Kitaplık: Somuncu Baba’nın Kırk Hadis Şerhi
Somuncu Baba Dergisi yazarlarından hadis profesörü Enbiya Yıldırım Hoca’mızın Somuncu Baba’nın Kırk Hadis Şerhi adlı kitabının basımı tamamlanarak okuyucuların istifadesini sunuldu.
Kırk hadis geleneği İslâm kültür mîrâsında son derece önemli bir yere sahiptir. İkinci asırdan itibaren başlayan çalışmalarda Hz. Peygamber (s.a.v.)'den gelen rivâyetler içinden kırk hadisin derlenmesi ve bunların ezberlenmesi için veriler müjdelere nâil olmak hedeflenmiştir.
Bu çabanın altında ise, Hz. Peygamber (s.a.v.)'e isnâd edilen iki rivâyet yer almıştır. Böylece Rasûlullah'ın müjdesine nâil olmak hedeflenmiştir. Rivâyetler arası ifade farklıkları bir tarafa bırakılacak olursa, bu çalışmaların katalizör görevini iki rivâyet oluşturmuştur:
"Ümmetimden dinle ilgili kırk hadis ezberleyen kimse, kıyâmet gününde Allah'a fakih ve âlim olarak kavuşur.", "Ölümden sonraya kırk hadis bırakan kimse cennette benim arkadaşımdır."
Söz konusu hadislerin sıhhat durumlarını araştırmış olan İsmail Hakkı Ünal'ın tesbitine göre, konu çerçevesindeki hadislerin zayıflığında ittifak edilmiş, hatta uydurma oldukları bile söylenmiştir. Ancak durum ne olursa olsun, fazîletli bir işe teşvik etmesi ve ahkâm koyucu bir özelliği bulunmaması nedeniyle ilgili rivâyetlerin oldukça rağbet gördüğünü söylememiz mümkündür.
Kırk hadis çalışmalarının çokluğu da bunu desteklemektedir. Günümüzde de kırk hadis tercümeleri ve kartelaları hazırlanmak suretiyle bu gelenek devam ettirilmekte ve insanlar bir şekilde Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hadisleriyle buluşturulmaktadır.
Osmanlı Dönemi’nde ilk Arapça kırk hadis şerhi olma özelliği olan Somuncu Baba’nın kırk hadis şerhinin hazırlanış sebebi kitapta şu şekilde izah edilmiş:
“Eserin baş tarafında Hz. Peygamber (s.a.v.)'in, Allah'ın birliğine ve kendisine uyulması gerektiğine dikkat çeken âyetler ile zâlimin zulmünü kaldıran sahih hadislerin tebliğ edilmesini emrettiğini belirten müellif, sözünü teyit etmek için iki hadis zikreder:
‘Bir âyet de olsa benden teblîğ edin.’, ‘Allah, benim sözümü işiten ve onu belleyip ezberleyerek işittiği gibi aktaranın yüzünü ağartsın.’
Sünneti ihyâ etmeye, imanı güçlendirmeye yönelik hadisler sebebiyle, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hadisleri kendisine ulaşan insanların bunları başkalarına ulaştırmalarının vâcip olduğunu dile getiren müellif, daha sonra eserini hazırlama gerekçesini açıklar.
Buna göre, talebini yerine getirmenin elzem olduğu fazîletli bir insanın, hem kendisinin hem de buna bakacak olanların yararlanması amacıyla ilettiği istek üzerine kırk hadis mecmuasını oluşturduğunu söyler. Ancak, istekte bulunanın adını vermez.”
Yazar eserin hazırlanış süreci ile amacını önsöz bölümünde şöyle ifade etmiş: “Bizim bu çalışmada yaptığımıza gelince, Somuncu Baba’nın zikrettiği hadisleri Arapça metinleriyle birlikte kitabımıza aldık. Bunları tercüme edip kaynaklarıyla ilgili bilgileri dipnotlarda verdik.
Ardından Somuncu Baha’nın hadislere dair veciz şerhini aktardık. Peşinden de onun açıklamalarını esas alarak Allah ve Rasûlü’nün günümüz Müslümanlarına neyi ferman ettiğini ifade etmeye çalıştık. Böylece ülkemiz hadis ve tasavvuf alanlarına bir katkı sunmayı hedefledik.”
Ensar Neşriyat
Tel: 0212 491 19 03
Yusuf HALICI
YazarTokat bugüne kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Yılın dört mevsimi ziyaret edilen Tokat, gezilecek yerler konusunda önemli bir zenginliğe sahip. Türkiye’nin her yerinden kara yolu ile ulaşa...
Yazar: Yusuf HALICI
İslâm, madde ile mânâyı birlikte ele alır. İnsan beden ve ruhtan oluşmuştur. Yüce Yaratıcı, ilk insanı çamurdan önce bedenini yaratmış, ardından ona ruh vermiştir. Yani insanın maddesi önce şekillenmi...
Yazar: Ali AKPINAR
Gençlik dönemi insanın en aktif, verimli ve hareketli olduğu dönemdir. İnsanlar bu dönemde kendilerini tanımakta ve hayatlarını yönlendirmektedirler. Bir toplumun dinamik kesim diye adlandırılan gençl...
Yazar: Yusuf HALICI
Tasavvufî konular incelenirken üzerinde durulan en önemli konulardan biri de muhabbettir. Mâneviyat yolunun ârifleri sevginin en ileri derecesi olan aşk kelimesinin karşılığı olarak muhabbet kavramını...
Yazar: Musa TEKTAŞ