlık anlamına gelir. Sevdiğin birçok şeyi gerektiğinde dostun için feda edebiliyorsan samimisin demektir. Dostunu zor durumdan kurtarmak için bunu hiç düşünmeden yapabilenler gerçek dosttur. Onu mutsuz gördüğü bir an onun mutlu olması için elinden gelen her şeyi yapabilenlere dost denir. Sevincin de de üzüntüsünde de dostunun yanında olduğunu her zaman hissettirenler samimi olarak dostluğu kavramış demektir.
Dostluk, açık sözlülük gerektirir. Kişi dostuna yanlış olanı, yaptığı yanlışın hem kendi hem de başkaları için kötü sonuçlar doğuracağı konusunu çekinmeden söyler. Konuşmalarını açık açık yapar. Dostum kırılacak üzülecek, itiraz edecek diye doğru olandan şaşmaz. Meşhur atasözümüz vardır; “Dost acı söyler." denir. Bizim en yakın dostlarımız olan ailemizin, anne-babamızın bizi eleştirmesi bizim için ilk etapta ağır gelebilir ama dost acı söyleyince insan hatasını kabul ediyor.
Dostluk, cesaret duygusunun en üst seviyede yaşandığı bir samimiyettir. Kişi dostuna duyduğu sevgi ile dürüstlükten ayrılmadığı gibi ona karşı doğruluğun verdiği cesaretle yardımcı olur. Eğer dostlardan biri hata yapacak olursa karşısındaki onu anlayışla karşılayıp, destek olarak o yanlıştan kurutmasını sağlar.
Yukarıda söylediğimiz gibi dostluk paylaşmayı gerektirir. Kişi en sevdiği arkadaşının sevincini, üzüntüsünü, düşüncelerini paylaştıkça ona olan sevgi ve samimiyeti daha da artar. Dostluk güven esasına dayandığı için ihanetten uzaktır. Gerçek dost olanlar, iyi günde de kötü günde de yanında olurlar. İnsanlar zor bir duruma düştüğünde ilk çalacağı kapı dostunun kapısıdır. Gerçek dost kişiyi gerçekten seven, onun iyiliğini isteyen kişidir. Dostluk kolay kazanılmadığı gibi kolay kolay da kaybedilmez.
Dostluk dileklerimizle…
Editör
YazarMahremiyet, en temel anlamıyla kişilerin özel alanlarını koruma hakkıdır. Bu kavram, ailede öğrenilir ve toplumda önemli bir yere sahiptir. Aile içinde ve dışında mahremiyeti zedeleyecek davranışlar y...
Yazar: Editör
El-Afüvv: Çok Affeden, Çok BağışlayanAllah'ın en güzel isimleri arasında yer alan ‘el-Afüvv’; çok affeden, çok bağışlayan anlamındadır. Nitekim Kur’ân-ı Kerim'de, "Hiç şüphesiz ki Allah, çok affedendi...
Yazar: Editör
Hz. Peygamber (s.a.v.), asıl amacının Allah’ı sevmek ve bu sevgiyi başkalarına da aşılamak olduğunu belirtmiştir. Bu doğrultuda, tebliğ ve insanlarla iletişiminde sevgiyi merkeze almış ve sosyal yaşam...
Yazar: Editör
El-Berr: Kullarına Karşı Şefkatli, Onlara İhsanda Bulunan ve İyiliği Bütün Mahlûkatına Yaygın OlanYüce Allah'ın en güzel isimleri arasında yer alan el-Berr, "iyilik eden, va'dini yerine getiren" demek...
Yazar: Editör