Sevgisiz Olmaz
Cenab-ı Allah'ın yarattığı her şeyde sevginin eserini görmekteyiz. Kâinat özünde sevgi vardır. Şair satırlarında bunu şöyle dile getirir:
Kâinatın özü aşkla kurulmuş
İpek ibrişimle kalpler sarılmış
Ravza sevgisiyle gönül karılmış
Misk kokan bahçenin gülü müsün sen?
Sevgi ortamında yetişen insanlar kendisiyle barışık, kendine ve başkalarına güvenen, sevecen, mutlu, umutlu ve hoşgörülü olurlar. Sevgiyi doğuran ilgidir. İlgi sevginin hem anası hem de çocuğudur. İlgisiz sevgi iktidarsız sevgidir. Sadece “Seni seviyorum!” demek yetmez. Bu sevgiyi ilgiye, davranışa dönüştürmemiz gerekir. Bunu yapmayanlar sevginin bedelini ödemekten kaçıyorlar demektir. Bedeli ödenmemiş sevgi haksız kazanca benzer.
Günün birinde çiçek ve su arkadaş olmuşlar. Arkadaşlıkları ilerledikçe birbirlerine olan sevgileri artmış. Çiçek, suyun yanında o kadar mutlu olmuş ki bu mutluluk bir süre sonra aşka dönüşmüş. Âşık olan çiçek, etrafa güzel kokular saçmaya başlamış.
Su da çiçeğe karşı içinde bir şeyler hissetmeye başlamış, bir süre sonra o da çiçeğe âşık olduğunu anlamış. Günler ve aylar birbirini kovalamış. Çiçek “Acaba su beni sevmiyor mu?” diye düşünmeye başlamış. Çünkü su, çiçekle pek ilgilenmiyormuş. Çiçek suya “Seni seviyorum.” diyor, su da “Ben de seni seviyorum.” diyormuş. Çiçek sabrederek sonuna kadar beklemiş. Çiçeğin suya olan yakın ilgisine rağmen sudan bir karşılık göremiyormuş.
Beklediğini alamayan çiçek artık etrafa o güzelim kokularını saçamaz olmuş. Son kez suya “Seni çok seviyorum.” demiş. Su “Ben de seni seviyorum.” demiş. Bir zaman sonra çiçek hastalanıp yataklara düşmüş, rengi solmuş, yüzü sararmış. Su çiçeğe yardımcı olmak için başını bekliyormuş.
Sonunda çiçeğin ölümü yaklaşmış. Çiçek son bir kez başını döndürerek suya “Seni çok seviyorum.” demiş. Su, sevgilisinin bu zor durumu karşısında son çare olarak sevdiğinin günden güne eriyip yok olmasına dayanamayarak doktor çağırmış. Doktor çiçeği bir güzel muayene etmiş ve “Hastanın durumu ümitsiz, artık elimizden bir şey gelmez.” demiş.
Su, sevdiğinin ölümüne sebep olan hastalığın ne olduğunu merak etmiş ve sormuş. Doktor, suya şöyle bir bakmış ve “Çiçeğin bir hastalığı yok, bu sadece susuz kalmış.” demiş. Su, sonunda sevgilisine sadece “Seni seviyorum.” demesinin yetmeyeceğini anlamış ama canından çok sevdiği aşkını da kaybetmiş. Sular bunun üzüntüsüyle akar dururmuş. Suyun akarken çıkardığı sesleri, suyun sevgilisine yürek acısıyla yaktığı ağıtıdır derler.
Düşünce ve yüreklerde devrim yapamadığımız sürece kalıplarımız ve kalplerimiz sıkışmaya devam edecektir. Gelin bir sevgi köprüsü kuralım. Görünmeyen kablolarla gönüllerimizi birbirine sıkıca bağlayalım. Yaşadığımız yerlerin uzak ya da yakın olup olmaması önemli değil. Önemli olan yürek yakınlığı olsa gerek. Gönüllerde sevgi ile yaşamak duasıyla…
Ali ÖZKANLI
YazarToplum içinde yaşamanın bazı sonuçları vardır. Bir sürü insanın bir arada yaşaması, birbirini anlamaya çalışması, sorunların en aza indirilerek yaşamaya çalışılması gibi konular pek kolay değildir. Ba...
Yazar: Erol AFŞİN
İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak Efendi, Sivas ve çevresinde maddî ve mânevî sahadaki hizmetleriyle gönüller fethetmiş bir Hakk dostudur. İsmail Efendi, tevazu ve mahviyyeti, halka hizmeti Hakk’a hizme...
Yazar: Fatih ÇINAR
- İsterseniz öncelikle Selçukluların Malazgirt’e hazırlık sürecinden başlayalım. Anadolu’yu vatan yapan o süreç nasıl başladı ve Selçuklular Malazgirt önlerine nasıl geldiler?Malumunuz, Anadolu kapıla...
Yazar: Şerif Hamideddin TEKTAŞ
08-13 Haziran 2023 tarihlerinde iki arkadaşımla birlikte Özbekistan’a hareket ettik. Türkiye saatiyle 18.25’te İstanbul’dan Taşkent’e hareket eden Türk Hava Yolları uçağımız dört buçuk saatlik bir uçu...
Yazar: Ramazan ALTINTAŞ