Millî Birlik ve Beraberlik ile

6 Şubatta yaşadığımız deprem de gördük ki, vatan sevgisi; milletimizin yaşadığı, devletimizin üzerinde kurulduğu toprakların tümünü mübârek ve mukaddes saymak imiş. Vatan ve millet için her zaman ve her şartta bütün hizmetlerinin eksiksiz yapılması demektir.

Felaketler görse de bu millet; bayrak sevgisi ile milletin topyekûn istiklâl, hürriyet ve asırlarca devam eden tarihinin, şerefinin sembolü olduğunu yine bir kez daha haykırmıştır. Bizim bayrağımız kadar güzel bir bayrak da tasavvur etmek mümkün değil. Hepimiz biliyoruz ki, bizim bayrağımızın rengini şehitlerimizin kanından alıyor. Ay yıldız ise Türk milletinin asırlardır devam eden millî birlik ve beraberliğinin temsilidir. Bu vesileyle deprem şehitlerimizi de rahmet ve minnetle anıyoruz.

İsmail Hakkı Toprak Hazretleri, hac sırasında şapkalı şeyh gelmiş diyen bir gruba karşı, “Benim şapkamı getirin, benim bayrağım gibi bayrak, benim devletim gibi devlet yoktur.” diyerek, devletine bağlılığını, bayrak sevgisini ve kanunlara saygısını dile getirmiştir.

Vakfımızın Kurucusu Hulûsi Efendi Hazretleri de bir hac ziyaretinde yakısında Türk bayrağı bulunan bir vatandaşın el açıp dilendiğini görünce, barağımızı yakasından çektiği gibi almış, bu kadar toplum içinde yetmiş iki millet içinde döşünde al bayrakla dilenmesine gönlü razı olmamıştır.

“El kadar bir taş geçse elime onu memleketimin istifadesine kullanırım.” diyen Hulûsi Efendi her fırsatta aziz vatanımıza, memleketimize hizmet etmiştir. Yaşadığımız depremde vatan ve millet sevgisiyle vakfımız kıymetli hayırseverlerin aynî ve nakdî yardımlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırmış, sosyal açıdan önemli bir rol üstenmiştir.

H. Hamideddin Ateş Efendi’nin şu sözleriyle yazımızı bağlayalım:

“Milletimizin yükselmesi, bizlerin birlik ve beraberlik içinde bulunmamıza bağlıdır. Birliğin olmadığı yerde dağılma, parçalanıp bölünme, kin, nefret ve düşmanlık vardır. Bir toplumda, millî birlik ve beraberliğin sağlanması için o toplumda yaşayan herkese bir takım görevler düşmektedir.

Bu görevlerin başında, fertlerin kendi çıkarlarını bir yana bırakıp, milletinin çıkarlarını ön plana alarak bunların gerçekleşmesi için çalışması gelir. “Mü’minler ancak kardeştirler.” ayeti gereği kardeş olarak görmesi gerekir. Herkes kendi görevini eksiksiz yaptığı, milleti ve vatanı için istenilen fedakârlığı gösterdiği sürece o toplumda ilerleme, yükselme, huzur, vardır.

Yüce Rabb’imize gönülden inanan, ona tevekkül eden, kâmil iman sahibi olanlar birlik yolunun yolcularıdır. Ancak Rabbi’nin merhamet ettikleri, rahmetine mazhar kıldıkları bu sırrı anlayabilirler. Ki bunlar, tevekkülden ayrılmazlar, Hakk’a karşı gelmezler. Birlikten ve istikametten asla yönlerini çevirmezler. Birlik ve beraberlik içinde örnek bir topluluk olurlar. Birlikten ayrılmazlar, anlaşmazlıklara düşmezler, birleştirici ve bütünleştirici olurlar.”