Boşanma Sebebi
Çok fakir fakat saliha bir hanım, gayet zengin ve pek müreffeh bir hayata sahip bir kimse ile evlenir. Kocası, gayet sıcak bir yaz gecesi uyanır ve hanımına çok susadığını söyleyerek kendisine bir bardak su vermesini rica eder. Kadın kalkar, odadaki bir bardak suyu hem az hem de ılık bulur.
Kocamı böyle gece yarısından sonra uyandıracak kadar ağır olan susuzluğunu bu su kesmez diye düşünerek konağın en alt katındaki mermer küpten bir sürahi su alıp kocasına gelir. Ancak kocasının o sırada tekrar uykuya dalmış olduğunu görüp bekler. Bu yüksek irfanlı hanımefendi, beyini uyandırmaksızın başucunda beklemeye başlar.
Epeyce bir zaman sonra kocası uyanıp sorar: "Niçin öyle başımda bekliyorsun?" İrfan ehli bu hanımefendi, kocasına şu cevabı verir: "Su istediniz. Odadaki su hararetinizi kesmez diye aşağıdaki küpten getirdim. Ancak ben getirinceye kadar uyuyakalmışsınız. Olur ki büyük bir huzurdasınız, belki de bir mana âlemindesinizdir diyerek tekrar rahatsız etmek istemedim ve uyanmanızı bekledim."
Adam, eşinin bu inceliği karşısında çok mahcup olur. Bir an derin düşünceye dalar ve "Hanım, senin ismet ve iffet örneği, edeb ve vefa timsali bir insan olduğunu bilirdim. Fakat bu derecede yüksek bir olgunluğa sahip olduğunun farkında değildim. Bu yüzden beni affetmeni rica ederim. Sonra da benim sana yapabileceğim ne gibi bir arzun varsa onu da istemeni ayrıca istirham ederim." der.
Kadın, "Teşekkür ederim; ama isteğim hususunda ısrar etmemenizi niyaz ederim." der. Adam ısrar eder. Bunun üzerine kadın, "Mademki ısrar ettiniz; o hâlde sizden bir dileğim var, o da beni boşamanızdır."
Bu isteği öğrenen adam, beyninden vurulmuşa döner ve "Bu nasıl bir istek? Ben senin gibi bir hanımdan nasıl ve niçin ayrılabilirim?" der. Kadın, "Siz ısrar ettiniz ve and da verdiniz. Ne yapayım, benim arzum da bu." diye karşılık verir. Adam, "Benim senden ayrılmam çok ağır ve dayanılmaz bir şeydir. Fakat senin gibi saygıdeğer bir hanımın arzusunu da her şeye rağmen yerine getirmek isterim." diye boyun büker.
Aradan geçen saatlere rağmen adam kendine gelemez. Kadın da isteğini geri almaz. Düşerler mahkemenin yoluna. Adam hem yürüyordur hem de "Böyle bir hayat arkadaşımdan nasıl ayrılacağım?" diye derin ve hüzünlü düşüncelere dalmıştır.
İşte bu dalgınlıkla, adeta bastığı yeri görmeden yürüyen adam, birden dengesini kaybedip düşüverir. Düşmesiyle birlikte kolunu da kırar ve "Allah!" diye bağırır. Çevreden yetişenler, adama yardım ederler; biraz sonra kadın, kocasına, "Buyurun, evimize dönelim; boşanmaktan vazgeçtim." der. Adamcağız, duyduklarına inanamaz. Kolunun ağrısını bile unutur. Büyük bir sevinçle eve dönerler. Ancak bu durumun hikmetini sormadan da edemez.
Kadın, önce niçin ayrılmak istediğini, sonra da neden vazgeçtiğini şöyle açıklar: "Ben sizinle üç senedir evliyim. Siz, bu üç yıl içinde çok müreffeh ve çok rahat yaşadınız. Tek bir gün başım ağrıyor, bile demediniz. Servetiniz daima arttı. Gittikçe dünyaya daldınız. Oysaki böylesine bir dünyalık, yalnız Cenab-ı Hakk'ın merhamet nazarından kovulmuş olan Firavun'da olmuştur.
Kendi kendime şöyle düşündüm: Firavun emsali bir eş ile nasıl bir ömür yaşayacağım? Bu durum benim için bir elemdi. Onun için boşanmak istedim. Ne zaman ki gayet acı bir şekilde düştünüz ve can acısıyla, ‘Allah!’ diye feryat ettiniz, işte o an anladım ki Hak Teâlâ sizden merhamet nazarını henüz kaldırmamış. Bundan dolayı da boşanma sebebimiz ortadan kalkmıştır. Bundan sonra sizden, düşkünlere yardım etmenizi, sadaka ve infakı çoğaltmanızı ve en mühimi de kırık kalp satın almanızı istiyorum ki onun müşterisi de ancak Allah'tır."
Ayşe Gül PINAR
YazarEl-Kavî: Pek Güçlü Ve Tam Kudret SahibiEl-Kavî; kuvvetli ve güçlü demektir. Yüce Allah'ın sıfatı olarak, "kuvveti tam, her şeye muktedir olan" anlamını taşır. Herhangi bir âcizlik, zafiyet ve vehin gi...
Yazar: Editör
Bir marketteydim. Sabah açıldığı ilk saatlerde gitmiştim. Kimse yoktu ortalarda. Sadece bir anne ve küçük kızı vardı galiba. Ben alışveriş yaparken anne ne alsa bir kâğıda yazıyordu. Sanki aldıklarını...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Almanya’da bir göz doktorunun Türk hastasına yönelttiği şu soru, duyanları hem şaşırtıyor hem de düşündürüyor: “Sen namaz kılmıyor musun?”Bu soru karşısında afallayan Türk hasta, doğal olarak doktorun...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Kitabın adı: Tarih Yazmak Bizim İşimiz İlk Türk DevletleriYazar: Metin ÖzdamarlarResimleyen: Enis TemizelYayınevi: TimaşYayın yeri ve yılı: İstanbul/2021Sayfa sayısı: 176Yaş aralığı: 14+İşlenen konula...
Yazar: Sait ÖZER