Camgöz ve Güneşi Yakalayan Çocuk
Sevgili çocuk dostlarım;
Hafize Teyze bugün, köyün çocuklarıyla birlikte hepimizi ormana götürdü. Bir gün önceden de börek ve pastalar yapıp piknik sepetlerine koydu. Ömer’le Zeliş yaşları küçük olanlarla ilgileneceklerdi. Tabi Uzun Kulak’la ben de çocuklara göz kulak olacağız.
Yola çıktığımızda çocuklar neşe içinde şarkılar söylemeye başladılar. Sonra yaz dönemi Kur’an Kursunda öğrendikleri sureleri okudular sırayla.Ne güzel ezberlemişlerdi. Hafize Teyze kocaman bir “Aferin!” dedikten sonra
- Çocuklar bu güzel okumalarınız için orman dönüşü hepinize benden dondurma, deyince hepsi birden sevinçle bağırdılar.
Ormana yakın bir yerde arabadan indik. Kâhya da bizimle gelmişti. Kâhya ormanın girişinde güzel bir yere yiyecekleri taşırken, biz de çocuklarla birlikte Hafize Teyze’nin yanında yürümeye başladık. Çeşit çeşit ağaçların arasından geçerken, Hafize Teyze her bir ağacın adını söyleyip, ormanların faydalarını ve çok iyi korumamız gerektiğini anlatıyordu. Bu şekilde yürüyerek ormanın alt ucundaki göle ulaştık. Kocaman mavi gölü görünce, çocukların bir kısmı hemen girmek istedi. Ömer’le Zeliş;
- Bu göle girmeniz tehlikeli olur çocuklar. Sadece kenarından ayağımızı sokabiliriz. Sonra kıyısında oyun oynarız, deyince vazgeçtiler.
Herkes dizlerine kadar suya girip, istop, yakalamaç oynamaya başladılar. Bu arada bazıları düşüp ıslandı ama hava çok sıcak olduğu için kimse üşümüyor ve çok eğleniyorlardı. Biz de Uzun Kulak’la etrafta koşup oynuyorduk. Sonra bir ara Ali’nin
- Kardeşim Kenan yok, diye bağırdığını duyduk.
Aynı anda Kenan’ın biraz uzakta suyun içinde çırpındığını gördük. Çocukların hepsi birden telaşla;
- İşte orda Kenan!
- Boğulacak!
- Çok çırpınıyor! Kurtarın, diye bağırmaya başladılar.
Ömer o sırada suya girip Kenan’ın yanına kadar gitmişti bile. Hemen omuzlarından tutup ayağa kaldırdı. Aslında Kenan’ın çırpındığı su anca omuzlarına geliyordu ama ayağı kayıp düşünce telaştan tekrar ayağını basamayıp,panik yapmıştı.
Zeliş Kenan’ın giyinmesine yardım ederken Hafize Teyze;
- Abinin yanından niye ayrıldın yavrucuğum, dedi.
Kenan sanki biraz önce suda çırpınan kendi değilmiş gibi neşeyle güldü ve;
- Güneş suya düşmüştü onu yakalamak istedim Hafize Babaanne, dedi.
Bunu duyunca çocukların hepsi de kahkahalarla güldüler.
O gün çocuklarla ormanda harika bir gün geçirdik. Bu arada çocuklar Kenan’ın suya düşmesiyle, yanlarında büyükleri olmadan göl ya da denize girmemeleri gerektiğini öğrendiler.
Görüşmek üzere çocuklar, hoşça kalın…
Raziye SAĞLAM
YazarBir süredir İsveç Göteborg’dayım. Soğuk ama temiz havası, geniş cadde ve sokakları, yemyeşil ormanları ve kıyılarında çöp yığınları olmayan sayısız gölleriyle, daha önce de birkaç kez bahsettiğim gibi...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Sevgili çocuk dostlarım; Kasım ayının gelmesiyle havalar serinlemeye başladı. Soğuklar bastırmadan köyün çocuklarıyla birlikte yaylada piknik yapacağız. Çocuklar köyün otlatılacak koyun, kuzu ve ...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Birkaç gündür iki ablamla birlikte Afyon Kaplıcalarındayız. Bu seyahat, hayatın yoğun temposu içinde, bir nefes alma gibi oldu. Çarşıyı gezerken, bir dükkânda çalışan bir çocuk, bizim uzaktan geldiğim...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Sabah ve akşamAsla unutmam;Temiz kalbimeSevgi dokurum,Kur’an okurum.Hem hece heceEzberleyince,Bülbül misaliHakkı şakırım,Kur’an okurum.Sayfa açılır,Rahmet saçılır;Dilimde ayet,Özümde nurumKur’an okuru...
Şair: Bestami YAZGAN