Yaz Kursları
Dokuz ay boyunca okula gidiyor çocuklar. Yaz kurslarını usanç hâline getirmeden, verimli bir sürece dönüştürmeliyiz tatilde. Her gün rutin olarak evden çıkmak yetişkin, çocuk herkesi yorar. Bir de tatil vakti ise eğer, daha çok istemsizlik oluşturur.
Kur’an eğitimi, sosyal ve sportif eğitimler; çocuklarda ruhsal, fiziksel birikimler sağlar, kaliteli vakitler geçirilmesine imkân sunar. Bu eğitimlerin tekerrürü çocuğun kişiliğine de yansır. Ruha sunulacak katkı çok önemlidir ve rutin işlerin dışında verilen emektir. Fakat eğitimi tamamen dışarıya yüklemek, birçok hususu eksik bırakmaya da sebebiyet verecektir. Her ev bir okul değil midir oysa? Bunu ciddi anlamda sorgulamak gerekir. Çocukluğumu hatırlıyorum.
Sofra bezlerini, örtüleri özenle katlamak bir maharettir. Uçlarını bir araya getirip ellerinle düzelterek... Babaannem ustası idi bu işin. “Bir kızın düzeni katladıklarından belli olur.” derdi. Çamaşırı intizam içinde serer ve serdirdi. Ayıkladığımız pirinçler, fasulyeler, mutfaktaki işleri gözlemleyip bazılarına katkı sunmak, her fırsatta aile büyüklerinden iltifat almak...
Muhteşem vakitler idi. Yaz okulu idi tüm bunlar, çocukluk döneminde. Hoş, şimdiki gibi kurslar da yoktu. Olsaydı da aldığım bu dersleri hiçbir yaz okulu karşılayamazdı. Büyüklerimizle hemhal olduğumuz vakitlerin kıymetini de ayrıca anlatmakla bitiremem. İnce ince doğramaya çalıştığım salata malzemeleri, annem köpüklerken duruladığım kaplar bulaşık makinesinin esamisi bile okunmaz iken, el becerimize ciddi katkı idi. Şimdi de makineyi boşaltma işi zevkli hale gelebilir.
Pilavın şehriyesini kavurmak, köfte dökmek... Hepsi tatil günlüğünde, hayatıma kattığım aile yaz okulundandı. Her ne kadar babam kıyamayıp iş yapmama mâni oluyor idiyse de divanları, koltuk örtülerini düzeltip o düzen içinde eş dostla içtiğimiz çayların tadını unutamıyorum.
Erkek kardeşlerimiz mutlaka dükkânlara çırak olarak giderdi. Bağı bahçesi olan yine babasıyla idi. Hem kişiliğini hem becerisini oluşturmaya doğal, müsait ortamlardı. Bizim usul yaz okullarında öyle çok öğrenmişliklerimiz vardı ki...
Evlerin hemen yakınında Kur’an kurslarımız olurdu camide. Abdesti aldığımız gibi fırlardık Kur’an’a. Ailelerimize külfet olmadan gider gelirdik. Bahçe oyunları, derede yüzmek, dağa tırmanmak en etkili sporlardı. Çalışan anneler, yaz kış çocuğunu okul, kurs zincirinde dolaştırmak zorunda kalıyor. Evini çok özleyen çocuklar biliyorum. Keşke buna da bir çözüm bulunabilse. Evde olan anneler ise tatilde mümkün olduğu kadar özveri ile bizim usul yaz okulu uygulasalar evlatlara...
Mesela ilk dersimiz ayakkabı iplerini bağlama, ikinci dersimiz düğme dikme olabilir. Masal, öykü dinleme, bilmece sorma, çiçekleri sulama, sofraya tabak götürme, para üstü hesaplama ve daha onlarcası...
Ev okulları olmalı çocukların. Yaz okullarının tecrübe edildiği nahif ortamları olmalı. Sevgi paylaştıkça çoğalacak, bıkkınlık tembellik olmayacak. Okul dönemine dinç başlamak, dingin bir vücutla başlamak da çok önemli. Akademik kursları sosyal kurslarla dengelemek gerekir. Sıcaklarda servislerle uzun yollar kat etmek de işin zor boyutlarından. Yavrularımız an'ı dolu dolu yaşasınlar. Kurslarda eğitim de alsınlar, fakat en çok da bizimle olsunlar tatilin lütfuyla.
Nilüfer Z. AKTAŞ
Yazar“Yaratılmışı severim yaratandan ötürü.” diyen Yunus Emre, bizlere yaratılmışa hizmet misyonunda rehberlik ediyor.Yaratılmışa sevgi ve şefkat kalbimize de en büyük huzurdur. Bu şuurla yol alan insan dü...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
İstanbul’a özdeş insan yetiştirme şiarı olmuştur hep gönlümde, İstanbul ruhuyla…Masmavi denizinden alacağımız renkle; derya gönüllü derin, bir o kadar asil.Güneşinin doğuşu batışındaki ihtişamı gibi ı...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
"Hayâ imandandır." hadisiyle başlayalım söze.Edep ve hayâ, toplumsal hayatın en önemli değerlerindendir. İnsanların birbirlerine ve çevrelerine karşı saygılı, ahlaklı ve ölçülü davranmalarını sağlayan...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
Lale derLal'e'derMevsim ondanRenk ondanBaharın sunduğu renklerin insana hissettirdiği huzur, ömre sunulan nadide zamanlardır. Sarı laleler, beyaz papatyalar, kırmızı güller gönül bahçemizde de yankı b...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ