Deprem Doğal Afet
Deprem; kısaca yer sarsıntısı demektir.
Deprem geçmişten günümüze kadar yer yer meydana gelen ve bundan sonra da varlığını sürdürecek olan doğal felaketlerden biridir. Türkiye bir deprem ülkesidir.
Yer kabuğu içinde meydana gelen çeşitli kırılmalardan dolayı yer kabuğunun hareket etmesi veya çökmesi neticesinde o bölgelerin hafif veya yüksek bir şiddette sarsılma olayına deprem denir.
Depremi inceleyen bilim dalı sismolojidir.
Deprem küçük veya büyük yıkımların meydana gelmesine neden olabilir. Şiddeti yüksek olan depremler can kayıplarına veya mal kayıplarına sebep olabilir.
Deprem bir doğa olayıdır ve yer kabuğunun hareketlerinden kaynakları. Deprem korktuğumuz bir doğal afet olsa da kendi başına çok tehlikeli ve zarar verici değildir. Doğru yerlere uygun binalar gerekli önlemler alınarak yapılırsa büyük bir zarar görmeyiz.
Özellikle şiddeti büyük depremlerin ardından artçıları dediğimiz daha küçük sallantılar olur. Artçı depremler zaman içerisinde seyrekleşerek şiddeti azalır. Sallantılar azaldığında evlerimize gireriz. Ve normal yaşantımız devam eder.
Depremler dünya durdukça devam edecektir. Buna engel olabilmek için yapabileceğimiz bir şey yoktur. Gerekli önlemleri aldığımız takdirde, depremin vereceği zararı azaltmış oluruz.
Kuvvetli depremlerde binalar yıkılır veya zarar görebilir. Elektrik direkleri devrilebilir. Yollar bozulur. Köprüler yıkılır veya büyük ölçüde zarar görebilir
Artçı depremler hasarlı binalara zarar verebilir. Bu nedenle sarsıntılar devam ederken hasarlı bin
Deprem sırasında sabitlenmemiş raf, dolap, pencere gibi eşyalardan uzak durmalıyız. Onun için evlerimizde dolapların sabitlenmesi bir önlemdir.
Sağlam masa yanına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturmalıyız. Bu pozisyonu almak için; bir elimizle, yanına çömeldiğimiz eşyanın herhangi bir yerine tutunmalı ve diğer elimizle ise başımızı korumaya çalışmalıyız.
Deprem anında sakin olmalıyız. Panik yaparak evin içinde koşturmamalıyız. Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşmamalıyız. Balkonlardan ya da pencerelerden aşağıya atlanmamalıyız. Asansörlerden uzak durmalıyız.
Sarsıntı bittikten sonra kesinlikle asansör kullanmadan merdivenlerden inerek dışarı çıkmalıyız. Deprem çantamız önceden hazırsa onu almalıyız. Eğer yoksa acil ihtiyaç olacak malzemelerimizi yanımıza almalıyız.
Açık alanda bulunuyorsak direk, elektrik hattı ve enerji hatlarından uzak durmalıyız.
Deprem sonrasında; depremden zarar gören kardeşlerimiz için yardım etmeliyiz. Sevgi ve yardımlaşma sayesinde daha güçlü bir şekilde ayakta durabiliriz. Güçlü millet, güçlü devlet birbirine destek olan insanlar sayesinde olur. Hepimizin her an yapabileceği en büyük destek deprem bölgesindeki kardeşlerimiz için dua etmektir. Dualarımız manevî güç olacaktır.
Naciye BEYZA
YazarOyun, kendiliğinden şekillenen, birçok şeyi öğrenmemize yarayan, üretkenliğimizi geliştiren ve enerjimizin boşalmasına yarayan bir etkinliktir. Oyun, öğrendiğimiz bilgi ve becerilerin pekiştirmesine y...
Yazar: Naciye BEYZA
Ayasofya, manevî ve kültürel yönüyle tartışmasız bir değere sahiptir. Tarihî ve mimarî açıdan çok büyük yeri olan Ayasofya İstanbul’un en önemli simgelerinden biridir.Mimarî açıdan çok değerli olan A...
Yazar: Naciye BEYZA
Sevgili arkadaşlar; öyle anlar vardır ki duyguları ifade etmeye kelimeler kifayetsiz kalır. Söylenecek çok şey vardır ama gönül susar, dil dönmez olur. Dilin ifade edemediği duyguları gözlerden ...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Ankara halkı, Millî Mücadele yıllarında Cuma veya Bayram Namazları gibi bazı namazları, açık havada kılıyordu. Namaz kılınan bu yere, Namazgâh Tepesi denirdi. Burası, bugünkü Etnografya Müzesi ve Türk...
Yazar: İsmail ÇOLAK