Editörden: Okulumuz İkinci Aile Yuvamızdır
İnsanlar eşit olarak doğarlar, eşit olarak ölürler. Doğumla ölüm arasındaki çizgi zaman zaman eşitsizlik ve farklılık meydana getirir. Birimizin diğerimizden insan hakları yönünden hiçbir farkı yoktur. Hepimizin insan olarak toplum içinde ayrı ayrı görev ve sorumlulukları vardır. Bunları yerinde ve zamanında yapmakla yükümlüyüz. Görevlerimizi yaptıktan sonra aynı görevi yapanlarla eşit tutulmamızı isteriz.
Ancak davranışları bozuk olanların milletimize, devletimize hizmetleri yoksa bu saydığımız özelliklere sahip kişiler insan olarak yaşadığımız topluma sorumluluklarını yerine getirmiyor demektir. Herkes temel ödev ve sorumlulukları oranında büyür, gelişir ve yurt hizmetinde görev alır.
Böyle kişiler, kendini daima milletin sorumluluğu altında hissederler. Toplum içindeki görev ve sorumluluklarını bilen, manevî değerlere saygı duyan ve iyi nitelendirilen davranışlarda bulunanlar ahlaklı kişiler olarak tanınırlar.
Hepimiz insana saygıyı, toplumsal ahlâkı öğretmenlerimizden öğreniriz. Onların örnek davranışları ve bize öğrettikleri ile hayatımıza yön veririz. Toplumun manevî değerlerine saygı göstermeyen, toplumda kötü diye nitelenen kimseler, ahlâkî sorumluluklarını bilmeyen veya yapmayan eğitimi özümseyemeyen kimselerdir. Kişinin kendisinin ve toplumun rahatı ve mutluluğu için ahlâkî kurallara bağlı kalması ve toplum düzenine uyması gereklidir.
Aile içinde anamıza ve babamıza karşı birçok ödevlerimiz ve sorumluluklarımız vardır. Bunlardan sadece bir tanesi onlara karşı sevgi ve saygıda bulunmamızdır. Okulda ise, derslerimize iyi çalışmak, çalışkan, iyi ahlâklı bir öğrenci olmamız gerekir.
Çalışkan olmamız ve başarıya ulaşmamız aile büyüklerimizi ve öğretmenlerimizi daima mutlu edip sevindirecektir. Okulumuz ikinci aile yuvamızdır. Aileden aldığımız bilgilere yeni bilgiler katarak bizi geliştirir. Hayat anlayışımızı genişletir ve bilgili olmamızı sağlar. Yurdunu seven bir insan olarak yetiştirir.
Aile yuvamız gibi okul da kutsal bir yuvadır. Kendimizi ve başkalarını sevmeyi burada öğreniriz. Tabiatı ve tabiatta yaşayan varlıkları ve bütün dünyayı okulda tanır ve öğreniriz. İnsanoğlu yaşamını sürdürebilmesi için başka birine daima muhtaçtır. Onun içindir ki insanlar, topluluk içinde yaşarlar.
Her topluluk içinde yaşayan insanlarda bir toplum düzeni ve beraberlik ruhu vardır. Sorumluluklarımızın dürüstlüğünü önce kendimiz kabullenmeliyiz. Konuşmalarımızda, toplantılarda, fikirlerimizi açıklarken nezaket kurallarını elden bırakmamalıyız. Kimseyi sözümüzle ve davranışımızla incitmemeliyiz.
Yaşadığımız toplum içinde de her zaman ve her yerde doğruyu söylemeliyiz. Öğretmenlerimiz ve anne-babamız Türk-İslâm ahlakının gerektirdiği bu güzel davranışı bizde görmekten çok sevinirler. Daima yalandan nefret edip hiçbir zaman doğruluktan ayrılmamalıyız.
Editör
YazarMüşâvir: Kendisine Danışılan (s.a.v.)Sevgili Peygamberimiz’in mübarek ism-i şeriflerinden biri de “Müşâvir”dir.İslâm dini, istişareyi yalnızca önerilen bir davranış biçimi değil, aynı zamanda toplumsa...
Yazar: Editör
Pamuk Başlı Tamarin500 gr'ı geçmeyen ağırlığı ile dünyanın en küçük maymunları arasındadır. Soyları tükenmek üzere olan canlılardır. Dünyadaki en ender primatlardan biridir toplam 6.000 birey kaldığı ...
Yazar: Nisa ERCİYES
Fırtınada kalmışız,‘Topla bizi Allah’ım!’Darmadağın olmuşuz,‘Topla bizi Allah’ım!’Düz yolda şaşar olduk,Sınırı aşar olduk,Beyhûde yaşar olduk,‘Topla bizi Allah’ım!’Çıktık hak siperinden,Can kırıldı de...
Şair: Bestami YAZGAN
El-Muksit: Adâletle Hükmeden, Adâletle PaylaştıranEl-Muksit, Arapçada, “âdil olmak” anlamındaki “kıst” kökünden türemiş, Yüce Allah’ın en güzel isimlerinden biri olup “adâletle hükmeden, âdil” mânâsın...
Yazar: Editör